Tüm bu hususlar dikkate alındığında ve satışın hiçbir inşai faaliyet bulunmayan arsanın cebri icra yönüyle satıldığı da dikkate alındığında, kat karşılığı inşaat sözleşmelerindeki Dairemizin yerleşik kabulü olan arsanın avans niteliğinde devri gereğince iyi niyetin dinlenemeyeceği ilkesinin bu satışa uygulanması mümkün olmadığından inşaatın tapuya şerh edilmesi yönündeki talebin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmamaktayım....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle tapuya konulan şerhin terkini istemine ilişkin olup, mahkemece dava tarihinde dava şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi 05.05.2006 tarihli olup, sözleşmenin 18. maddesi hükmüne dayanarak sözleşme 07.03.2007 tarihinde tapuya şerh edilmiş, davacı ve dahili davacı arsa sahipleri noterden keşide ettikleri 01.03.2007 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshettiklerini, davalı yükleniciye bildirmişlerdir....
Somut olayda davacılar vekili, müvekkillerinin hissedarı oldukları ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... pafta, ... ada, 5 ve 4 parsel üzerinde davalı şirket ve temsilcisi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığını, ancak davalı yanın sözleşmelerin gereğini yerine getirmediklerini, bu sözleşmelerle ilgili gayrimenkul üzerinde hiç bir işlem yapılmadığını, ilgili belediyelere dahi hiçbir müracaatlarının bulunmadığını öğrendiklerinden kendilerine noter kanalıyla fesih ihbarnamelerinde bulunulduklarını, ihtarnameyle kendilerine tanınan sürede davalı yanın yine hiç bir işlem yapmadıklarını ve müvekkillerini de bilgilendirmediklerini bunun üzerine müvekkillerinin dava dışı bir şirket ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını ve inşaatın da bitmek üzere olduğunu, ancak davalılar ile yapılan sözleşmeler feshedildiği halde tapuya şerh edildiği için yapılan inşaatlarla ilgili olarak tapu işlemleri yapılamadığını belirterek kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi ile ilgili...
ile yüklenici ... arasında 05.03.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ve 1421 ada 5 parsel üzerinde kat irtifakı kurmak ve irtifak tapularını sözleşmeye göre arsa sahibi ve yüklenici adına intikal ettirmek üzere verilen vekaletnameye istinaden kat irtifak tapusu tesis edildikten sonra; yüklenici, adına intikal eden 5 nolu bağımsız bölüm tapuda davalı ... Taşpına’a 16.4.2008 tarihinde satılmıştır. ..., ...sından aldığı konut finansman kredisi karşılığında 16.06.2008 tarihinde banka lehine ipotek tesis etmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tapuya şerh verilmediği gibi, ... veya ...nın kötüniyetli oldukları davacı tarafından ispat da edilmemiştir. Hal böyle olunca yukarıda izah edilen temel ilkeler gereğince İsmail ve ...ının “tapuya güven” ilkesinden yararlanmaları kanuni zorunluluktur....
Dava konusu somut olayda ilk derece mahkemesince; bağımsız bölüm üzerindeki haciz şerhinin arsa sahibinin borcundan kaynaklandığı, haciz şerhinin konulduğu tarihte kat karşılığı inşaat sözleşmesi tapuya şerh edilmediği gibi, davalı alacaklı ...’ın haciz koydurduğu taşınmaz ya da bağımsız bölüm üzerinde inceleme yaparak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, inşaatın devam ettiğini ve bu yerin yükleniciye ait olduğunu araştırması beklenemeyeceğinden ve davalıların murisinin kötüniyetli olduğu davacı tarafça da kanıtlanamadığından tapu sicilinin aleniyeti ilkesi gereği, yükleniciye ait olması gerekip haciz şerhinin konulduğu tarihte arsa sahibi adına kayıtlı bağımsız bölüm üzerine arsa sahibinin alacaklısının koyduğu haciz şerhinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi doğru olmadığından kararın davalı ... mirasçıları yararına bozulması uygun bulunmuştur....
Noterliği'nin 13.04.2010 tarih ve 13118 yevmiye no'lu kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, davacı ... ile anılan davalıların davacıya ait ... Mahallesi 21090 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazdaki payı için ... 7. Noterliği'nin 18.03.2010 tarih ve 10028 yevmiye no'lu kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, davalıların edimlerini ifa etmediklerini, dava konusu taşınmazların önce davalılardan ...'na, daha sonra da davalılardan ... Yapı Kooperatifi'ne devredildiğini ileri sürerek, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi ile davacılara ait davalılara devredilen tapu kayıtlarının iptali ve müvekkilleri adına önceki hisseleri oranında tapuya tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... Yapı Kooperatifi vekili, davacıların bu davanın tarafları olamayacağını, taraf ehliyetleri olmadığını, davanın esas bakımından da gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada söz konusu taşınmazların kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği taraflarına ait olduğu ve borçlunun hak sahibi olmadığının iddia edildiğini, ancak bu duruma ilişkin tapuda herhangi bir kayıt bulunmadığını, alacaklı olarak bu durumdan haberdar olmalarının mümkün olmadığını, sözleşmenin de tarafları bağladığını, 3. Kişiler için bağlayıcı olamayacağını, borçlu adına olan taşınmaz bilgileri tespit edilerek kayıtlarına haciz konulduğunu, davacının iddia ettiği 20 adet bağımsız bölümün TAKBİS kayıtlarında görünmediğini, yine kabul anlamına gelmemek üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmediğini, mevcut durumdan haberdar olmamaları sebebi ile dava masraflarından sorumlu tutulamayacaklarını beyanla, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Şti. vekili 22/11/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; Yerel mahkemece verilen ara kararda " somut olayın özelliği dikkate alınarak " şeklindeki soyut bir gerekçe ile davalıdır şerhi konulmasının, herhangi bir teminat dahi belirtilmeden kabul edildiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili şirketin tamamen iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olup tapuya güven ilkesi gereği üzerinde şerh yahut tedbir olmayan tapularla ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayarak tapuları devraldığını, müvekkilinin daha öncesinde başkaları ile kat karşılığı sözleşme imzalanıp imzalanmadığını bilme/bilebilme ihtimali de bulunmadığını, zira tapuda herhangi bir şerh olmadığı gibi müvekkilinin bu taşınmazlar ile kat karşılığı inşaat sözleşmeleri yapar iken arsa üzerinde başlanılmış olan bir inşaatın da mevcut olmadığını, Müvekkilinin söz konusu arsa ile ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesini 2021 yılında imzalamış olup inşaata 2021 yılında başladığını, davacı yanın kendisinin arsa sahipleri...
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının dava dışı... verdiği vekaletnamede arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapma yetkisinin bulunduğu, vekilinin vekalet yetkisini vekalet veren yararına kullanması gerektiği, yeni arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davacı aleyhine olduğu, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak davacıdan habersiz sözleşme yaptığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 06.11.2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ve sözleşme tapuya şerh edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacının, 13.02.2007 tarihinde...düzenlenen “Düzenleme Şeklinde Vekaletname” ile dava dış......
Her ne kadar davacı tarafından davalı ile aralarında kat karşılığı inşaat bulunduğundan bahisle iş bu dava açılmış isede davacının iddialarının mahkememizin 2014/336 Esas sayılı dosyasından yapılan incelemede değerlendirildiği, iş bu davada kat karşılığı inşaat sözleşmesi tapuya şerh verilmiş olup T3 ın davasının kabul edildiği kararın kesinleştiği aynı konuda kesinleşmiş bir hüküm bulunduğu kaldıki dava dilekçesinde sadece tedbirin devamına karar verilmesinin istendiği anlaşılmakla davanın Reddine..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı tarafından verilen 16.10.2018 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; herhangi bir aldatma kastı olmadığını, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/269 Esas, 2017/75 Karar sayılı dosyası hakkında beraat kararı verildiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu, kendi hakkının, T3'dan öncelikli hakkı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....