WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öyleyse kadının davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece davacı-davalı kadın lehine Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca yargılama devam ederken 400 TL. tedbir nafakasına hükmedilmiş, 28.05.2013 tarihinde ise hükmedilen tedbir nafakası 200 TL'ye indirilmiştir. Nihai karar ile de kadın kusurlu olduğu gerekçesi ile ara karar ile hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Boşanma davası açılmakla, eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ve istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden (re'sen) alınması gereklidir (TMK. md. 169). Lehine tedbir nafakasına hükmedilen veya tedbir nafakası talep eden tarafın muhakeme sırasında belirlenen kusuru Türk Medeni Kanununun 169. maddesindeki nafaka tedbirinin alınmasına engel değildir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın tarafından 26.03.2018 tarihinde 4721 sayılı Kanunu'nun 197 inci maddesi hükmü gereği tedbir nafakası davası açtığı, davanın, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispatlayamaması gerekçesiyle reddedildiği ve kararın 09.10.2018 tarihinde kesinleştiği, tarafların, kadın bağımsız tedbir nafakası davası açılmadan önce ayrı yaşamaya başladığı, tedbir nafakası davası açılmasından sonra da yeni bir olayın meydana gelmediği gibi aksini kanıtlar nitelikte bir delilin de bulunmadığı, bu bağlamda kadının, tedbir nafakası davasında erkeğin kusurlu davranışlarını ve ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispatlayamadığı, ret kararının kesinleştiği ve sonrasında da taraflar arasında yeni bir olay meydana gelmediği anlaşıldığından erkeğe kusur yüklenmesinin isabetli olmadığı, kadına yüklenen kusurlu davranışların ise ispatlandığı, hâl böyleyken, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunun kabulü...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadına takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükmü temyiz eden davacı-karşı davalı vekili Av...., 02.03.2016 tarihli dilekçeyle kusur belirlemesine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin kusur belirlemesine yönelik olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı vekili Av. ..., 02.03.2016 tarihli dilekçesiyle maddi-manevi tazmiant ve tedbir nafakası talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat ve tedbir nafakası yönünden bozulması gerekmiştir....

        , onlara maddi ve manevi yardım ettiğini belirterek, işbu davanın açmış oldukları boşanma davası ile birleştirilmesine, tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....

        Boşanma davası sırasında verilen tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer. Kesinleşmeden sonra mahkemece hükmedilmişse, yoksulluk nafakası istenebilir. Öte yandan İİK'nun 40. maddesi uyarınca ilamın bozulması ile takip olduğu yerde durur. Somut olayda,... Aile Mahkemesi'nin 2012/882 Esas sayılı boşanma davası nedeniyle tesis edilen 22.01.2013 tarihli tensip tutanağının (7) nolu ara kararı ile borçlu aleyhine müşterek çocuk için 150 TL, eş için ise 200 TL tedbir nafakasına karar verildiği, söz konusu ara kararının nafaka alacaklıları tarafından 06.02.2013 tarihinde ilamsız takibe konulduğu, boşanma davasının 12.09.2013 tarihinde karara bağlandığı, tarafların boşanmasına ve kararın (B) nolu bendinde 200 TL iştirak, 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, Yargıtay 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile bağımsız açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından reddedilen boşanma davası yönünden, davalı-davacı tarafından ise karşı tarafın boşanma davası ve lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...

            Tedbir nafakası, talebe bağlı olmaksızın (resen) takdir edilir ve geçici bir önlem olarak dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar hüküm altına alınır. Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. 24. Öte yandan, boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Kusurlu eş yararına dahi, bu tedbirlerin alınması mümkündür. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik durumlarının birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir. 25....

              onun tarafından müşterek haneye çağrıldığını, bu şahıs ile ilgili iddiaların tamamen davacı kocanın kurmacası ve iftirası olduğunu ,boşanma davası açılmazdan çok önce davacı/davalı erkeğin müşterek haneyi terk ettiğini özet ile belirterek erkeğin davasının reddi ile taraflarından açılan boşanma davasının kabulü, velayet, çocuklar için 750,00 şer TL tedbir ve iştirak nafakası, davalı/davacı kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

              Mahkemece; davacı tarafından daha önce davalı aleyhine boşanma ve fer'ilerine ilişkin açılan dava kesinleşmeden iş bu dava açılmış olduğundan, 6100 sayılı HMK. nun 114/ı ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tedbir nafakası istemine ilişkindir. Tedbir nafakası, TMK'nun 169-200. maddeleri ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre; boşanma davası devam ederken Hakim ailenin korunması amacıyla eş ve küçük çocuklar için tedbir nafakasına karar verebilir. Bu durumda tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar devam eder, kesinleşme tarihinden sonra nafaka kesilir. Hükmedilen tedbir nafakasının kendiliğinden, kararın kesinleşmesi ile iştirak nafakasına dönüşmesi söz konusu değildir. Somut olayda, tarafların .... 2....

                400 TL yoksulluk nafakasının karar kesinleştikten itibaren davalıdan tahsiline karar verildiği, verilen kararın davalı/karşı davacı koca tarafından temyizi üzerine dairemizin 14.09.2010 tarihli kararı ile hükmün, gerek nafakaya ilişkin bağımsız açılan davada gerekse boşanma davasında davacı/karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebi olmadığı, nafaka dosyasında davacının talebinin tedbir nafakası olduğu gözetilerek dava tarihindeki tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davacı kadının ihtiyaçlarını giderecek uygun bir miktarda tedbir nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına, yerel mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, dairemiz bozma ilamında belirtildiği üzere davacı/k.davalı kadın tarafından davanın açıldığı tarihte tarafların halen evli olup davalı/k.davacı koca tarafından 2006 ylılnda açılıp redle sonuçlanan boşanma davası neticesinde tarafların halen fiilen ayrı yaşadıkları gözetilerek davacının...

                  UYAP Entegrasyonu