"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı vekili Av. ... 7.2.2017 tarihli dilekçesiyle tedbir nafakası, kendi açtığı davada verilen boşanmanın reddine dair hükmü ve kadının açtığı davada verilen boşanma hükmünü temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin tedbir nafakası ve boşanma istemine yönelik kararlara ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı vekili Av....
itirazları yersizdir. 2-Dava; karşılıklı açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadın yararına kararın kesinleşmesine müteakip 500,00 TL yoksulluk nafakası olarak her ay davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, tarafların karşılıklı tazminat taleplerinin reddine, davacı-karşı davalı kadının tedbir nafakası davasının reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 20.01.2017 tarihli bu karar davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....
Bu nedenle, davacı-davalı erkeğin, tedbir nafakası davasına ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-İlk derece mahkemesince, davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı kadının boşanma davasının ve birleşen tedbir nafakası davasının reddine, erkek lehine maddi ve manevi tazminata (T.M.K m.174/1-2) karar verilmiş, davalı-davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince yapılan inceleme üzerine; tarafların eşit kusurlu olması sebebiyle her iki tarafın boşanma davalarının ve kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne, kadın lehine yoksulluk nafakasına (T.M.K m.175) ve tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, diğer istinaf talepleri reddedilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen her iki davası, kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma ve kadının birleşen tedbir nafakası davasında ilk derece mahkemesince; her üç davanın da kabulü ile eşit kusurlu kabul edilen tarafların boşanmalarına, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına ve tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili verilen kararı; davaların birlikte görülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbir nafakasının boşanma davası ile birlikte görülmesi gerektiğini, mahkemece delillerin hatalı değerlendirildiğini, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek istinaf etmiş, kararın kaldırılıp taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; TMK'nun 197 maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakasının artırımı ve eğitimine devam eden reşit çocuk lehine yardım nafakası istemine ilişkindir. Evlilik birliğinin korunması ve devamının sağlanması için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur. TMK'nın 185/3 maddesi gereğince; eşler birlikte yaşamak; birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadır. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır....
Bu durumda çocuk ana ve babaya karşı yardım nafakası davası açabilir. Somut olayda; davacının dava tarihinde 22 yaşında olduğu ve ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. sınıfında okuduğu, davalının ise hastanede sağlık memuru olarak çalıştığı aylık 2.500 TL maaşının olduğu, anlaşılmaktadır. Mahkemece; davalının gelir-gideri ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının ihtiyaçları ile orantısız şekilde düşük nafakaya hükmedilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, özellikle davacının ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve ekonomik göstergelerdeki değişim ile TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir....
sormadığını, Hollanda'da davalı-davacının açtığı boşanma davası ile orada boşandıklarını, davalı-davacının Hollanda'da emekli olamayınca Türkiye'ye yaşlı anneme bakmaya gidiyorum diyerek müvekkiline "bazen sen gelirsin, bazen ben gelirim" diyerek Türkiye'ye geldiğini, Türkiye'ye gelince de Hollanda'da verilen boşanma kararının tanımması amacıyla dava açtığını, tanıma davasının tebliği geldiğinde müvekkilinin duruma inanamadığını, tüm bu yaşananlar nedeniyle müvekkilinin büyük üzüntü ve manevi olarak yıkıntı yaşadığını, tarafların bir araya gelme durumlarının olmadığını belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili için aylık 600 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için aylık 500 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir....
Boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakası o davada verilen kararın kesinleşmesine kadar geçerli olup, davanın kabulü ya da reddine ilişkin kararın, kesinleşme tarihine kadar geçerlidir. Görüldüğü gibi TMK'nın 197.maddesi çerçevesinde hükmedilen tedbir nafakası ile boşanma davası içinde geçici önlem olarak TMK’nın 169.maddesi kapsamında takdir edilen tedbir nafakası, mahiyetleri, devam süreleri, şartları, re'sen gözetilme durumları gibi nedenler itibariyle birbirinden farklı nafaka türleridir. Bu bakımdan; boşanma davası için verilen tedbir nafakası, kadının bağımsız nafaka davası hakkında karar verilmesine engel teşkil etmez. Ancak, bağımsız tedbir nafakası davası sonucu hükmedilen nafaka ile TMK'nın 169. maddesi uyarınca takdir edilecek tedbir nafakasının aynı döneme denk gelen kısımları yönünden, tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde hüküm kurulması gerekir....
Aile Mahkemesi'nin incelediği dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı erkek ise; 07.09.2018 tarihli karşı dava dilekçesi ile aynı maddeye dayalı boşanma davası açmıştır. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; davalı- karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, her iki davanın kabulüne, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına aylık 300'er TL tedbir nafakası, aylık 300'er TL iştirak nafakası, kadın yararına 11.000 TL. maddi tazminat, 10.000 manevi tazminat, kadın yararına aylık 400 TL tedbir nafakası ve aylık 400 TL yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden istinaf edilmiştir....
O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. Maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı- davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden tedbir nafakasının reddi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında mahkemece erkeğin TMK 166/son gereğince açtığı birleşen boşanma davasının kabulüne ve kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilmiştir. Verilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Davalı-davacı kadın birleşen davaya karşı yasal süresinde cevap vermemiş, süresinden sonra verdiği dilekçe ile lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesini talep etmiştir....