Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın tarafından açılan ve boşanma davası ile birleştirilen dava; Türk Medeni Kanununun 197.maddesine dayanan tedbir nafakası isteğine ilişkindir. Tedbir nafakasının gelecek yıllarda ne miktar arttırılacağına ilişkin Türk Medeni Kanununun 197.maddesinde bir hüküm bulunmamaktadır....

    Tedbir ve İştirak nafakaları yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.md.185/2- 3, 186/1) amir hükümleri uyarınca, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın ve müşterek çocuk yararına TMK’nun 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakaların miktarlarında, TMK’nun 182. maddesi uyarınca iştirak nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocuğun zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında...

    Ne var ki, bu hususlar ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-davacı kadının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne, Dairemizin 24.10.2017 tarih ve e.2016/6259-k.2017/11544 sayılı onama ilamının kusur belirlemesi, davacı-davalı erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası davası yönlerinden kaldırılmasına, hükmün kusur belirlemesi, davacı-davalı erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası davası yönlerinden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve bağımsız tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının bağımsız tedbir nafakası davası ve birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, erkeğin açtığı karşı boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        itirazları yersizdir. 2-Dava; karşılıklı açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadın yararına kararın kesinleşmesine müteakip 500,00 TL yoksulluk nafakası olarak her ay davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, tarafların karşılıklı tazminat taleplerinin reddine, davacı-karşı davalı kadının tedbir nafakası davasının reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 20.01.2017 tarihli bu karar davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....

          DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen her iki davası, kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma ve kadının birleşen tedbir nafakası davasında ilk derece mahkemesince; her üç davanın da kabulü ile eşit kusurlu kabul edilen tarafların boşanmalarına, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına ve tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

            HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacılar Halise ve Gönül vekilinin, davacı Halise lehine hükmedilen yardım nafakası miktarı ile reşit olmayan çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 352. Maddesi gereğince REDDİNE, davacı Gönül lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarına ve faiz ve ÜFE artışı uygulanmamasına yönelik istinaf talebinin ise HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davacılar vekilinin, tedbir nafakası davası ile yardım nafakası davası için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 8. Bendinin KALDIRILARAK, bu bent yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; 1- ) Hüküm fıkrasının 8....

            Kadının yıllık toplam 8400TL(aylık 700TL) tutarındaki tedbir nafakası talebi kabul edilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin tedbir nafakası davasının kabul edilen kısmına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Bu nedenle, davacı-davalı erkeğin, tedbir nafakası davasına ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-İlk derece mahkemesince, davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı kadının boşanma davasının ve birleşen tedbir nafakası davasının reddine, erkek lehine maddi ve manevi tazminata (T.M.K m.174/1-2) karar verilmiş, davalı-davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince yapılan inceleme üzerine; tarafların eşit kusurlu olması sebebiyle her iki tarafın boşanma davalarının ve kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne, kadın lehine yoksulluk nafakasına (T.M.K m.175) ve tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, diğer istinaf talepleri reddedilmiştir....

                Davalı vekili verilen kararı; davaların birlikte görülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbir nafakasının boşanma davası ile birlikte görülmesi gerektiğini, mahkemece delillerin hatalı değerlendirildiğini, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek istinaf etmiş, kararın kaldırılıp taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; TMK'nun 197 maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakasının artırımı ve eğitimine devam eden reşit çocuk lehine yardım nafakası istemine ilişkindir. Evlilik birliğinin korunması ve devamının sağlanması için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur. TMK'nın 185/3 maddesi gereğince; eşler birlikte yaşamak; birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadır. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır....

                UYAP Entegrasyonu