İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı erkeğin ispat edilemeyen boşanma davasının reddine, erkeğin ise eşinin balkona dahi çıkmasına izin vermeyerek psikolojik şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini, bu durumda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu ve TMK’nın 166/3. maddesindeki boşanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle karşı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı lehine 8.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata, 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velayetin babaya tevdiine, tanık Ömer’in beyanı dikkate alınarak ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmiştir....
(TMK mad. 1,6, 220/1- 1,222/1 HMK m.190, YHGK' nin 04/03/2020 tarih ve 2017/3- 1040 E., 2020/240 sayılı kararı) Taraflarca sunulan, İlk Derece Mahkemesince toplanan tüm delillere ve taraf vekilleri tarafından gösterilen istinaf nedenlerine göre yapılan incelemede; tarafların 15/04/2016 tarihinde evlendikleri, müşterek çocuklarının bulunmadığı, davacı-karşı davalı kadının ev hanımı olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin ise DSİ'de muhasabeci olarak çalıştığı, aylık 4.000,00TL civarında gelirinin bulunduğu, üç adet evinin ve bir adet aracının olduğu, davacı-karış davalı kadın tarafından karşı eşin "aşırı derecede kıskançlık, kısıtlama, hakaret, iftira ve ailesiyle görüşmesini engelleme" vakıalarına dayanan kusurlu davranışları nedeniyle TMK'nun 166/1- 2 maddesi gereğince boşanma davası ve ziynet eşyalarının iadesi davası açıldığı, davalı-karşı davacı erkek tarafından karşı eşin "ev işlerini yapmama, küçük düşürme, rencide etme, ameliyat sonrası ilgilenmeme, cinsel ilişkiden kaçınma, hakaret...
İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''...davalının davacıya karşı boşanma davası ile birlikte ziynet eşyalarının iadesi davası açtığı, açılan dava sonucunda tarafların boşanmalarına karar verildiği gibi ziynet eşyalarının da aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse 39.468,00 TL'nin ödenmesine karar verildiği, uyuşmazlığa konu takip dosyası incelendiğinde davalının ilamda bulunan ziynet eşyalarının iadesi nedeniyle alacaklı olduğu 39.468,00 TL yönünden ve bu davaya ilişkin olarak hükmedilmiş olan vekalet ücreti yönünüden takip başlattığı, ziynet eşyalarının iadesine ilişkin ilamların kesinleşmesine gerek olmadan takibe konulabileceği anlaşılmakla..'' şeklindeki gerekçe ile "şikayetin reddine" karar verilmiştir....
Çeşitli sebeplerle (ev veya araç alımı, evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Somut olayda; davacı davalı kadın düğünde takıldığı belirtilen ziynet eşyaları ile nakit paranın davalı davacı tarafından elinden alınıp, bozdurulduğunu iddia etmiş, davalı davacı erkek vekili ise; 25 adet çeyrek altının satılarak düğün borçları ve masraflarının ödendiğini savunmuştur. Davacı davalı kadın delilleri ve bilirkişi raporu ile ziynet eşyaları ile nakit paranın varlığını ispat etmiştir. Davalı davacı 25 adet çeyrek altının kadının rızası ile bozdurulup, düğün masraflarının ve borçlarının karşılandığını savunmakla, ispat yükü erkekte olup, savunmasını dayandırdığı vakıaları ispat etmek külfetine girecektir. Erkek ise ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kendisine verildiğini kanıtlayamamıştır....
İlk derece mahkemesince tarafların belirlenen kusurlarında ve belirlenen kusurların ağırlık derecelerinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin, davacı kadın lehine hükmedilen nafakalara dair istinaf başvurusu yönünden; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK.nun 185/2- 3, 186/1. maddesi). TMK.nun 175. maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” denilmektedir. Tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları itibariyle davalı işçi olduğu asgari ücret düzeyinde gelire sahip olduğu, davacı kadının ise ev hanımı olduğu, malvarlığının bulunmadığı belirlenmiştir. Davacının ev hanımı olması nedeniyle düzenli ve devamlı bir geliri bulunmamaktadır....
ayar tanesi 19-22 gram ağırlığındaki bileziklerin ve 56 adet çeyrek altının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bu ziynetlerin dava tarihi itibariyle değerleri üzerinden şimdilik 1.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, ziynet alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ziynet alacağı davasındaki talebini 22.02.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 67.539,00 TL üzerinden ıslah etmiş, ıslah harcını dosyaya yatırmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her hangi bir ödemenin söz konusu olmadığını, dosya borcunun tamamını ödemediğini, bu nedenle mükerrer ödeme talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın ödeme yaptığına dair her hangi bir bilgi ve belgeyi alacaklı asile veya alacaklı vekili olarak şahsına sunmadığını, ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiğini, şikayetçinin hem ziynet eşyalarının aynen ödemesi yerine ziynet eşyalarının bedelinin davalının rızası ve bilgisi olmadan davalının hesabına ödediğini ve fakat ödemeyi ilama aykırı sayarak şikayet konusu yaptığını ve çelişkili ve tutarsızlık oluşturduğunu, çeyiz ve ev eşyalarının bedelini talep ederek boşanma davasında davalının seçimlik hakkını kullandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı-birleşen davada davalı vekili ile davalı-birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Birleşen dava dosyasında ilk bozma sonrası Mahkemece, davacının katkı-katılma taleplerinin ve aile bütçesine iştirak talebinin reddine, genel hükümlere dair olduğu düşünülen (ek kredi kartı kullanımı bedeli yenisi alınan kişisel malları bedeli, davalının kullanımında olan ev ve cep telefonlarına ait fatura ve ceza bedelleri, tabancanın iadesi ya da bedelinin talebi, ziynet eşyalarının yarısının iadesi) isteklerin ise tefrikine dair karar verilmiştir....
in evli olduklarını, taraflar arasında görülen boşanma davasının halen devam ettiğini, evlilik sırasında düzenlenen mehir senedinde, davacı eş İsmail ve onun babası ...tarafından bir kısım menkul malların davacıya bağışlandığını, ayrıca davacının baba evinden de bir kısım eşyalar getirdiğini ve bunların da mehir senedine yazıldığını, davacının davalı ... tarafından üzerindeki günlük giysileri ile baba evine bırakıldığını ve ziynetler dahil hiçbir eşyasını alamadığını belirterek, iş bu mehir senedinde yazılı olan 114 gram 22 ayar altın bilezik, 1 adet 22 ayar set takımı ve 3 adet nişan ve söz yüzüğünün de içinde bulunduğu ziynet eşyaları ile ev ve çeyiz eşyaları bedelinden şimdilik 37.800 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Zira; tarafların, cenaze için davacının ailesinin yanına geldikleri, davalının, davacıyı ailesinin yanında bırakarak döndüğü ve devamında boşanma davası açtığı, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da kadın tarafından muhafaza edilmesinin asıl olduğu, birlikte cenaze için evden ayrılan çiftin ziynet eşyalarını evde bırakmalarının ya da bu eşyaların davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesinin olağana ters düştüğü, davacı tanıklarının, kadının cenazeye geldiğinde yanında bir çantayla geldiğini, ziynet veya başka bir eşya getirmediğini söyledikleri ancak ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olması dikkate alındığında kadın tarafından saklanması mümkün olduğundan; davacının, dava konusu ettiği tüm ziynet eşyaları ve paraların varlığını, bunların davalıda kaldığını ispat edemediği, davacı açıkça yemin deliline de dayanmadığından iddialarının ispatı açısından yemin teklifi de hatırlatılamamış olmakla davacının ziynet ve para...