Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/141 Esas sayılı dosyası ile vesayet altına alınmış olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. .... Sulh Hukuk Mahkemesi ise .... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15/10/2018 tarihli, 2018/1282 Esas ve 2018/1114 Ek karar sayılı ilamı ile kısıtlı mahkememizin 2013/141 Esas sayılı dosyası ile vesayet altına alındığı bahisle yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydedilmiştir. Dosya içerisinde bulunan kısıtlının nüfus kayıt tablosunda MERNİS adresinin ..... olduğu görülmüştür. Mahkememizin 2013/141 Esas sayılı dosyasının kısıtlının adresinin "......" olduğu anlaşılmakla dosyanın 25/10/2018 tarihli ek kararı ile yetkisizlik kararı verildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, "Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir."...

    SUÇ : Basit zimmet HÜKÜM : Zamanaşımı nedeniyle düşürülme Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK'nın 223/9. maddesinde, 1412 sayılı CMUK'nın 253/6. maddesine paralel bir şekilde; "derhal beraat kararı verilebilecek hallerde durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemeyeceği" hüküm altına alınmış olup, anılan maddenin gerekçesinde de, "fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen hallerde derhal beraat kararı verilebileceği"nin belirtilmesine, Ceza Genel Kurulunun 24/06/2016 gün ve 126–207 sayılı Kararı başta olmak üzere yerleşmiş uygulamasında, "zamanaşımının gerçekleşmesi durumunda derhal beraat kararı verilmesini gerektiren haller hariç öncelikle beraat değil, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi, aksi halde, yani derhal beraat kararı verilmesini gerektiren hallerde ise zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmemesi...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki koruma kararı istemine ilişkin davada ... ve ... 6. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, çocuk hakkında koruma kararı (eğitim ve danışmanlık tedbiri ) verilmesi istemine ilişkindir. ... 1.Çocuk Mahkemesi, aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 6.Aile Mahkemesi ise, 5395 sayılı Yasa gereğince koruma ihtiyacı olan çocuklarla ilgili olarak, Çocuk Mahkemesinin bulunduğu yerlerde korama tedbiri almaya görevli mahkemenin Çocuk Mahkemesi olduğunu, Aile Mahkemesinin görevli olmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

        Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde, yetkisizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından, davanın önce ... Mahkemelerinde açıldığı, ... 19. İş Mahkemesi'nin 10/03/2015 tarihli kararı ile davaya bakmaya ... İş Mahkemeleri'nin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verildiği, anılan kararın taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği, kararın kesinleşmesi sonrasında davacının talebi ile dosyanın ... 20. İş Mahkemesi'ne geldiği, ... 20. İş Mahkemesi'nin 11/07/2016 tarihli kararı ile de ... İş Mahkemeleri'nin yetkili olduğundan bahisle yine yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Kamu düzenine ilişkin yetki kuralını düzenleyen 5521 sayılı Kanunun 5. maddesinin, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan alacak ve hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarına uygulanacağı kabul edilmelidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.05.2013 gün 2012/10-1615 E., 2013/777 K.)...

          Somut uyuşmazlıkta ihtiyati tedbir kararı, aleyhine tedbir istenenin huzuruyla verilmiş olduğundan, aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilenin bu karara karşı itiraz ve temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu itibarla, aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen vekilinin temyiz isteminin ...dine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Sulh Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, dosyanın davaya bakan İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesince karşı görevsizlik kararı verilmesi sonrasında, davalı tarafça talep edilen hususta İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı konuda dava bulunduğunu, dava açılmasında derdestlik ve hukuki yarar nedeni ile fayda bulunmadığını, görevsizlik kararı veren her iki mahkemenin de görevsiz olduğu gerekçesi ile son görevsizlik kararı veren mahkemenin kararı istinaf edilmiştir. Son görevsizlik kararının istinaf edilmiş olması ve merci tayini bakımından karşılıklı olarak verilip kesinleşmiş görevsizlik kararı bulunması gerektiği dikkate alınarak, merci tayini şartlarının bulunmaması ve son kararının istinaf edilmesi de bütün olarak değerlendirildiğinde; İstanbul BAM.' nin işbölümüne göre bu tür davalara bakma görevi 4. H. D. ' si olduğundan dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir....

            Mersin Tüketici Mahkemesi ise davaya genel hükümlere göre bakılması gerektiği gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı vermiştir. Bu durumda, gerçek anlamda karşılıklı olarak iki mahkeme arasında görevsizlik kararı bulunmadığından Mersin Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen mahkemece davaya devam olunması gerekirken yargı yeri belirlemesi için gönderilen dosyanın bu aşamada yargı yeri belirlenmesi koşulları bulunmadığından mahalline GÖNDERİLMESİNE, 18.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Sonuç:Bu aşamada karşılıklı kesinleşmiş iki yetkisizlik veya görevsizlik kararı bulunmadığı gibi, 1086 sayılı HUMK'da ve 6100 Sayılı HMK' da yetkisizlik kararı verilmeden ara kararı ile dosyanın Yargıtaya gönderilmesine dair bir hüküm de bulunmadığından yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın mahalline İADESİNE, 25.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi...

                Ceza Dairesinin 26.09.2018 tarihli 10931 Esas ve 5989 Karar sayılı kararı ile sanığın eyleminin "TCK'nın 155/1 maddesinde düzenlenen '"basit güveni kötüye kullanma" suçunu oluşturacağı" isabetsizliğinden bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası uyma kararı verilerek Adana 13.Asliye Ceza Mahkemesinin 06.02.2020 tarihli 81 Esas ve 17883 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü verildiği, hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan)15. Ceza Dairesinin 29.12.2020 tarihli 10314 Esas ve 13060 Karar sayılı kararı ile sanığın yargılama konusu eyleminin CMK'nın 251. maddesi uyarınca basit yargılama usulü yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle bozulduğu, bozma sonrası Adana 13.Asliye Ceza Mahkemesinin 10.06.2021 tarihli 88 Esas ve 458 Karar sayılı kararı ile Yargıtay (Kapatılan)15....

                  Buna göre, Beraat kararı; yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması, yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması hallerinde verilir. Suç olmaktan çıkarılmış ve idari yaptırıma tabi bir fiilden dolayı Beraat kararı verilemez. Mahkemece 30.03.2012 tarihinde verilen Beraat kararı hukuksal dayanaktan yoksun ve yok hükmündedir....

                    UYAP Entegrasyonu