Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 27.5.2008 Nosu : 431-294 Taraflar arasındaki cezai şart-kar mahrumiyeti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiş ise de, davalı vekilinin 25.9.2009 tarihli temyiz talebinin reddine yönelik kararı da temyiz etmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davalı ......

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 12/03/2009 tarihli Bayilik Sözleşmesine aykırı davranışlar nedeniyle bayilik sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davalının 5.747 adet tüpü iade etmediğini ayrıca yine sözleşme kapsamında müvekkilinin cezai şart talep etme hakkının bulunduğu, öte yandan, sözleşmenin feshinden dolayı müvekkili şirketin kar mahrumiyetine uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik tüplerin iade edilmemesinden kaynaklanan tazminat bedeli 3.000 TL , cezai şart olarak 4.000 TL, kar mahrumiyeti alacağı 3.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL'nin, fesih ihtarının tebliğ tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının ...'...

      . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının 1997 yılından 2004 yılına kadar sorunsuz bir şekilde bayiliğini devam ettirirken 2004 yılında birden gaz alımını durdurduğunu, bu nedenle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini belirterek sözleşmeye göre kar mahrumiyeti, cezai şart ve davalıda bulunan tüplerin depozito bedellerinin ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacının zorlaması ile sözleşme imzaladığını, ancak aynı zamanda İpragaz bayisi olduğunu, davacı ile yapılan ikinci sözleşmenin rekabet hukukuna aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

        Asıl dava, otagaz satışı nedeniyle kar kaydı alacağı ve cezai şart talebine ilişkin olup birleşen dava ise, akaryakıt satışına ilişkin kar kaybı alacağı ve cezai şart alacağı taleplerine ilişkindir. Talimat yazılarak makul sürenin tespiti açısından rapor da aldırılmıştır. Davalı taraf bilirkişi raporlarına kar dağıtımında ... tarafından yapılan yasal ve zorunlu giderler adı verilen bir kalemin taraflar arasındaki taahhütteki formülde bulunduğu ve bilirkişi heyetinin bu gideri düşmeden hesaplama yaptığı, cezai şart açısından sadece öz kaynak verileri üzerinden değerlendirme yapılmasının doğru olmadığı, cezai şart miktarının davacının uğradığı zararın kat ve kat üstünde olduğu itirazlarını ileri sürmüştür. Davacılar asıl ve birleşen davayı ıslah etmişlerdir. Taraflar arasındaki sözleşmenin XIII maddesindeki yetki şartı nedeniyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Sözleşmelerin feshine ilişkin Kayseri ......

          iadesinin gerektiğini, 01.06.2011 tarihli protokolün 7.b.2 maddesi uyarınca 200.000-TL kar mahrumiyeti alacağının doğduğunu, ayrıca 08.06.2011 tarihli ariyet anlaşması gereğince davalıya teslim edilen ariyet ve demirbaş bedeli olan 63.367,45-USD'nin ödenmesi gerektiğini belirterek, 90.900-USD ve 50.000-USD muaccel cezai şart alacağı, 96.000-TL hibe alacağı, 100.000-TL kar kaybı ve 63.367,45-USD sabit yatırım ve ariyet bedelinin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 12.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            şart alacağı bulunduğu, bu miktardan davalının irat kaydedilen 10.404,68 TL teminatı ve 2.629,70 TL tüp depozito alacağı mahsup edildiğinde müvekkilinin 20.563,29 TL talep hakkı bulunduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik iade edilmeyen tüplerden dolayı 5.000,00 TL, kar mahrumiyeti kaybından dolayı 5.000,00 TL, cezai şart alacağından dolayı 5.000,00 TL tazminatın fesih ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş,birleşen davanın ise reddini istemiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranışları nedeniyle müvekkilince akdin feshedildiğini, davalının sözleşme hükmüne göre kararlaştırılan 50.000 USD cezai şart bedeli ödeme yükümlülüğünün oluştuğunu belirterek, kar mahrumiyeti talep hakkı saklı kalmak kaydıyla anılan 50.000 USD cezai şartın TL karşılığı olan 65.250 YTL’nin ihtarname keşide tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, davacı yanın sözleşmeye aykırı davranışları bulunduğu ve akdin de haksız şekilde feshedildiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı yanca sözleşmenin ihlal edildiği ve davacı yararına cezai şart alacağının oluştuğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu ile dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı arsa sahibi tarafından haksız feshi nedeniyle davacı yüklenicinin BK’nın 325. maddesine göre talep edebileceği kar kaybının 20.763,00 TL olduğu, davacı tarafça talep edilen masrafların kar kaybı talebi içerisinde değerlendirildiği, bu hususta ayrıca talepte bulunulamayacağı, davacının sözleşme nedeniyle kaçırdığı fırsatlara ilişkin tazminat talebinin de dosya kapsamı ile örtüşmediği, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, sözleşmeden dönülmesi halinde arsa bedelinin cezai şart olarak ödeneceği kararlaştırılmış ise de sözleşmenin feshi tarihi olarak kabul edilen 2007 yılı itibarıyla arsa değerinin 115.500,00 TL olduğu, sözleşmeden dönülmesi halinde arsa bedelinin cezai şart olarak ödenmesine ilişkin düzenleme davalı arsa sahibinin yıkımına ve mahvına neden olacak kadar ağır ve yüksek olduğundan BK’nın 20. maddesi uyarınca adap ve ahlaka aykırı olduğu ve cezai şart...

                  Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalının dönemler itibariyle yıllık asgari alım taahhüdüne uyulmamasına rağmen davacı-tedarikçi tarafından davalı-bayiye mal verilmeye devam edilmiş ve cezai şart alacağı yönünden ihtirazi kayıt konulmadığından davacı önceki dönemlere ilişkin cezai şart isteyemez ise de, son döneme ait cezai şart isteyebilceği, davacı şirketin 2013-2014 dönemi için taahhüt edilen satım miktarının eksik kalan kısmı için 80.487,60TL'lik cezai şart bedeli talep edebileceğini bildiren bilirkişi kök ve ek raporunun karar vermeye yeter nitelikte olduğu ancak talebe bağlılık ilkesi gereği hüküm kurulması gerektiği, davalı borca batık olduğundan cezai şartın mahvına yol açacağı raporda belirtilmiş ise de, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 22/1. maddesine göre tacir olan davalının ticari iş nedeniyle verdiği taahhüdünün sonucuna katlanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, 50.000.- TL alacağın dava tarihinden işleyecek aylık %7 akdi faiz ile...

                    bir süre süre sonucunda yeni bayilik anlaşması yapabileceği, bu durumda mahrum kalınan kar tutarının 191.703,20 TL olduğu, davacı bu kalem alacak yönünden KDV alacağı talebinde bulunmuş ise de davacı tarafından davalı hakkında fatura düzenlenmediği gözetilerek bu yöndeki istemin reddi gerektiği, protokolün 5. maddesi hükmü uyarınca davacının cezai şart talebinde bulunabileceği, ancak anılan maddede öngörülen 500.000,00 TL cezai şart tutarı davalının ekonomik yönden mahvına sebebiyet verebilecek nitelikte olduğu, davalının dosyaya yansıyan mali durumu gözetilerek hesaplanan 100.000,00 TL cezai şart alacağının makul olduğu, bu tutardan protokolü müteselsil kefil olarak imzalayan davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu