Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 22/05/2019 NUMARASI: 2017/1149 Esas 2019/448 Karar DAVA: Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesi Kaynaklı) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/04/2022 Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili ; müvekkili ile davalı arasında 01/12/2015 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının ayrı ayrı gönderdiği ihtarnamelerle bayilik sözleşmesini feshettiğini, davalının sözleşme fesih sebeplerinin sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davalının uyarıda bulunmadığını, sözleşme feshi sebepleri bulunmadığını, 5 yıl süreli sözleşmenin süresinden önce feshinin haksız olduğunu, müvekkilinin zararına sebep olduğunu, uğradığı zarara karşılık sözleşme hükümleri çerçevesinde cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla kar mahrumiyeti için şimdilik 10.000-TL, cezai şart olarak...

    Kanunun 222.md uyarınca davacı tarafın lehine delil olma niteliğinin bulunduğu hususunun bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği,,davacının talebinin sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak fesih edildiğininin tespitine,bundan dolayı karşı taraftan kar mahrumiyeti ve cezai şart talebine ilişkin olduğu;Bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan davacının talep etmiş olduğu kar mahrumiyetini ve cezai şart bedelinin ödemesi gerektiği yönünde kesin kanaat hasıl olmakla,talep edilen cezai şart miktarı davalı şirketin mahvına sebep olmayacağı anlaşılmakla davacı tarafın davasının kabulü yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir." şeklindeki gerekçe ile taraflar arasında akdedilmiş olan 18/09/2010 Tarihli Sözleşmenin 17/12/2012 tarihininde davalı şirket tarafından haksız olarak feshedildiği tespiti ile davacı tarafın kar mahrumiyeti kapsamındaki talebinin kabulü ile 20.000.TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir....

      -KARAR- Dava bayilik sözleşmesinde taahhüt edilen miktarda ürün satılamaması nedeni ile feshedilen sözleşme uyarınca uğranılan kar mahrumiyeti ile cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, işyerinin devir edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

        Ancak davacı bu tutanağı imzalamadan önceki yıllarda davalıya ihtirazı kayıtsız ürün vermeye devam ettiği için bu dönemde davacının "doğmuş bir cezai şart alacağı" yoktur. Taraflar arasındaki uzlaşma tutanağındaki bu hüküm tutanak imzalandığında doğmuş hakları saklı tutmakta olup doğmamış hakları eskiye dönük olarak canlandırmasına hukuken imkan bulunmamaktadır. Davacı sadece uzlaşma tutanağının imzalanmasından sonra doğan cezai şart alacağı varsa bunu talep edebilecektir. Bu itibarla saygıdeğer çoğunluğun bu ayrıntıyı dikkate almayan bozma kararına içeriği itibariyle muhalifim. 02.03.2017...

          Cezai şarta ilişkin hesaplama aşağıda yer almaktadır. Cezai şarta konu akaryakıt miktarı = 800 m3 - 287,134 m3 = 512,660 m3 Ortaya çıkan cezai şart = 512,660 x 50 USD = 25643,3 USD kanaat iddia, savunma ile dosyaya sunulan delillerin ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Cezai şarta ilişkin görüşlerimizde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlan dikkate alındığı, Söz konusu kararlar doğrultusunda dosyada yer alan veriler kapsamında davalının davacıdan 02/12/2013-02/12/2014 tarihleri arasında 287,134 m3 (237,063 ton) beyaz ürün satın almış olduğu, Bu miktar davalının taahhüdündeki Ürün miktardan daha az olduğu,, bu nedenle 25.643,3 USD cezai şartın ortava çıktığı..." denildiği, ek raporda "...Cezai şarta ilişkin görüşlerimizde Yargıtay 19....

            İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 23.07.2014 tarihli olup 2014-2015 dönemi arasında müvekkilince kar edilmemiş iken kar mahrumiyeti adı altında tazminat ödemesinin beklenmesinin sözleşme hukukuna aykırı olduğunu, müvekkilinin akaryakıt bayii açabilmek adına ödüne konulmuş olan sözleşmeyi bankalarda olduğu gibi okumadan ya da sonuçlarını düşünmeden zorunda kalarak imzaladığını, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık; imzalanan sözleşme kapsamında davacının davalıdan cezai şart isteyip isteyemeyeceği, isteyebilir ise miktarı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesine dayalı olarak asgari alım taahhüdü nedeni ile cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....

              Somut olaydaki uyuşmazlıkta ise taraflar ticaret şirketleridir (tacirdirler) ve kural olarak kararlaştırılan cezai şart miktarının aşırı yüksek olduğundan bahisle takdiren indirim talep edilemez. Ne var ki cezai şart miktarı davalı borçlunun ekonomik olarak yıkımına yol açabilecek kadar yüksek ise, o takdirde yerleşik Yargıtay kararlarına göre hâkim, cezai şart miktarında hakkaniyete uygun bir indirime gidebilir veya cezai şart anlaşmasını tümü ile geçersiz sayabilir. Kararlaştırılan 50.000 USD tutarındaki cezai şart miktarının davalı şirket bakımından ekonomik olarak yıkım teşkil etmesinin söz konusu olup olmadığını tesbiti için (Bilirkişi tarafından Davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin mahallinde incelenmesi sırasında, Davalı vekilinden, davacının 50.000 TL cezai şart talebinin davalı şirketin mahvına sebep olup olmayacağının tespiti için, davalı şirketin 2013- 2017 yılları arası Yıllık Gelir Vergisi Beyannameleri bilirkişi tarafından talep edilmiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız rekabet cezai şart alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile 14.07.2003 tarihinde 5 yıl süreli olarak imzalanan Tüplügaz Bayilik Sözleşmesine, davalı bayiinin aykırı davrandığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile kâr mahrumiyeti, cezai şart ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                Dava bayilik sözleşme nedeniyle cezai şart ve kar mahrumiyeti istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma kararında feshin haklılığının araştırılması gerektiği belirtildiği halde mahkemece bu yönde bir inceleme yapılmamış, bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  -KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, taahhütlerini yerine getirmediğini, sözleşmeyi de hiçbir gerekçe göstermeden tek taraflı olarak feshettiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kar mahrumiyeti olarak 5.000,00 TL ve cezai şart olarak da 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL alacağın 27.06.2011 tarihinden itibaren davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 04.12.2013 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek dava değerini artırmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu