Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, akde aykırılık nedeniyle davacı tarafça bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan cezai şart, kar mahrumiyeti, haksız rekabetten doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili asıl davada müvekkilinin bayilikten kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının markası dışında başka tüp satmadığını bildirerek davanın reddini, karşılık davada ise, sözleşmenin feshi sebebi ile uğradığı maddi zararın tazminini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının işyerinde çok sayıda farklı marka ve boş tüp tespit edildiği, davalının fiilinin haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 20.000 TL kar kaybı, 10.000 TL maddi tazminat isteminin kabulüne, cezai şart ve manevi tazminat isteminin reddine ve karşı davanın da reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

    ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik cezai şart alacağından 5.000,00 USD'nin, kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacak için şimdilik 5.000,00 TL’nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile de talebini yükseltmiştir....

      kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Mahkemece, davalı yanın bayilik sözleşmesini süresinden önce feshinin haksız olduğunun ve davacının bayilik sözleşmesi uyarınca hem cezai şart, hem de kâr mahrumiyeti isteyebileceğinin kabulünde bir isabetsizlik yok ise de, davacının aynı bölgede yeni bir istasyon kurup kurmadığı, yeni bir bayi ile sözleşme yapıp yapmadığı, yeni istasyon kurulmamış ve yeni bir bayilik sözleşmesi imzalanmamış ise aynı bölgede bunların yapılması için gerekli makul sürenin ne olacağı saptanarak, davacının bu süreler için kar mahrumiyeti isteyebileceği dikkate alınmadan kar mahrumiyeti alacağının kabulünde isabet görülmediği gibi, davacının dava dilekçesindeki faiz talebi ticari faiz iken, bu talebin yasal faiz olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, talebi aşacak şekilde hüküm altına alınan alacak kalemlerine avans faizi uygulanması da isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, yanlar arasında 11.09.2008 tarihli Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesinin akdedildiğini, anılan sözleşmenin eki niteliğindeki taahhütnamenin 1.maddesine göre, davalının asgari tutarda akaryakıt ve madeni yağ alımı taahhütlerinin bulunduğunu, ancak davalının edimini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından fatura düzenlenerek sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağının davalıdan talep edilmesine karşın herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin sözleşmenin 8/b maddesine dayalı olarak cezai şart, kar mahrumiyeti talep etme haklarının doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000 TL cezai şart alacağının reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          Ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 179/ II. maddesinde düzenlendiği, alacaklının çekince koymadan ifayı kabul etmiş veya sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmeye devam etmiş ise bu cezası isteyemeceği,somut uyuşmazlıkta, davalı bayiinin yıllık asgari alım taahhüdüne uymamasına rağmen, davacı tedarikçinin takip eden yıllarda mal vermeye devam ettiği, davalıyı uyarmadığı, herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği bu surette davalı borçluda ceza koşulu istenemeyeceğine dair güven oluşmasına neden olduğu, bu haklı güven ve dürüstlük ilkesi nedeniyle önceki yıllara ait kar mahrumiyeti ve feshe bağlı cezai şart talep edilemeyeceği gibi, davadan önce ve dava ile sözleşmenin feshi talep edilemediğinden de taahhütnamenin 3.maddesinde kararlaştırılan 100,000,00 USD cezai şart talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir....

            ye karşı açtığı men'i müdahale davasındaki verilen tedbir kararı üzerine davalının işletmekte olduğu işyerinde LPG sevk ve satış işlemlerinin durdurulmasından sonra feshettiği yani davalı bayi olan şirketin bayilik sözleşmesi kapsamında faaliyeti durdurulduktan sonra fesih iradesini ortaya koyduğu, davacının kar mahrumiyeti ve cezai şart talebi yerinde görülmeyerek bu yönlerden davanın reddine, davalıya verilen destek emtia bedelinin davalı dan geri alınabileceği sözleşmenin feshi ile peştamaliyenin nedensiz kaldığı gerekçeleriyle 63.768,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

              Mahkemece davalı tarafından peşin alım yapılmadığı, bu nedenle iskonto oranının davalıya uygulanmasının gerekmediği, davalının fesih beyanının haklı nedenlere dayanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kar mahrumiyeti, sözleşmeden kaynaklanan cezai şart ve protokolden kaynaklanan cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bayilik sözleşmesinin 33 üncü maddesinde, 32 inci maddede belirtilen kar mahrumiyetine ek olarak, Bayinin süresinden önce sözleşmeyi feshetmesi durumunda dağıtıcıdan aldığı LPG alımının en yüksek olduğu aydaki LPG miktarının fesih tarihindeki perakende satış fiyatı ile çarpımı sonucunda bulunacak bedelin cezai şart olarak ödenmesinin gerektiğine hükmolunmuştur. Bayilik sözleşmesinin eki olarak tanzim edilen Protokolün üçüncü maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde ise Bayinin protokolü haklı bir neden olmaksızın süresinden önce sözleşmeyi feshetmesi durumunda 75.000,00 USD cezai şart ödemesi gerektiği belirtilmiştir....

                E sayılı dosyası ile cezai şart ve kar mahrumiyeti konulu bir dava ikame edildiğini, akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesinin ve protokolün ihlali nedeni ile davalılardan cezai şart alacaklarının bulunduğunu, akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesinin 27.1 maddesinde Bayinin bu sözleşmede yer alan hususlardan herhangi birisine uymaması halinde şirketin işleticiden uyulmayan her hususu için 50.000 USD cezai şart talep etmeye, zarar ziyan kaybından dolayı maruz kaldığı kar kaybını talep etmeye yetkili zarar ziyan kaybından dolayı maruz kaldığı kar kaybını talep etmeye yetkilidir hükmünün olduğunu, davalıların sözleşmeye ve tonaj taahhütlerine aykırı davranışları nedeni ile davalılar Akaryakıt İstasyonu işletme sözleşmesi uyarınca müvekkili şirkete 50.000 Usd cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, alacakları nedeni ile ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin ......

                  mahrumiyeti ve cezai şart alacağının doğru hesaplanıp hesaplanmadığını, davacı Form BA Formu Bilgileri: davacı taraftan talep edilen Gelir İdaresi Başkanlığı, ......

                    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, akaryakıt bayilik sözleşmesi ve eki asgari alım taahhüdünde öngörülen yıllık asgari ürün alımı taahhüdüne aykırı davranıldığı iddiasına dayalı cezai şart alacağından kaynaklanmaktadır. Davaya konu uyuşmazlığın çözümünde, cezai şarta ilişkin hükümlerin tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaat ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevk etmektir. Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. Asıl borç yoksa cezai şart da söz konusu olamaz. Bu niteliği itibariyle cezai şart asıl borca bağlı fer'i bir borçtur. Asıl borç, mevcut ve geçerli ise, cezai şart da borç doğurur. Asıl borç sona ermiş ya da geçersiz doğmuşsa, cezai şart bağımsız bir borç oluşturamaz....

                      UYAP Entegrasyonu