Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi’nin 2016/13711 – 2017/7790 sayılı ve 06/12/2017 tarihli ilamı ile belirtildiği üzere Mahkemece öncelikle taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi ve eki taahhütname uyarınca sözleşmenin davalı yanca haklı olarak fesih edilip edilmediğinin tespit edilmesi gerektiği, feshin haksız olduğunun tespiti halinde ise taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 25. maddesindeki hüküm uyarınca davacının, sözleşmenin feshine ilişkin çekilen ihtarname tarihinden itibaren kar mahrumiyeti isteminde bulunabileceği, ihtarname tarihinden önce ise davacının herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ürün vermeye devam etmesi nedeniyle talepte bulunamayacağı, yine taraflar arasında düzenlenen 19.06.2010 tarihli taahhütnamenin 2. maddesinde belirtilen cezai şartın ise ifaya ekli cezai şart olmadığı, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle talep edilebileceği gözetilerek yapılacak inceleme sonucu bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması...

    . - K A R A R - Davacı vekili, davacı ile davalı arasında bayilik anlaşması bulunduğunu, davalının akde aykırı davrandığını bu nedenle sözleşme ve ekleri gereğince cezai şart ve kâr mahrumiyeti talep etme hakkı doğduğunu belirterek, cezai şart tutarı 25.000 USD olup 15.000 TL teminat mektubunun mahsubu sonucu 16.595,70 TL cezai şart alacaklarının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 5.000 TL kâr mahrumiyeti alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Somut olayda; kar mahrumiyeti bedeli belirlenirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının benzer koşullarda kiracı olarak faaliyetini yürütebileceği yeni bir işletmeyi ne kadarlık bir sürede kiralayabileceğine ilişkin bir tespit ve değerlendirme yapılmamıştır. 30/06/2011- 31/12/2018 tarihleri arasında kar mahrumiyeti hesaplanması doğru değildir....

        Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, hükme esas alınan rapora göre davacının kar mahrumiyetinin 141.196,80 TL olarak hesaplandığı, kar mahrumiyetinden şimdilik 20.000TL, 261.785,70 TL cezai şart bedelinden şimdilik 20.000 TL olmak üzere toplam 40.000 TL’nin fesih tarihi olan 12.10.2010 tarihinden itibaren avans faizi üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne 20.000,00 TL cezai şart, 20.000,00 TL kar mahrumiyetinin 31.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalının bayilik sözleşmesini feshi haksız olmakla birlikte sözleşmenin sona ereceği süreden bir ay öncesinde feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının mahrum kaldığı kar buna göre hesaplanmalıdır....

          saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL kar mahrumiyeti alacağı ve sözleşmenin imzalanmasıyla davalıya verilen ilk dekorasyon için 10.000,00 TL'den oluşan maddi tazminatın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 30.01.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle; kar mahrumiyeti talebini 36.200,00 TL'ye yükseltmiş ve diğer taleplerine dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasını talep etmiştir. 2.Birleşen 2010/809 E. sayılı dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; sözleşmenin davacı tarafından haksız feshedilmesi nedeniyle cezai şart alacağının doğduğunu, ayrıca davacıdan 8.004,00 TL cari hesap alacağının da bulunduğunu ileri sürerek 8.004,00 TL cari hesap alacağı ile 250.000 usd cezai şart alacağının ödeme tarihindeki TL karşılığının faiziyle birlikte davaladın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 3.Birleşen 2010/781 E. sayılı dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; haksız fesih sonrası müvekkilinin stokta bulunan ürünleri satma olanağının kalmadığını...

            koşullarında müvekkil şirket ekonomik müzeyaka haline girmiş olup cezai şart talepleri müvekkilin ekonomik olarak iflasına neden olabilecek nitelikte ve fahiş olduğunu, davacı tarafın ve müvekkil arasında düzenlenen ve 13 yılı aşkın sözleşmelerin düzenlendiği tarihten itibaren gerek mahrumiyet kaybına ilişkin gerekse cezai şart alacağına ilişkin hükümler uygulamadığı ve buna ilişkin müvekkillere eksik ürün alımından kaynaklı kar mahrumiyeti ve cezai şarta ilişkin tek bir ihtarname yollanmayarak zımnen ortadan kaldırdığını, aradan geçen 13 sene sonra tarafımızdan sözleşmenin feshi üzerine kar mahrumiyet talepleri ve cezai şart alacağı iddiaları iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı ayrıca davacı taraf sözleşme süresi boyunca (13 sene) kar mahrumiyeti ve cezai şarta yönelik müvekkillere hiçbir ihtarname yollamayarak mevcut durumu kabul ettiğini, haksız davanın usulden veya esastan reddini, haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine alacağın %30’undan az olmamak üzere icra inkâr...

              nın 2. maddesi gereğince de hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiğinden davacının kar mahrumiyeti isteyemeyeceği, ariyet protokolüne konu demirbaşların tesliminde gecikme nedeniyle protokol gereği cezai şart isteminde bulunulduğu halde, demirbaşların davalı tarafça satın alınması hakkının davalı yana tanınmış olup, davalı tarafın bu hakkın kullanacağını bildirmiş olmasına göre cezai şart isteminde de bulunulamayacağı, davacının ancak demirbaşların değerini teşkil eden 995.00 USD'yi talep edebileceği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, 995.00 USD'nin 11.06.2008 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, B.K'nın 83. maddesinin infazda nazara alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                Sözleşmenin kurulduğu anda taraflarca öngörülemeyen ve kestirilemeyen öy 6 ay için kâr mahrumiyeti tazminatı talep edebilecektir. Davacının ikinci talebi ise 50.000 Dolar cezai şartın ödenmesine ilişkindir. Yatırım Çerçeve Sözleşmesinin 10.3.5 maddesinde bayiin sözleşmeyi haklı nedenle feshi hali hariç sözleşmenin sona ermesi halinde 50.000 Dolar cezai şart ödeyeceği öngörülmektedir. Kural olarak tacirler arasında kararlaştırılan cezai şart anlaşmalarındaki cezai şart miktarı, fahiş olduğundan bahisle tenkise tabi tutulamaz, tacir olmayan kişiler arasında hakimin takdiri ile uygulanan indirim, tacirler arasında söz konusu olmaz. Somut olaydaki uyuşmazlıkta ise taraflar ticaret şirketleridir (tacirdirler) ve kural olarak kararlaştırılan cezai şart miktarının aşırı yüksek olduğundan bahisle takdiren indirim talep edilemez....

                  - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile birleşen dava dışı şirket ve davalı arasında 01.07.1997 tarihli bayiilik sözleşmesi akdedildiğini, ancak davalının asgari malı alım taahhüdüne uymadığını, davalının sözleşme uyarınca eksik ürün alması halinde kar mahrumiyeti ödemeyi kabul ettiğini, ayrıca davalının kendisine ariyet olarak bırakılan teçhizat ve ekipmanları da iade etmediğini, davalının ihtarata rağmen taleplerini yerine getirmediğini belirterek müvekkilinin kar mahrumiyeti alacağının davalıdan tahsiline ve ariyet olarak bırakılan demirbaşların bunun mümkün olmaması halinde bedelinin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının kar mahrumiyeti alacak talebinin haksız olduğunu, bunun yanında ariyet olarak müvekkil yedinde bulunan demirbaşları teslime hazır olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir....

                    -TL cezai şart ile bir yıllık kar mahrumiyetinin şimdilik 1.000.-TL’si ve yine tüm kar mahrumiyetine yönelik şimdilik 1.000.-TLile 10.000.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davacı vekili, yargılama sırasında davasını ıslah ederek talebini 40.068.-TL daha arttırmıştır. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca kanıtlanan davanın kısmen kabulüyle davacı tarafından feshin haklı nedenle yapıldığının tespitine, cezai şart ve kar mahrumiyeti toplamı 44.771.-TL’nin 4.703.-TL’sine dava tarihi olan 18.11.2005 tarihinden, 40.068.-TL’ye ise ıslah tarihi olan 04.02.2010 tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu