Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ---- davalı bayii --------- isteyebileceği kar marjı mahrumiyeti zararının, davacının aynı bölgede benzer şartlarda yeni bir bayii oluşturabilmesi için gerekli olan makul süreyle sınırlı olacağı bu sürenin kabul görecek normal ekonomik seviyede ve yeni bir arayışta oluşabilecek bayii ağında pazarlama stratejisi, yatırını, ve rekabet seviyesi de dahil ----- alınacak ruhsat vb, süreler göz önüne alındığında bir yıl baz alındığında davacının talep edebileceği kar mahrumiyetinin yapılan hesaplama neticesinde ----- cezai şart alacağının ----- olduğu, davacının ıslah dilekçesi ile ---- kar mahrumiyeti,---- cezai şart olmak üzere toplam --------talep ettiği anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    ayrı olarak cezai şart da talep edilebileceği açıkça hükme bağlanmıştır....

      Davalı şirketin sözleşme devam ederken başka firmaya ait ürünü satmak suretiyle sözleşmenin 27.maddesini ihlal ettiği anlaşılmakta olup, somut olayda, sözleşmenin 21. ve 27. maddeleri uyarınca hem cezai şart hem de kar mahrumiyeti istenebileceği gözetilmeden yazılı gerekçe ile kar mahrumiyeti talebinin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi ile (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız nedenle feshedilmesi sebebiyle davacının sözleşmenin 25..maddesi uyarınca 211.893,80 TL kar mahrumiyeti, sözleşmenin 23.maddesi uyarınca da 50.000,00 USD karşılığı 300.450,00 TL cezai şart talep edebileceği, 300.450,00 TL cezai şartın davalının iktisaden mahvına sebebiyet vereceği bu nedenle 1/4 oranında tenkis edilmesi gerektiği, tenkis sonucu davacının talep edebileceği cezai şartın 225.337,50 TL olduğu, sözleşmenin 5/b maddesi uyarınca davalı tarafından verilen teminat mektubu bozdurularak davalının davacıya olan fatura borcunun tahsili sağlandığından mahsup talebinin yerinde olmadığı, , davalının cezai şart ve kar mahrumiyeti talebine ilişkin ödeme yapmayacağını bildirdiği , ... Noterliğinin ......

          Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız nedenle feshedilmesi sebebiyle davacının sözleşmenin 25..maddesi uyarınca 211.893,80 TL kar mahrumiyeti, sözleşmenin 23.maddesi uyarınca da 50.000,00 USD karşılığı 300.450,00 TL cezai şart talep edebileceği, 300.450,00 TL cezai şartın davalının iktisaden mahvına sebebiyet vereceği bu nedenle 1/4 oranında tenkis edilmesi gerektiği, tenkis sonucu davacının talep edebileceği cezai şartın 225.337,50 TL olduğu, sözleşmenin 5/b maddesi uyarınca davalı tarafından verilen teminat mektubu bozdurularak davalının davacıya olan fatura borcunun tahsili sağlandığından mahsup talebinin yerinde olmadığı, , davalının cezai şart ve kar mahrumiyeti talebine ilişkin ödeme yapmayacağını bildirdiği , ... Noterliğinin ......

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme gereği yıllık almayı taahhüt ettiği miktarı almayarak LPG alımına son verdiğini, bu nedenle sözleşmenin haklı olarak müvekkilince feshedildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak cezai şart ve kar mahrumiyeti talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, feshin tek taraflı olduğunu, sözleşme koşullarınında davacı tarafından ihlal edildiğini, talep edilen cezai şart bedelinin fahiş olduğunu ve davacının kar kaybına uğramadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

              Mahkememizce cezai şart alacağı yönünden yapılan değerlendirme sonucunda ise; Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaad ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevketmektir. Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 158. maddesinin başlığı “cezai şart” iken, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun “Ceza Koşulu” başlığı altında üç çeşit ceza koşulu düzenlenmiştir. Bunlar öğretide ortaya atılan kavramlara göre seçimlik ceza koşulu (TBK. md. 179/I), ifaya eklenen ceza koşulu (TBK md. 179/II) ve ifayı engelleyen ceza koşulu (dönme cezası) (TBK md. 179/III) dur....

                cezai şart talebinde bulunmuş ise de, ----- asgari alım taahhüdü”ne uymama halinde öngörülen ceza koşulu (cezai şart) hükümleri TBK'nun 179/II....

                  İlk derece mahkemesince alınan 21/06/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda, fesih tarihine kadar eksik alınan ürünler nedeniyle 184.231,39.TL alacak hesaplanmış olup, davacı yanın cezai şart talebi 20.000,00.TL olduğundan ve bu miktar ıslahla artırılmadığından, davacı yanın cezai şarta ilişkin 20.000,00.TL'lik talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiştir. Yukarıda belirtilen sebeplerle, ilk derece mahkemesinin kar mahrumiyeti talebi yönünden verdiği kabul kararının usul ve yasaya uygun olduğu ancak cezai şart alacağına yönelik talebin reddi kararının hatalı olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına davacının cezai şart ve mahrum kalınan kar alacağı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    - K A R A R - Davacı vekili, davalının taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle müvekkili tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 5.000-TL cezai şart, 5.000-TL kar mahrumiyeti ve 14.114,70-TL tutarındaki emtia bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin sözleşmeye aykırı davranmadığını, davacı tarafından talep edilen tüplerin müvekkilince depozito bedelleri ödenerek temin edildiğini, bu tüpler yönünden müvekkilinin bedel ödeme ve iade yükümlülüğünün olmadığını, tüp adetlerine de itiraz ettiklerini, cezai şart talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu