Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda çocuk ana ve babaya karşı yardım nafakası davası açabilir. Somut olayda; davacının dava tarihinde 22 yaşında olduğu ve ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. sınıfında okuduğu, davalının ise hastanede sağlık memuru olarak çalıştığı aylık 2.500 TL maaşının olduğu, anlaşılmaktadır. Mahkemece; davalının gelir-gideri ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının ihtiyaçları ile orantısız şekilde düşük nafakaya hükmedilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, özellikle davacının ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve ekonomik göstergelerdeki değişim ile TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir....

    O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. Maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı- davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden tedbir nafakasının reddi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında mahkemece erkeğin TMK 166/son gereğince açtığı birleşen boşanma davasının kabulüne ve kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilmiştir. Verilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Davalı-davacı kadın birleşen davaya karşı yasal süresinde cevap vermemiş, süresinden sonra verdiği dilekçe ile lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından; her iki boşanma davası, boşanmanın fer'ileri ve çocuk için takdir edilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların ortak çocuklarından 2001 doğumlu ...'nun davanın başında babasının yanında iken 16.5.2012 tarihinden itibaren annesinin yanında kalmaya başladığı anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek eş tarafından her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkek eşin, davacı-davalı kadın eşin tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davacı-davalı kadın eşin güven sarsıcı davranışlarının 2008 yılında gerçekleştiği, bu tarihten sonra evlilik birliğinin devam ettiği, bu nedenle erkek eşin, eşinin bu kusurlu davranışlarını affettiği gerekçesiyle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı erkek eşin tam kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; davacı-davalı kadın eşin 2011 yılında da güven sarsıcı davranışta bulunduğu...

          Aile Mahkemesi'nin incelediği dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı erkek ise; 07.09.2018 tarihli karşı dava dilekçesi ile aynı maddeye dayalı boşanma davası açmıştır. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; davalı- karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, her iki davanın kabulüne, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına aylık 300'er TL tedbir nafakası, aylık 300'er TL iştirak nafakası, kadın yararına 11.000 TL. maddi tazminat, 10.000 manevi tazminat, kadın yararına aylık 400 TL tedbir nafakası ve aylık 400 TL yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden istinaf edilmiştir....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından davalı-karşı davacı kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkek ile davalı-karşı davacı kadının eşit kusurlu olmaları sebebiyle her iki boşanma davasının kabulüne ve davalı-karşı davacı kadın lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilerek kadının tazminat talepleri reddedilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası - Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından, kocanın boşanma davası, maddi-manevi tazminat miktarları, nafakalar, kusur belirlemesi, koca lehine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, katılma yoluyla, davalı-karşı davacı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, davacı-karşı davalı erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...

                  Bu geçici önlemlerden birisi de tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakası, talebe bağlı olmaksızın (resen) takdir edilir ve geçici bir önlem olarak davanın başından itibaren karar kesinleşene kadar hüküm altına alınır. Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Kusurlu eş yararına dahi, bu tedbirlerin alınması mümkündür. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik güçlerinin birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir....

                    Boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakası o davada verilen kararın kesinleşmesine kadar geçerli olup, davanın kabulü ya da reddine ilişkin kararın, kesinleşme tarihine kadar geçerlidir. Görüldüğü gibi TMK'nın 197.maddesi çerçevesinde hükmedilen tedbir nafakası ile boşanma davası içinde geçici önlem olarak TMK’nın 169.maddesi kapsamında takdir edilen tedbir nafakası, mahiyetleri, devam süreleri, şartları, re'sen gözetilme durumları gibi nedenler itibariyle birbirinden farklı nafaka türleridir. Bu bakımdan; boşanma davası için verilen tedbir nafakası, kadının bağımsız nafaka davası hakkında karar verilmesine engel teşkil etmez. Ancak, bağımsız tedbir nafakası davası sonucu hükmedilen nafaka ile TMK'nın 169. maddesi uyarınca takdir edilecek tedbir nafakasının aynı döneme denk gelen kısımları yönünden, tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde hüküm kurulması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu