Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı vekili tarafından icra dosyasında yapılan 08/10/2020 ve 09/10/2020 tarihli dosya kapak hesaplarına ve teminat mektubunun paraya çevrilmesine yönelik olarak icra müdürlüğü işleminin şikayete konu edildiği, mahkemece icra dosyasındaki borcun ödendiği ve teminat mektubunun davacı vekiline iade edildiğinden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de, davanın şikayet davası olup Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre icra dosyasının infazen işlemden kaldırılması şikayet konusunun incelenmesine engel olmadığından her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiğinden davacının icra dosyasındaki kapak hesabına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığından HMK 297. maddesi gereğince dava dilekçesindeki her talep hakkında mahkemece karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf talebi yerinde bulunduğundan HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Sivas 2....

İşbu dava yönünden itirazın iptaline karar verilebilecek ayakta bir icra dosyasının varlığından söz edilmesi mümkün olmamakla, zira dosya ödeme ile infazen kapatılmış, kapak hesabına şikayet yargı yolu tüketilmiş ve takip borçlu açısından sona ermiştir, ortada verilmesi halinde itirazın iptali hükmünün uygulanabileceği geçerli bir icra takibinden bahsetmek mümkün olmadığından, davanın itirazın iptali davalarına özgü dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir....

    Sayılı dosyasında, takip alacaklısı tarafından 20/04/2018 tarihli kapak hesabına yönelik şikayet yoluna başvurulduğu, İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 14/05/2019 tarih, 2018/355 E. 2019/485 K. Sayılı ilamı ile; 20/04/2018 tarihi itibariyle bakiye borcun 219.847,53 TL olduğu ve bu tarihten sonra ödemelere devam edildiği, bu tarih itibariyle bakiye borcun 70.807,18- TL olduğu hususunun bildirildiği gerekçesiyle bilirkişi raporuna itibarla şikayetin kabulüne, 20/04/2018 tarihi itibariyle bakiye borcun 70.807,18 TL olduğunun tespitine, 05/09/2018 tarihli bilirkişi raporunun karar eki sayılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine; Dairemizin 28/06/2022 tarihli, 2022/1341 E. 2022/1417 K. Sayılı ilamı ile, Şikayetin kabulüne, İstanbul 5. İcra Dairesi'nin 2012/12222 esas sayılı dosyasında; 20/04/2018 tarihli dosya borç hesabında bakiye borç miktarının 159.704,04- TL olarak düzeltilmesine karar verildiği ve kararın 30/09/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

    Davacının icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 85. maddesinin uygulanma biçiminden kaynaklanan taşkın hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayet olup, ilk derece mahkemesince şikayet hakkında verilen karar kanunen kesin kararlardandır. Bu nedenle davacının aşkın haciz şikayetine yönelik istinaf başvurusunun da usulden reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf harçları peşin olarak alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme ve müzakere sonunda İİK'nın 363/1. ve 365/1- son maddeleri gereğince KESİN olarak oy birliği karar verildi....

    Somut olayda borçlunun başvurusu icra müdürlüğünce kapak hesabının yapılması talebinin reddine yönelik olup, İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindeki bu başvuru üzerine icra mahkemesince, dosya içerisinde bulunan Yargıtay ilamları da eklenmek sureti ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak denetime elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle dosya borcu hesaplattırılmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile rapor alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1220 Esas sayılı dosyasında karar verildikten sonra icra dosyasında yapılan kapak hesabına yönelik şikayette bulunulduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinin aynen tekrar edildiği görülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kapak hesabına ilişkin şikayettir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 16 ncı maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

        İcra Müdürlüğünün 2019/234 talimat dosyasından müvekkil şirketin adresine hacze gelindiğini, müvekkilinin haciz mahalinde hazır bulunduğunu, menkul malların haczedilerek kıymet takdiri yapıldığını, haciz mahalinde gelirken icra müdürlüğünce kapak hesabı yapılması ve borçluya bildirilmesi gerektiğini, ancak icra müdürlüğünce kapak hesabı yapılmadığını, borçluya bildirilmediğini, esas icra müdürlüğünden gelen talimat kararında borç miktarının 50.000,00 TL olarak belirtildiğini, bu nedenle haciz tutanağında borç miktarı olarak 50.000,00 TL yazıldığını, alacaklı vekilin kıymet takdiri yapılan mahcuzlara yönelik muhafaza talep ederek müvekkil üzerinde baskı kurmaya çalıştığını, borcun bir kısmını ödenmesi durumunda muhafaza işlemi yapılmayacağını, geri kalan borç için ise protokol yapılması istediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin baskılara razı gelmek zorunda kaldığını, EFT yolu ile alacaklının hesabına 20.000,00 TL gönderdiğini ve protokol imzalandığını, alacaklı vekilin bunun ile de yetinmeyip...

        Hal böyle olunca mahkemece, şikayet yolu ile ilamlı icra takibindeki icra kapak hesabının hatalı olduğuna, ilama aykırı bulunduğuna yönelik olarak açılan işbu davaya bakma görevinin icra hukuk mahkemesine ait olduğu gözetilerek göreve ilişkin dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

        İcra memuru işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurarak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak yedi günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır. 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir....

          Hesaba ilişkin ayrıntıları hükme esas alınan 28.02.2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile de sabit olduğu üzere; 22.12.2020 tarihli dosya kapak hesabına göre 289,20 TL’nin borçluya iade edilmesi gerektiği anlaşıldığından şikayetin kabulü ile 18.01.2021 tarihli müdürlük işleminin kaldırılmasına, 289,20 TL’nin borçluya iade edilmesine, 28.02.2022 tarihli bilirkişi ek raporunun kararın eki sayılmasına " karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu