Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2013/30830 Esas sayılı dosyasından 27/02/2015 tarihli muhtıraya esas 17/02/2015 tarihli kapak hesabı yapıldığını ancak müvekkilinin harç, tazminat, ceza ve teminattan muaf olduğunu, kapak hesabında faiz oranlarının fahiş olduğunu, müvekkil firmanın harçtan muaf olmasına rağmen kapak hesabına başvurma harcı eklendiğini, ilamlı takipten yapılan kapak hesabının ilama da aykırı olduğunu, borçlulardan İzzet Bayraktar'ın müvekkil bankaya çek taahhüt borcu bulunduğunu ve bu alacak yönünden rehin takas mahsup hakkının kullanıldığını, bu sebeplerle davaya konu muhtıranın ve muhtıraya esas kapak hesabının iptalini, aksi halde takas/mahsup haklarının kullanılarak kapak hesabının düzeltilmesini ve yargılama ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir....

Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacaklının bakiye 9.044.60 TL alacağının olduğunun bildirilmesine ve şikayet yoluna başvurarak bakiye alacağının olduğunu iddia eden başvuru sahibi alacaklı olmasına rağmen, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle toplam borç miktarının icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabından fazla olduğu ancak talebe bağlı kalınarak şikayetin reddine karar verildiği şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür. O halde; şikayet edenin alacaklı olduğu nazara alınarak ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre bakiye alacağın bulunduğu gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Yine dosya kapak hesabına yönelik şikayet nedeniyle ilk derece mahkemesince bilirkişiden rapor alındıktan sonra itiraz üzerine yeniden ek raporun aldırtıldığı, ancak gerekçeli karar incelendiğinde, yasada öngörüldüğü şekilde verilen karar yönünden usulüne uygun bir gerekçenin oluşturulmadığı, sadece rapora atıfta bulunulduğu ancak raporlardan hangisine üstünlük tanındığının yada asıl rapor yerine ek raporun hükme esas alınması nedeninin açıkça belirtilmediği, bu şekilde yasada öngörüldüğü şekilde gerekçe oluşturulmadan karar verilmesi ve hüküm fıkrasında raporun icra müdürlüğüne gönderilmesine şeklinde hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır....

    İcra Müdürlüğünün 2003/1729 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı Bala Tokay tarafından bir adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlandığı, Kerem Karataş'ın 05.08.2003 tarihinde yapılan haciz sırasında icra kefili olduğu, icra emrinin icra kefiline 16.08.2003 tarihinde tebliğ edildiği, 08.03.2019 tarihli dosya kapak hesabında, bakiye borcun 338.190,55 TL olarak hesaplandığı, 11.09.2019 tarihinde yapılan dosya kapak hesabında 128.224,20 TL bakiye borç belirlendiği, dosya kapak hesabına karşı şikayet yoluna başvurulduğu görülmüştür. 1- Asıl dosya davacısı, birleşen dosya davalısı Bala Tokay vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı asıl ve birleşen dosya için vekalet ücretine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, karar tarihinde yürürlükte bulunan, 6763 SK' nun 3. maddesi ile değişik İİK'nun 363. maddesi gereğince davaya konu alacak hak veya malın değer veya miktarının...

    Hukuk Dairesinin 2010/25828 esas 2011/6063 karar sayılı ilamının da bu yönde olduğu, teminat mektubunun icra dosyasına sunulmasının ödeme amacı taşımadığı, 2004 sayılı İİK'nın 36. maddesi doğrultusunda tehir-i icra amacı taşıdığı, bu nedenlerle icra dosyasına sunulduğu tarih itibari ile dosya kapak hesabına dahil edilmesi ve ödeme kalemi sayılmasının mümkün olmadığı, davacının icra müdürlüğünce yapılmış olan şikayete konu 13/03/2018 tarihli dosya kapak hesabına itiraz ettiği, işbu hesapta bakiye borç miktarının 16.389,98 TL olarak tespit edildiği, ek bilirkişi raporunda ise teminat mektubu ve maaş kesintileri düşülerek bakiye borç miktarının 15/05/2018 tarihi itibari ile 24.693,85 olarak tespit edildiği, davacının icra dosyasında bakiye borcun kalmadığı iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

    tahsili olduğu kanaati oluştuğunda ise kapak hesabının bu kurala da aykırı yapıldığını, icra müdürlüğünün hangi bankaların mevduat hesabına göre faiz hesapladığını belirtmediğini, bu nedenle yeterli sayıdaki Devlet Bankalarının mevduata uyguladıkları dolar faizi oranları celbedilerek bilirkişi yoluyla hesap yapılmasını, bu sebeplerle Çanakkale İcra Müdürlüğünün 2013/1513 sayılı dosyasıyla yapılan 02/08/2019 tarihli kapak hesabının iptaline ve bilirkişi marifetiyle kapak hesabının yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    , 0700001 nolu kredi borcu için ise takip sırasında ödenen bedellerin, banka tahsilat beyanlarının 06/09/2018 tarihli kapak hesabında düşülmediğini, bankanın icra müdürlüğünün 26/07/2018 tarihli yazısına verdiği cevapta da bu kredinin borcunun haricen ödendiğinin beyan edildiğini belirterek dosya kapak hesabına itiraz etmiştir....

    dosya borcunun tamamı icra dairesinin hesabına ödendiğini, kapak hesabında 101.281,73 TL icra tahsil harcının tamamlandığını, alacaklı tarafın ihtiyati haciz kararını kesin hacze çevirdiğini, müvekkili şirkete icra/ ödeme emrinin tebliğ edilmediğini bildirmiş, davacının banka hesabına konulan ihtiyati haciz sebebi ile öğrendiği icra emrinin tebliğ edilmeden haksız alınan 101.281,73 TL tahsil harcının taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2020 NUMARASI : 2020/20 ESAS, 2020/187 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Erzincan İcra Dairesinin 2019/5288 Esas sayılı dosyasında iki adet kapak hesabı bulunduğunu, 13/12/2019 tarihli kapak hesabı ile 25/12/2019 tarihli kapak hesabında tüm kalemlerin farklı olduğunu, kapak hesapları birbiri ile çelişkili olduğu için dosyanın bilirkişiye sevki gerektiğini, takip açılışında ödemiş oldukları 633,82- TL 'nin 583,02- TL'sini borca eklenmediğini, bu nedenle 20/01/2020 tarihli kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;yerel mahkeme kararı, hüküm kurmaya ve üst mahkeme denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak verilmiş olup; itirazları değerlendirilmeden ve yeterli inceleme yapılmadan verilen hatalı kararın kaldırılması gerektiğini, hükme esas alınan 28.04.2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas almaya uygun olmadığı gibi, rapora itirazları yerel mahkemece değerlendirilmediğini ek rapor taleplerinin de karşılanmadığını, işbu başvuru "şikayet" olup, iik m. 16/f.1 uyarınca işlemin yapıldığının öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde şikayet yoluna başvurulmamış olup; şikayet süresi içerisinde yapılmadığından şikayetin öncelikle usulden reddi gerekmekte iken; şikayetin kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, davacı, 17.09.2019 tarihli kapak hesabına ilişkin şikayetinden sonra yeni bir kapak hesabı yaptırarak 12.11.2019 tarihinde ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödemek suretiyle borcu kabul ve itfa ettiğinden ödeme öncesinde açılan işbu...

    UYAP Entegrasyonu