İdari Dava Dairesi'nce kararının kaldırılmasına, tazminat talebinin 18.561.048,04 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin istem yönünden davanın reddine karar verildiğini, bu karar gereği icra müdürlüğünce yapılan dosya kapak hesabının kanuna aykırı olduğunu, ilama konu alacak faiz alacağı olduğundan, söz konusu alacağa mahkeme karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin mümkün olmadığını, ilama dayalı olarak yapılan takiplerde faize faiz yürütülemeyeceği hususunun icra müdürlüğünce doğrudan doğruya göz önünde bulundurularak dosya kapak hesabı yapılması gerektiğini, söz konusu alacağa faiz yürütülebileceğinin kabulü halinde dahi, Bölge İdare Mahkemesi Kararı ile yeni bir karar tesis edildiğinden faizin, söz konusu kararın tebliğinden sonra başlatılması gerektiğini, dosya kapak hesabında vekalet ücreti ve nisbi karar harcına hukuka aykırı olarak 06.09.2019 tarihinden itibaren tecil faizi işletildiğini belirterek, dosya hesabına ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini...
İş Mahkemesi'nce verilen 05.04.2010 tarih ve 2008/288 E. 2010/36 K. sayılı işçi alacağı ilamına dayalı olarak, ilamlı takip yapılmış; borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, takibe dayanak ilamda yargılama gideri ve vekalet ücreti için açıkça faize hükmedilmediğinden %23 oranında mevduat faizi hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, borç muhtırası eki olan kapak hesabında faiz hesaplamasına esas alınan miktarın takip öncesi faizleri içeren miktar olmakla faize faiz yürütüldüğünü belirterek 05.03.2012 tarihli muhtıra ve eki olan kapak hesabının iptalini talep etmiş; mahkemece takibin kesinleşmiş olduğundan ve dosyadaki alacağın yeni şirket ünvanını alan ...ne temlik edildiğine ilişkin sözleşme veya resmi kurumdan alınmış belge bulunmadığından bahisle ve şikayet süresinin geçtiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; borca kısmi itiraz halinde itiraz edilmeyen tutar yönünden icra vekalet ücreti hesaplanması gerektiği gerekçesi ile tashih edilmiş şikayetin kabulüne, Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2021/5204 esas sayılı dosyasında 15/04/2021 tarihli kapak hesabında itiraz edilmeyen tutar 2.914.932,79- TL yönünden icra vekalet ücretinin hesaplanmasına ve takibin bu tutar yönünden de devamına karar vermiştir. Davalı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dosya borcunun ödendiğini, davacı asilin müvekkili idareyi ibra ettiğini, ilamsız takip başlatıldıktan sonra 08/06/2021 tarihinde davacı şirket ile protokol imzalanarak 2.914.932,79- TL ödeme yapıldığını, ödemenin davalı tarafça da kabul edildiğini, davacının protokol ile müvekkili idareyi takip konusu bütün hak ve alacaklardan ve ferilerden ibra ettiğini, dosya borcunun kalmadığını, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Dairesi'nin 2013/3298 Esas nolu dosyasında ilamlı icra yoluyla ve faize dair alacaklarını saklı tutarak takip başlattıklarını, teminat mektubunun davalı tarafından 03.04.2013 tarihinde davacıya iade edildiğini, anılan takip dosyasında yaptırdıkları kapak hesabına göre takip tarihi olan 15.02.2013 tarihi ile ödeme tarihi olan 03.04.2013 tarihi arasında faiz alacaklarının 37.359,03 TL olarak hesaplandığını, davacı şirketin faize dair alacağını saklı tuttuğu için bu sefer davalı aleyhine davaya esas Ankara 8. İcra Dairesi'nin 2014/12605 Esas nolu dosyasında kapak hesabına göre hesaplanan faiz alacağını tahsil amacıyla başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia,savunma, uyulan bozma ilamına göre, davanın reddine dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır....
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın icra takibinde istenen faize ve kapak hesabına itiraz niteliğinde olup görevli Mahkemenin Küçükçekmece İcra Hukuk Mahkemesi olduğunu, takibin kesinleşmiş olduğunu, süresi içinde icra takibine itiraz etmeyen borçlunun Muratlı Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden tasarrufun iptali davasını sürüncemede bırakmak için iş bu davayı açtığını, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın esasına ilşkin olarak ise; takip miktarına işletilen faiz oranına itiraz etmesinin mümkün olmadığı, davalının tacir olduğunu, ticari avans / temerrüt faiz istenilmiş, davacının dayandığı Yargıtay kararları ile dosyanın uyuşmadığı, kanuni faiz istenilmemiş oran belirtilmiş olduğunu, davacının beyan ettiği gibi alacağa yasal faiz uygulanması gerektiği iddiasının yersiz olduğunu, zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, takip talebi ve ödeme emrinde BK 84 md....
Diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne karar verildiği, müdürlükçe 06/08/2018 tarihinde kapak hesabı yapıldığı, bu kapak hesabında takip sonrası işlemiş faiz kaleminin 138.254,79 TL ve toplam bakiye alacağın 216.521,19 TL olarak yer aldığı, borçlulardan T4 13/08/2018 tarihinde yapılan kapak hesabının fazla çıktığından bahisle yeniden kapak hesabı yapılması talebinde bulunduğu, müdürlükçe aynı tarihte 06/08/2018 tarihli kapak hesabında faiz oranı sabit %27 oranı alınarak kapak hesabı yapıldığı, takip tarihinde avans faizinin bu oran olduğu, ancak diğer yıllarda bu oranın değişiklik gösterdiği gerekçesi ile yeniden kapak hesabı yapılmasına karar verildiği, 14/08/2018 tarihinde yapılan kapak hesabında değişen oranlarla yapılan hesaplama ile takip sonrası faizin 79.284,59 TL ve toplam bakiye alacağın 159.127,79 TL olarak tespit edildiği, 14/08/2018 tarihli kapak hesabının davacıya tebliğ edilmediği, 27/08/2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır....
Dava, tüketici ilişkisi kapsamında kredi kartından kaynaklanan banka alacağına ilişkin ilamsız takipte borçlunun takip sonrası asıl alacağa uygulanan faiz oranının 4077 ve 6502 sayılı Kanun hükümleri ile TBK'nın 88 ve 120. maddesine aykırı olduğu iddiasına dayalı faiz oranının ve kapak hesabının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Takibin şekline göre borçlunun takip öncesi işlemiş faize itirazı icra dairesine yapılır. Ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresi içerisinde takip öncesi işlemiş faize itiraz edilmemiş ise takipte talep edilen faiz miktarı kesinleşir. İlamsız takipte itiraz edilmeksizin kesinleşen faiz miktarı ise icra mahkemesinde şikayet yoluyla iptal edilemez. Diğer taraftan HMK'nın "Taleple Bağlılık" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/11112 sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takip dosyasından gönderilen 28/10/2019 tarihli kapak hesabında hesaplamaların usul ve yasaya aykırı hatalı olarak hesaplandığını, kapak hesabında icra takip tarihi olarak 28/10/2019 tarihi yazıldığını ve hesaplama yapıldığını, fahiş miktarda faiz işletildiğini, faize faiz işletildiğini, takibe dayanak ilamın Yargıtay'dan döndüğünü ve kesinleştiğini, alacaklı tarafından icra dosyasında bulunan teminatın ödenmesinin talep edildiğini ve yeniden kapak hesabı yapıldığını, 30/10/2019 tarihinde yapılan kapak hesabında bu kez borcun farklı olarak hesaplandığını, icra emrinin ilama aykırı olduğunu beyanla fahiş oranda faiz talebinde bulunulan usul ve yasaya aykırı şekilde hazırlanan 28/10/2019 tarihli kapak hesabının ve devamı niteliğindeki icra müdürlüğü işlemlerinin iptaline, faiz kalemlerinin iptaline, icra müdürlüğünce hazırlanan hatalı kapak hesabının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine...
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra Hukuk Mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olması nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, görevli mahkemede dava açılmadığını, borca ve ferilerine itiraz sürelerinin kanunla düzenlendiğini, davacıların iş bu takibe süresinde itiraz etmediklerini ve gecikmiş itirazın hak düşürücü sürelerini de kaçırdıklarını, davanın zamanaşımından dolayı reddinin gerektiğini, davacıların müddetinde dava konusu faize hiçbir suretle itiraz etmediklerini ve bu yönde bir kayıt da bırakmadıklarını, faize dolayısıyla tutara itiraz etmeme yönündeki iradelerinin devamı niteliğinde davacıların dosya borcunun tamamını üç farklı zamanda ödeyerek icra dosyasını kapattıklarını, icra dosyasının bakiye borcun tamamının ödenerek infaz olduğunu, davanın kabulünün hukuken mümkün olmadığını, itirazın-gecikmiş itirazın en geç takibin tahsil olunmadan önce yani derdest olduğu anda yapılabileceğini, davacıların itirazının kayıt eklemeden borcu ödeyip akabinde ferisi...
%29 faiz miktarının değil değişen ve düşen oranlarda faizin uygulanarak kapak hesabının yapılmasını talep ettiklerini, icra dairesininde kapak hesabının takip tarihinden itibaren değişen ve düşen faiz oranları kullanılarak 845.782,82 TL olarak yaptığını, icra dairesinin 3.kişilerin talebini kabul ederek yapmış olduğu kapak hesabının doğru ve yasal olmadığını, talepte bulunan 3.kişilerin işlem yapma taraf ehliyetine haiz olmadığını, ayrıca %29 sabit faiz oranı ile birlikte bu güne kadar güncel kapak hesabı yapılması gerektiğini beyan ederek 03/10/2017 tarihli güncel kapak hesabı işleminin ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....