id=85 internet adresinde kamuya sunulduğunu, yine her iki tasarımın ... dolap tasarımı olduğunu ve dörtgensel bir gövdeye ve gövdenin ön kısmında yer alan cam formundaki kapıya haiz olduğunu, itiraza konu ... tasarımında yer alan kapının alt kısmında panjur (tekmelik) bölümü ile diğer tasarımda bulunan panjur (tekmelik) bölümünün aynı yapıda tasarlandığını, tasarımda yer alan kapı ile panjurun etrafında çerçeve yapılarının bulunduğunu, söz konusu çerçeve yapılarının kapı ile panjurun yalnızca kenar kısımlarını kapladığını, tasarımda yer alan kapının cam formunda olduğunu ve gövdenin iç haznesinin dış ortamdan görülebilecek şekilde tasarlandığını, bilgilenmiş kullanıcıların bir uzman olamayacağından tasarım detaylarındaki küçük farklılıklara dikkat etmeyeceğini, ancak alım tercihlerini etkileyecek hususlarda yapılan değişiklikleri fark edebileceklerini, dava konusu tasarımlar ile daha önce kamuya arz edilen tasarımların bilgilenmiş kullanıcı gözünde birbirinden farklı ürünler olarak algılanmayacağını...
SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl alacak kabul edilerek ve fakat şartları oluşmadığı için işlemiş faize itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında hukuki yararın bulunmadığını, sadece işlemiş faize itiraz edildiği halde genel anlamda itirazın iptali istenemeyeceğini, süresinde faturaya itiraz edilmemesinin vadenin kabul edildiği anlamına gelmeyeceğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı borçlunun aleyhine başlatılan icra takibinde asıl alacak tutarına bir itiraz etmediği, asıl alacak tutarını ödediği, sadece faiz tutarına itiraz ettiği, şartları oluşmayan bir alacak kalemi için icra takibi başlatılması ve itiraz üzerine huzurdaki davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takipte işlemiş faiz talep edildiğinin görüleceğini, kanuni faiz talep edildiğini, işlemiş faiz olması sebebi ile kanuni faiz talep edildiğinin açık olduğunu, işleyecek faize ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük sürede itiraz edilmesi gerektiğini, memur işlemini şikayet yolu ile faize itirazın mümkün olmadığını, borçlunun takip ile birlikte temerrüde düştüğünü, TBK 117. Ve HMK 109/3. Maddeleri gereğince açıkça faiz hakkından feragat edilmediği sürece icra takibi ile birlikte faiz işletilmesinin mümkün olduğunu, ayrıca memur işlemini yönelik şikayetlerde yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, bir an için icra memur işleminin hatalı olduğu kabul edilse bile bu hususun taraflarından kaynaklanan bir eksiklik olmadığını, tüm bu hususlar ortada olmasına rağmen Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararda yer alan 1....
A.Ş. vekili tarafından 01.08.2019 tarihli dilekçe ile; TÜRKPATENT nezdindeki 2013 06756/1, 2013 07649/1, 2013 07649/2, 2013 08352/3, 2013 08352/4, 2013 08352/5, 2013 08352/6, 2013 08735/2, 2014 08405/1, 2015 06018/2, 2015 07289/2 sıra numaralı tasarımlar ile huzurdaki başvurudan önceki tarihli internet sitelerinde yer alan ürün görselleri mesnet gösterilmek suretiyle, yenilik ve ayırt edici niteliği bulunmadığından bahisle itirazda bulunulduğu, söz konusu itiraz ve karşı görüşler müvekkil Kurum YİDK’da görüşülmüş ve anılan Kurulun 31.10.2019 tarih ve ... sayılı kararı ile, “….../1, 2 ve 3 sıra numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen 2013 06756/1, 2013 07649/1, 2013 07649/2, 2013 08352/3, 2013 08352/4, 2013 08352/5, 2013 08352/6, 2013 08735/2, 2014 08405/1, 2015 06018/2, 2015 07289/2 sıra numaralı tasarımlar genel izlenim itibariyle farklı görüldüğü gibi, itiraz elkinde sunulan ve işbu tescilin başvuru tarihinden önceki tarihlere ait internet çıktılarında yer alan ve itiraza gerekçe...
Davacı taraf hükmü özellikle 18.06.2014 tarihinde yapılan dosya kapak hesabında ana alacağa işlemiş toplam faizin 15.165,12- TL sı olarak belirlenmiş iken bu kapak hesabından sonra 01.07.2014 tarihinde satılan taşınmazdan elde edilen ve dosyaya yatan 28.838,05- TL ödemenin o tarihte işlemiş bulunan faizi karşıladığı gibi ana paranın da bir kısmını karşıladığı ancak itiraz edilen 27.11.2018 tarihli kapak hesabında hiç ödeme yapılmamış gibi faiz miktarının belirlendiğini bildirerek itiraz etmiş ayrıca taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte olmaması sebebiyle ticari faiz uygulanmasının da doğru olmadığından bahisle hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının bu itirazları dikkate alındığında; Mahkemece yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli olmadığından Dairemizce duruşma açılarak Hesap Bilirkişisi Bilgin Belgin'den rapor alınmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; borçlunun, 03.03.2014 tarihinde başlatılan takipten sonra borca, faize ve fer’ilerine itirazı bulunmadığını, 2 yıl geçtikten sonra açılan davanın İİK.nun 72.madedsi gereğince zamanaşımı nedeniyle usulen görülemez nitelikte olduğunu; takip ikamesinden sonra borçlunun faiz oranına itiraz edebilme imkanı mevcut iken bu hakkı dosyadan sonradan (20.03.2015’te) temlik alan müvekkiline karşı kullanması yüzünden husumet noktasında da davanın kabul edilemezlik durumunda olduğunu; öğrenmeden itibaren başlayan bir hakkın kullanımı için itiraz süresi içinde icra dairesine başvuruda bulunulabileceği gibi daha sonra menfi tespit davası açılması da mümkün olduğunu, ancak,, bu hakkın durum öğrenildikten 21 ay sonra kullanılmasında ne hukuka uyarlık ne de iyiniyet bulunmadığı ve işbu davada kambiyo yoluyla takibe geçildikten sonra tahsil edilmiş bir para da bulunmadığından, İİK 72 kapsamına göre menfi tespit davası açılması da mümkün olmadığını; senet alacaklısı olan dava...
Talep faize ilişkindir ve dosya arasında kapak hesabı mevcuttur. Davacı davasını ... tarihli dilekçesi ile ıslah etmiştir ve ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir. HMK sisteminde bir davanın yalnızca bir kez ıslahı mümkün olduğundan davacının ... tarihli 2. ıslah dilekçesi hükme esas alınmamıştır. Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu içeriğine göre, davacının bilirkişi raporundaki toplam miktarlar arasındaki farka ilişkin talepte bulunduğu, talebin ise sadece faize ilişkin olduğu, talep miktarı, bilirkişi raporundaki faize ilişkin fark miktarı göz önüne alınarak; asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile; davacının, Antalya Genel İcra Dairesi ... esas sayılı takip dosyasında icra dairesine dosya içerisinde mevcut ... tarihli yazısı ekinde yer alan kapak hesabında bildirilen ... TL toplam faizin ......
Borçlunun takibe itiraz etmemesi kamu düzenine aykırı şekilde takip sonrası için istenilen faiz oranına şikayet hakkını ortadan kaldırmaz. Somut olayda; Mahkemenin kabulünün aksine, davacı borçlu icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabında takip sonrası için işletilen faiz oranı ve miktarına karşı şikayet yoluna başvurmuş olup, yukarıda açıklanan düzenlemeler gereğince davacının talebinin borca itiraz olarak değerlendirilmesi isabetsizdir. Takipte icra müdürlüğünce 09.11.2018 tarihinde yapılan kapak hesabında 1.945.763,52- TL takip sonrası faiz hesaplandığı, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu olan kredi kartı alacağına takip sonrası işleyen faiz bakımından kapak hesabı tarihi itibariyle hesaplama yapılmadığı, yalnızca yasal düzenleme gereğince takip sonrası talep edilebilecek faiz oranının belirtildiği anlaşıldığından, Mahkemece alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir....
Hukuk Dairesi'nin 2019/1121 Esas 2019/2288 Karar sayılı ilamı ile faize itiraz bakımından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden bahisle kaldırıldığı, bu doğrultuda dosya bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişiden taraflar arasında ticari iş bulunduğu bu nedenle borçlunun dayanak kredi sözleşmesinde düzenlenen itiraz etmediği faiz oranları üzerinden hesaplama yapması istenilmiş, bilirkişinin 27/06/2022 tarihli raporunda taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesine ulaşılamaması üzerine aynı nitelikteki matbu muadil bir sözleşme baz alarak hesaplama yaptığı ve davacının şikayetine konu ettiği kapak hesabında yer alan faiz alacak kaleminin fazla olmadığının tespit edildiği görülmekle şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
İcra Dairesi'nin 2013/3298 Esas nolu dosyasında ilamlı icra yoluyla ve faize dair alacaklarını saklı tutarak takip başlattıklarını, teminat mektubunun davalı tarafından 03.04.2013 tarihinde davacıya iade edildiğini, anılan takip dosyasında yaptırdıkları kapak hesabına göre takip tarihi olan 15.02.2013 tarihi ile ödeme tarihi olan 03.03.2013 tarihi arasında faiz alacaklarının 37.359,03 TL olarak hesaplandığını, davacı şirketin faize dair alacağını saklı tuttuğu için bu sefer davalı aleyhine davaya esas Ankara 8. İcra Dairesi'nin 2014/12605 Esas nolu dosyasında kapak hesabına göre hesaplanan faiz alacağını tahsil amacıyla başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....