Sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olup başlatılan icra takibinde ödeme emri 23/02/2021 tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edilmiştir. 01/03/2021 tarihinde icra takibine, kısmi borca, işlemiş faize, yetkiye ve tüm fer'ilerine itiraz etmiş bulunmaktayız. Yapmış olduğumuz itiraz neticesinde itiraz edilen tutar yönünden icra takibi durmuştur. Müvekkil şirketin, davacı ...'ye faturalardan kaynaklanan 59.717,20-TL borcu bulunmamaktadır. Müvekkil şirketin, davacı ...'den 08.11.2018 tarihi itibarıyla toplam 10.633,90 TL cari hesap alacağı bulunmaktadır. Buna ilişkin, 19.02.2019 tarihinde İstanbul . İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup söz konusu icra takibinin 26.02.2021 tarihi itibarı ile güncel kapak hesabı 17.373,30 TL'dir....
Bu nedenle hüküm fıkrasının hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması zorunludur. Somut olayda, 31.01.2014 havale tarihli ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; "...Yukarıdaki tabloda görüleceği üzere 31.05.2013 tarihi itibariyle faize esas alınacak alacak kalmamıştır." denilmek suretiyle takip borçlusu şirketin anılan borcun tamamını ödediği tespit olunduğu gibi, yine aynı raporda "...takip sonrası faizin 3.499,83 TL fazla hesaplandığı..." da ifade olunmuştur. Ayrıca, mahkeme gerekçesinde yer alan davalı vekilinin 09.10.2014 tarihli dilekçesindeki kabul beyanı da anılan rapor gereği olup; sürecin daha fazla uzamadan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilerek anılan muhtıradaki fazla faizin hesaplamadan çıkartılması isteminin de bu yönde olduğu açıkça görülmektedir....
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, icra müdürlüğü tarafından 13/12/2019 ve 25/12/2019 tarihli iki ayrı kapak hesabı yapıldığını, kapak hesapları arasındaki farkın borçlular tarafından işlemiş faize itiraz edilmesi ve icra takibinin faiz yönünden durdurulmasından kaynaklandığı, 13/12/2019 tarihli kapak hesabında itiraza uğrayan faizin takipte kesinleşen miktara dahil edilerek hesaplama yapıldığı, 25/12/2019 tarihli kapak hesabında takipte kesinleşen miktarın doğru tespit edilerek dosya hesabının yapıldığı ve doğru olduğu, mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından kapak...
Talep faize ilişkindir ve dosya arasında kapak hesabı mevcuttur. Davacı davasını ıslah etmiştir ve ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir. Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu içeriğine göre, davacının bilirkişi raporundaki toplam miktarlar arasındaki farka ilişkin talepte bulunduğu, talebin ise sadece faize ilişkin olduğu, talep miktarı, bilirkişi raporundaki faize ilişkin fark miktarı göz önüne alınarak; davanın kısmen kabulü ile; davacının, Antalya Banka alacakları İcra Dairesi'nin ... E. sayılı takip dosyasında icra dairesine dosya içerisinde mevcut ... tarihli yazısı ekinde yer alan kapak hesabında bildirilen ... TL toplam faizin ... TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Son olarak belirtmek gerekir ki; Yargıtay 19....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/2130 Esas sayılı dosyasından müvekkili belediye hakkında yapılan ilamsız takibe itiraz ettiklerinde takip öncesi faize müvekkili belediye temerrüde düşürülmediğinden ödeme emrindeki fatura alacaklarının 1.304.004,06- TL'si ve ferileri ile fatura alacaklarının tüm faizine ve ferilerine itiraz ettiklerini, takibin bu kısımlar için durdurulmasını ve takibin 161.008.737,17- TL'lik asıl alacak bedeli üzerinden devamına karar verilmesi istendiğini, alacağa esas olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinde ve Sözleşme tasarısında faiz ve faiz oranı konusunda bir hüküm bulunmadığını ve bu nedenle fatura alacaklarına işleyecek faiz miktarı ve faiz oranı ve faizin başlangıcı yargılamayı gerektirdiğini, fatura alacaklarına ve işletilen tüm faize de itiraz ettiklerini, yapılan itiraza rağmen icra dosyasına yapılan ödeme sonrası bakiye borç hesaplandığında yapılan dosya hesabının hatalı olduğunu, ilamsız takipte tüm faize itiraz edildiği halde bakiye borç hesaplandığında asıl alacağa...
içerisinde yer alan makbuz miktarlarının birbiri ile örtüşmediğini, faiz hesabı ve tahsil harcı hesabının doğru yapılmadığını tüm bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü tarafından düzenlenen 22.07.2020 tarihli kapak hesabında yer alan işlemiş faiz miktarının 1.977.066,44 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne icra müdürlüğü tarafından düzenlenen 22.07.2020 tarihli kapak hesabında yer alan işlemiş faiz miktarının 1.996.831,73 TL olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece 25/06/2021 tarihli kapak hesabı olarak değerlendirilen ve UYAP sisteminde 25/06/2021 tarihinde düzenlenen kapak hesabında hesap tarihinin 30/09/2021 olarak yer aldığı görülmektedir. Bu durumda öncelikle davacıdan şikayetine konu olan kapak hesabının anılan kapak hesabı olup olmadığı açıklatılmalıdır. Diğer taraftan, mahkemece değerlendirilen kapak hesabında alacak kalemi bilgileri başlıklı kısımda yer alan 3,4,6,7,8 sıra numaralı kısımlarda uygulanan faizin niteliği anlaşılamamaktadır. Yine takip talebinde davacının 117.528,59 TL alacağa % 13,75 avans faizi 17.442,16 TL tutarındaki alacağa % 9 yasal faiz uygulanmasını istediği, bu alacakların hangi alacak kalemlerine ilişkin olduğunun açıklanmadığı, itirazın iptali davasında ise asıl alacak miktarının değiştiği anlaşılmakla, davacıdan hangi alacak kalemleri için avans hangi alacak kalemleri için yasal faiz istediği hususunun uyuşmazlığın çözümünde zorunlu olduğu görülmektedir....
Tüketici Mahkemesi'nin kararında yer alan hususların dışında, fazladan ve yanlış alacak kalemlerinin belirlendiğinin görüldüğünü, dosyadaki kapak hesabı ile müvekkiline gönderilen icra emrindeki alacak kalemlerinin birbirini tutmadığını, dilekçesinde belirtitği bedellerin fazla olduğunu, yerel mahkeme kararındaki kabul - red durumuna göre bu bedellerin yeniden hesaplanması zaruri olduğunu, faiz miktarının asıl alacağa göre hesaplanacağını, bu hesapta hem asıl alacağa, hem faize ve hemde BSMV'ye faiz uygulanmış olduğundan hukuka aykırı olduğunu, icra dosyasındaki asıl alacağa tahsil harçları eklenerek ve buna faiz işletilerek takip tutarı belirlendiğini ve usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul 9....
Borçlunun icra müdürlüğüne itirazında borca ve faize itiraz ettiğine ve takip konusu alacağın vergi ödemesine ilişkin olduğunun anlaşılması üzerine, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilerek kapak hesabı yapılması gerekirken, avans faizi oranı esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun esas alınması isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....