Mahkemece, toplanan delillere göre, İcra İflas Kanunu kapsamında kapak hesabına şikayetin her zaman ve ancak icra hukuk mahkemesinde yapılabileceği, nitekim çekişmenin İstanbul 6. İcra Mahkemesinin verdiği kararla çözümlendiği ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, doğrudan doğruya İİK’nda düzenlenen ve icra mahkemelerinin görevi içine giren kapak hesabına ilişkin çekişmenin icra mahkemesince giderildiğinden davacının bakiye borç muhtırası yönünden açtığı menfi tespit davasının dinlenme koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100,00....
Hal böyle olunca mahkemece, şikayet yolu ile ilamlı icra takibindeki icra kapak hesabının hatalı olduğuna, ilama aykırı bulunduğuna yönelik olarak açılan işbu davaya bakma görevinin icra hukuk mahkemesine ait olduğu gözetilerek göreve ilişkin dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/234 talimat dosyasından müvekkil şirketin adresine hacze gelindiğini, müvekkilinin haciz mahalinde hazır bulunduğunu, menkul malların haczedilerek kıymet takdiri yapıldığını, haciz mahalinde gelirken icra müdürlüğünce kapak hesabı yapılması ve borçluya bildirilmesi gerektiğini, ancak icra müdürlüğünce kapak hesabı yapılmadığını, borçluya bildirilmediğini, esas icra müdürlüğünden gelen talimat kararında borç miktarının 50.000,00 TL olarak belirtildiğini, bu nedenle haciz tutanağında borç miktarı olarak 50.000,00 TL yazıldığını, alacaklı vekilin kıymet takdiri yapılan mahcuzlara yönelik muhafaza talep ederek müvekkil üzerinde baskı kurmaya çalıştığını, borcun bir kısmını ödenmesi durumunda muhafaza işlemi yapılmayacağını, geri kalan borç için ise protokol yapılması istediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin baskılara razı gelmek zorunda kaldığını, EFT yolu ile alacaklının hesabına 20.000,00 TL gönderdiğini ve protokol imzalandığını, alacaklı vekilin bunun ile de yetinmeyip...
İcra memuru işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurarak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak yedi günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır. 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir....
Hesaba ilişkin ayrıntıları hükme esas alınan 28.02.2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile de sabit olduğu üzere; 22.12.2020 tarihli dosya kapak hesabına göre 289,20 TL’nin borçluya iade edilmesi gerektiği anlaşıldığından şikayetin kabulü ile 18.01.2021 tarihli müdürlük işleminin kaldırılmasına, 289,20 TL’nin borçluya iade edilmesine, 28.02.2022 tarihli bilirkişi ek raporunun kararın eki sayılmasına " karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : 13/06/2021 tarihli kapak hesabına göre 3.841,23TL bakiye borç kaldığı hesaplanmış ise de, 22/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre 13/06/2021 tarihi itibariyle bakiye 24.529,54TL toplam borç bulunduğunun belirtildiği, 04/06/2021 tarihli kapak hesabı dikkate alındığında tekrar hesap yapılmasına ilişkin 11/06/2021 tarihli kararın usul ve yasaya uygun olduğu ancak 13/06/2021 tarihli kapak hesabının usul ve yasaya uygun olmadığı yönündeki gerekçe ile "davanın kısmen kabul kısmen reddine, Konya 10. İcra Müdürlüğünün 2020/6021 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 13/06/2021 tarihli kapak hesabının iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine " karar verildiği görülmüştür....
Alacaklı vekili tarafından Kayseri Genel İcra Dairesinin 2023/27455 esas sayılı dosyasında yapılan 24/05/2023 tarihili dosya kapak hesabına veya dosyanın infazen kapatılmasına yönelik 24/05/2023 tarihli icra müdürlüğü kararına karşı herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı, 2023/27455 esas sayılı dosyada talep ettiği faiz alacağı için yeniden Kayseri Genel İcra Dairesinin 2023/52768 Esas sayılı dosyasında başlattığı takibin mükerrer takip olduğu, Kayseri Genel İcra Dairesinin 2023/27455 esas sayılı dosyasının ödeme nedeniyle infazen kapatılmış olması sebebiyle dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
dosya kapak hesabında dikkate alındığını, bu masrafların dahil edilmesi halinde Manisa 1....
Bu sebeple davacının faizin türüne yönelik şikayetine itibar edilmemiştir....
haksız ve hukuki dayanaktan yoksun red kararının iptaline, 17.12.2018 tarihli kapak hesabına göre dosya borcu ödenmekle bundan sonra 25.12.2018 tarihinde yapılan kapak hesabının iptaline,takip talebinde talep edilen alacağın tahsil ediliği tarihteki kurdan ödenmesine dair talep olmamakla taleple bağlılık ilkesi aksine yapılan memur işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....