Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibin iptalini, davalının yüzde 20 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, takibin iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinafa başvuru dilekçesinde, dava dilekçesini aynen tekrarlayarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı T4 AŞ., borçlular hakkında teminat ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmış ve icra müdürlüğünce adı geçen borçlulara örnek 9 nolu icra emri gönderilmiştir. İİK 149/b uyarınca ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermemesi, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel değildir....
Ltd.Şti.’nin borçlarının teminatı olarak diğer davalının banka lehine ipotek tesis ettiğini, davalı şirket tarafından keşide edilen ve bankanın hamili olduğu bir kısım çeklerin karşılıksız çıktığını, alacağın tahsili için davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile girişilen icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar cevabında, ipoteğin davalı şirketin kredi borcu için tesis olunduğunu, kredi borcu bulunmadığı için de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
İcra Dairesinin 2018/3092 Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı tarafından borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, takip talebinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ibarelerinin bulunduğu görülmüş olup anılan takip dosyalarında takip talebi ve icra emrinde yazılı ibareler ve alacaklı vekilin cevap dilekçesi ile her iki takip dosyasına konu borcun aynı borç ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış ise aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapamaz. Bu husus süresiz şikayete tabidir....
Somut olayda, öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinin daha sonra başlatıldığı görülmüş olmakla alacaklı tercih hakkını kambiyo takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamaz. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir. Ancak somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan derdest takibin bulunduğu anlaşılmış ise de yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda borçlu yönünden mükerrer olan takip ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamlı icra takibidir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldıktan sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla da takip başlatılması halinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip kendiliğinden hükümsüz kalmaz.Bu durum tercih hakkının değiştirildiğini de göstermez....
Davacı borçlu aleyhine takip konusu bu takipten başka ...İcra Müdürlüğü’nün 1998/6248 esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile bir takip daha yapılmıştır, ancak davacı borçlu tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe karşı açılmış bir menfi tespit davası bulunmamaktadır. Davacı 28.12.2011 tarihli dilekçesi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotekli taşınmazın satıldığını bildirip bunun istirdadını talep etmiştir. Mahkemece dava konusu olan ilamsız takibe yönelik menfi tespit iddiası hakkında herhangi bir tahkikat veya araştırma yapılmamıştır. Buna karşılık dava konusu olmayan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilgili takip dosyasındaki durum incelenmiş ve yapılan satıştan davalıya herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek istirdat talebinin reddine karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Getirtilip incelenen icra takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 25/05/2018 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin başlatılmış olduğu, icra emrinin borçluya 29/05/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, ilgili ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi ve alacaklının alacağına kavuşması için icra işlemlerinin başlatılmış olduğu görülmüştür....
Ltd.Ştinin davalı bankadan aldığı kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini kredi borcu sona erdiği halde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile (Konya 7.İcra Müdürlüğü 2000/8809) ayrıca genel haciz yolu ile (2000/8808) takiplere girişildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile girişilen takibin icra mahkemesince iptal edildiğini, iptal kararının Yargıtay 12.Hukuk Dairesince onandığını, diğer ilamsız takibe itiraz neticesinde davalı bankanın açtığı itirazın iptali davasının borç kalmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, ipoteğin yasal dayanağının kalmadığını ileri sürmüş ve ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti. ile davalı arasında yapılan genel kredi sözleşmesinden doğacak borçların teminatı olarak diğer müvekkilinin taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, davalının müvekkilleri aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve kambiyo senedine özgü yolla icra takibi yaptığını, halbuki Kambiyo senedine özgü yolla yapılan talep dosyasına 16.573,99 TL ödeme yapıldığını, bu miktar ödeme gözönüne alınmadan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte bu ödemenin gözönünde tutulmadığını ileri sürerek davalıya şimdilik 16.573,99 TL borçlu olunmadığının tespitine, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kredi borcuna mahsuben yapılan ödemelerin kambiyo senedine mahsus yolla yapılan Antalya 9....
Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, somut olayda, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden, alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz. Bu durumda, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise, alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir. Bu durumda, şikayete konu ... 17....
Bu durumda kural olarak takip alacaklısı tarafça takip borçlusu aleyhinde önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılması durumunda aynı borçtan dolayı kambiyo senetlerine mahsus takip yapılması usul ve yasaya uygun değil ise de, diğer bir deyişle böylesi bir durumda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin sonuçlanması ve kalan borca göre kambiyo takibi yapılması gerekir ise de, ipoteğin paraya çevrilmesine konu Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2018/16424 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; ipoteğin paraya çevrilmesine konu gayrimenkullerin kıymet takdirinin 17/05/2017 tarihinde yapıldığı ve 27/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazların toplam bedellerinin 6.482.643,21 TL olarak belirlendiği, takip alacaklısı tarafın borcunun ise , 12.997.996,85 TL olduğu görülmekle, takip konusu alacağın rehin tutarıyla karşılanamayacağının belirgin olduğu anlaşılmakla, tüm alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasında...