Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kararında müvekkili banka tarafından öncelikle kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığını ve seçimlik hakkın bu yönde kullanıldığının belirtilerek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin iptaline karar verildiğini, yerel mahkeme kararında hüküm ile gerekçe kısmında çelişkinin mevcut olduğunu, yerel mahkemenin gerekçe kısmında önce ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte taşınmazın paraya çevrildikten sonra kalan alacak için kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapılmasının gerektiğinin belirtildiğini ancak, hüküm kısmında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin iptaline karar verildiğini, davacı tarafın İİK nun 45 ve 167 madde hükümleri gereğince ayrıca Mersin 6.İcra Müdürlüğünün 2018/4282 esas sayılı takip dosyası ile de rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını ve takiplerin aynı alacaktan kaynaklandığının mükerrer takip sebebiyle takibin iptaline...
İcra Müdürlüğü'nün 2022/251 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip yönünden de ilk tercih hakkı doğrultusunda yasaya aykırılık olmadığı şeklindeki gerekçesinin son derece geniş ve kabul edilemez bir yorum olduğunu, önceki takibin düşmüş olmasıyla ortadan kalkmış bir tercihin var ve hala ayakta olduğunu kabul etmek suretiyle verilen kararın dosya kapsamına aykırı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :Dava İİK'nun 45. maddesi uyarınca açılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin iptali istemine yöneliktir....
Değerlendirme Dava, davalı Banka tarafından asıl borçlu ve asıl borcun teminatını oluşturan ipotekli taşınmazların malikleri aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde davacının ehliyetsizliği sebebiyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında düzenlenen ipotek sözleşmesinin bir azami meblağ ipoteği olduğu, rehnin paraya çevrilmesi için borcun muaccel hale gelmesi gerektiği, davacı tarafça davalılara gönderilen 15.10.2010 tarihli ihtarla borcun muaccel olduğu, davacının takip tarihi itibariyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davacının toplamda 51.658,12 TL alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kabul edilen asıl alacak üzerinden takip tarihi nazara alınarak % 40 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, reddedilen kısım yönünden takibin kötüniyetli yapıldığı davalı tarafça ispatlanamadığından davalı tarafın ise tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir....
Somut olayda, ipotekli taşınmazın takipten evvel, 13.12.2007 tarihinde ipotekle yükümlü olarak 3.kişi ... tarafından satın alındığı, alacaklı tarafından asıl borçlu ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, ancak İİK'nun 149. maddesine göre, aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan sebeplerle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte ipotekli taşınmaz maliki tarafından meskeniyet şikayetinde bulunularak tedbir talebinde bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi üzerine şikayetçi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Şikayete konu Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4677 E. sayılı takip dosyası incelendiğinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı görülmüştür. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (emsal karar; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/8628 E 2019/10912 K sayılı kararı) Bu nedenle davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
Maddesine aykırı olduğu ve teminat mektubu riski ve akreditif bedelinin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği belirtilerek takibin iptalinin talep edilmiş ise de; 2004 sy. İ.İ.K'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takiplerinde de uygulanması gereken aynı yasanın 33.maddesine göre icra emrine karşı itirazların icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde limitin aşıldığı yönündeki şikayetler, takipten önce ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediği yönündeki şikayetler ile ilama aykırılık nedenlerine dayalı şikayetler dışındaki tüm şikayetlerin 2004 sy....
Davalı ... vekili, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip dosyasında kefil sıfatıyla borcu ödemesinin gerekmediğini, dolayısıyla bu dosyada yaptığı ödemeye dayalı olarak müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçemeyeceğini, kaldı ki davacının kefil olduğu protokolün de geçersiz hale geldiğini savunarak, davanın reddini ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Davalı şirket vekili, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, ipotek sözleşmesinin tarafı olmayan davacının bu yolla takip yapamayacağını, davacının kefil sıfatıyla söz konusu ödemeyi yapmasının gerekmediğini savunarak, davanın reddini ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket ile dava dışı ... Sigorta AŞ arasında acentelik sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı ...'...
Somut olayın incelenmesinde; ... 1.İcra Müdürlüğü’nün 2017/11666 Esas Sayılı takip dosyasında; alacaklı tarafından borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, mükerrer olduğu iddia edilen ... 1.İcra Müdürlüğü’nün 2017/11673 Esas sayılı takip dosyası ile de muteriz borçlular hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı ve şikayetçi borçluların borçlu sıfatı ile takibin tarafı olduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip talebinde ve ödeme emrinde; “aynı alacak için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe geçileceğinden tahsilde ve takipte tekerrür olmamak ” kaydına yer verildiği görülmüş olup takip talebinde yazılı ibareler ile her iki takip dosyasına konu borcun aynı borç olduğu anlaşılmaktadır....
. - K A R A R - Davacı vekili, davacının, davalıya genel kredi sözleşmesi nedeniyle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, davalının kredi alacağına dayanarak borçlu dava dışı şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını ve ipoteğin paraya çevrildiğini, borcun ödenmesine rağmen davacı aleyhine kefil sıfatıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, takibin davacı yönünden iptalini ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı şirket aleyhine yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kapak hesabının eksik ve hatalı yapıldığını, genel haciz yoluyla takip yapılan dosyadaki masraf ve vekalet ücreti hesaplandığında davalının alacağının devam ettiğini, bankanın iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. ...