Davalı banka vekili, ipoteğin borçlu ...’un bankaya olan doğmuş doğacak kredi borcunun temini için verildiğini, davacı ...’e kullandırılan kredi nedeni ile bankanın alacağını tahsil edemediği bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre rehinli aracın satışından sonra da davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin yapıldığı 22.12.2006 tarihi itibarı ile borçludan 31.862.75.-YTL.alacağı bulunduğu belirlendiğinden ve ipoteğin doğmuş doğacak tüm borçların karşılanmasını temin amacı ile verildiğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Dava dışı takip borçlusu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması, davalı kefiller hakkında tahsilde tekerrüre meydan vermemek koşulu ile haciz yolu ile takip yapılmasına engel teşkil etmez. Haciz yolu ile kefiller hakkında yapılan icra takibinde yapılmış bir ödeme bulunmadığı anlaşıldığından ipoteğin paraya çevrilmesi ile ilgili icra dosyasında yapılan ödemeler haciz yolu ile yapılan icra takibine yönelik itiraz nedeni ile açılan bu davayı konusuz kılmıştır. Kaldı ki, 2007/311 sayılı takip dosyası dışındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takiplerinin bu dava ile ilgisinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, takip tarihi itibari ile kefillerin kefalet limitleri ve kendi temerrütlerinden doğan sorumlulukları belirlenerek borç miktarının saptanması ve tahsilde tekerrüre meydan vermeyecek şekilde uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, İİK.’nun 45. maddesine göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla aleyhine takip yapılabileceği ancak rehin tutarı borcu ödemeye yetmezse kalan alacağın haciz yoluyla takip edilebileceğinin düzenlendiği, davacının davalı aleyhine yaptığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde davalının taşınmazının değerinin 50.000 TL. olarak belirlendiği, ihalede alıcı çıkmaması üzerine bu kez taşınmazın değerinin 60.000 TL. olarak tespit edildiği, davalının ise taşınmazını 90.000 TL. üzerinden ipotek ettirdiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde taşınmazın belirlenen değerinin davalının borcunu karşılamaya yeterli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpotekli takibin iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1380. maddesinde "gemi alacaklıları ile alacakları gemi üzerindeki hapis hakkı ile temin edilmiş olan alacaklılar, ihtiyati haczi tamamlamak veya alacağı doğrudan takip etmek için taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilirler. Bu hüküm, Türkiye'de yabancı bayraklı bütün gemilere uygulanır". 1381. maddesinde ise "akdi veya kanuni gemi ipoteği alacaklıları, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilirler....
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç ipoteğine dayanılmış ise, eş söyleyişle, doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa, başvurulacak yol, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, bu durumda 2004 sayılı İİK’nun 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü şahsa birer icra emri gönderilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 19.09.2012 tarih, 2012/12-708/579 sayılı ilamı). Buna göre alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece borçlunun sair şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir iken yazılı gerekçe ile icra emrinin ve takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç ipoteğine dayanılmış ise, eş söyleyişle, doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa, başvurulacak yol, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, bu durumda 2004 sayılı İİK’nun 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü şahsa birer icra emri gönderilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 19.09.2012 tarih, 2012/12-708/579 sayılı ilamı). Buna göre alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece borçluların sair şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi yerine, icra emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
İcra müdürlüğünden alınan yetkiye istinaden, ipotek borçlusu T1 Hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlanılmıştır....
Davalı vekili, davacı bankanın aynı alacağa ilişkin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu alacağın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte de talep edildiği, İİK.nun 45.maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonuçlanmadan ilamsız takip yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde bulunulduğu icra emrinin davacıya 08.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği davacı vekili tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itirazda takibe ilişkin şikayet ve borca itirazda bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İpotek akit tablosunun incelenmesinde ipoteğin kesin borç ipoteği olduğu anlaşıldığından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
Temyiz Sebepleri Şikayetçi borçlu temyiz dilekçesinde; Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına rağmen yerel mahkeme kararını kaldıran Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklının tercih hakkını kambiyo takibinden yana kullandığı için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapamayacağını belirterek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibin iptali gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, takibin iptali istemine yönelik şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İİK'nın 45, 167. maddeleri 3....