Maddesinde ise: "(1) Kanun dışı grev yapılması hâlinde işveren, grevin yapılması kararına katılan, grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini Kanun dışı grev yapılması hâlinde işveren, grevin yapılması kararına katılan, grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir...." denilmiştir. Buna göre her toplu olarak iş bırakma eylemi, grev olarak nitelendirilemez. Dolayısı ile her toplu iş bırakma eylemi, işverene, bu eylemi kanun dışı grev olarak değerlendirilip, 6356 Sayılı Yasanın 70. Maddesini uygulama hakkı vermez. Bireysel veya toplu iş hukukuna dair bazı hakların savunulması için işçilerin demokratik ve barışçıl toplu eylem haklarının olabileceği 87 ve 98 sayılı İLO Sözleşmeleri ile Avrupa Sosyal Şartı ile Anayasanın 51., 54. ve 90. maddelerinin bir gereğidir....
Kanunu’nun “Kanun dışı .........ın sonuçları” başlıklı 70. maddesinin ikinci fıkrasında “Kanun dışı bir grev yapılması hâlinde bu grev nedeniyle işverenin uğradığı zararlar, greve karar veren işçi kuruluşu veya kanun dışı grev herhangi bir işçi kuruluşunca kararlaştırılmaksızın yapılmışsa, bu greve katılan işçiler tarafından karşılanır.” hükmü bulunduğunu, davacının iş akdinin haklı sebeple feshedildiğinin açıkça ortada olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur. C) İlk Derece Mahkeme Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak iş akdinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayandığının işverence ispat edilemediği bu nedenle davacının işine iadesine karar vermek gerektiği feshin sendikal nedene dayandığının davacı işçi tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davacının işe iadesi ile sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. D) İstinaf Başvurusu Karara karşı davacı ve davalı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
nin sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle faaliyetinin bulunmadığı, bununla birlikte grev kararının uygulanmasının yüksek mahkeme kararlarında belirtildiği üzere grevin zorunlu şartlarından olmadığı, yine TİS yönünden resmi arabuluculuk aşamasında çözüme ulaşamaması halinde 6356 sayılı Yasanın 51.maddesi uyarınca tahkim suretiyle uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekeceği belirtilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2015/3584 E.2015/7508 K.sayılı ilamında da açıkça vurgulandığı üzere, grev kararı almak ve uygulamak işçi kuruluşuna sağlanmışken, grevin uygulanmasının işyerinde çalışanların yapacağı grev oylaması yolu ile önlemeleri olanağının da getirildiği ancak grev oylaması yapılmasının grevin zorunlu şartlarından olmadığı, grev oylamasına başvurunun zorunlu olmadığı gibi uygulamaya koyma sırasında da grev oylamasının beklenilmesinin ve ayrıca grev oylaması talep edilmesinin beklenilmesinin de zorunlu olmadığı anlaşılmaktadır....
nin sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle faaliyetinin bulunmadığı, bununla birlikte grev kararının uygulanmasının yüksek mahkeme kararlarında belirtildiği üzere grevin zorunlu şartlarından olmadığı, yine TİS yönünden resmi arabuluculuk aşamasında çözüme ulaşamaması halinde 6356 sayılı Yasanın 51.maddesi uyarınca tahkim suretiyle uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekeceği belirtilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2015/3584 E.2015/7508 K.sayılı ilamında da açıkça vurgulandığı üzere, grev kararı almak ve uygulamak işçi kuruluşuna sağlanmışken, grevin uygulanmasının işyerinde çalışanların yapacağı grev oylaması yolu ile önlemeleri olanağının da getirildiği ancak grev oylaması yapılmasının grevin zorunlu şartlarından olmadığı, grev oylamasına başvurunun zorunlu olmadığı gibi uygulamaya koyma sırasında da grev oylamasının beklenilmesinin ve ayrıca grev oylaması talep edilmesinin beklenilmesinin de zorunlu olmadığı anlaşılmaktadır....
İstinaf Kanun Yoluna yasal süresinde davacı tarafından müracaat edilmiştir....
DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı'nın ulusal ve uluslararası mevzuatta kabul gören işçi haklarını zedeleyen, grev hakkını ortadan kaldıran nitelikte olduğu, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı ile ertelenmesine karar verilen grevin tüm kanuni süreç tamamlandıktan sonra 10/12/2018 tarihinde fiilen başlatıldığı, grevin şehir içi yolcu taşımacılığı üzerinde bozucu bir etkisinin olmadığı, ekonomik ve sosyal etkisinin doğasında ve amacında yer aldığı, grevin etkisini kırmak için yapılan işe alımların yargı kararlarıyla durdurulduğu, kanuni grevler ertelendiği sürece işverenlerin hakkaniyet çerçevesinde toplu iş sözleşmesi imzalamaktan kaçınacakları, Anayasa Mahkemesi'nin benzer bir uyuşmazlıkta ekonomik nedenlerle grevin ertelenemeyeceğine ve grevin ertelenmesiyle sendika hakkının ihlal edildiğine karar verdiği ileri sürülmüştür....
Grev kararı almak ve uygulamak işçi kuruluşuna sağlanmışken, grevin uygulanmasını işyerinde çalışanların grev oylaması yolu ile önlemeleri olanağı da getirilmiştir. Ancak grev oylaması grevin zorunlu şartlarından değildir. Grev oylamasına başvuru zorunlu olmadığı gibi uygulamaya koyma sırasında grev oylamasını beklemeye, grev oylaması talep edilmesini beklemek de zorunlu değildir. Davacı sendikanın istemi, Yasada açıkça düzenlenen 60 günlük sürenin başlangıcının tespiti istemidir. Grev oylamasının grevin zorunlu şartı olmaması karşısında ve Yasanın açık düzenlemesi dikkate alındığında, davacı sendikanın bu tespit isteminde hukuki yararı bulunmamaktadır. Davanın bu gerekçe ve dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddi gerekir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HMK.’un 370 ve geçici 3/1 maddesi yollaması ile HUMK’nun 436/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
Sonuç olarak; davalı işverence Atatürk Havaalanında eylem yapan işçilerin çalışanları söz ve alkışlarla protesto ettiklerine dair CD kayıtları dosyaya sunulduğu, CD görüntüleri ile bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere davacının kanun dışı eyleme katılıp sözlü ve fiili engellemelerde bulunanlar arasında yer aldığı, belirtilen iddiaların doğru olmadığına yönelik davacı işçi tarafından herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı Dairemiz kararında belirtilmiştir. Bu açıklama, davacının greve katıldığına, yukarıdaki açıklamalar ise söz konusu grevin kanun dışı grev olduğuna ilişkin gerekçelerdir. Kanun dışı greve katılma eyleminin de iş sözleşmesinin haklı nedenle feshini gerektirdiği tartışmasızdır. Kaldı ki davacının greve katıldığı, söz konusu grevin kanun dışı olduğu da Anayasa Mahkemesinin kabulündedir....
; kanuni bir grevin ancak genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu nitelikte olması halinde ertelenebileceği, Dava konusu Bakanlar Kurulu kararının, davacı sendika ile ......
dışı grevin sonuçlarını düzenleyen 6356 Sayılı Sendikalar Ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu madde 70/1 hükmü doğrultusunda haklı nedenle feshedildiğini, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun Kanun dışı grev ve lokavtın sonuçlarını düzenleyen 70. maddenin birinci fıkrasında "kanun dışı grev yapılması halinde işveren, grevin yapılması kararına katılan, grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir." hükmü yer aldığını, fesih gerekçesinde de açıkça yazdığı üzere davacılarla birlikte toplam 44 işçi 28/06/2018 tarihinde iş başı saati olan 08:00 itibariyle fabrika içerisinde toplu organizasyon, örgütlenme ve greve teşvik çalışmaları sonucunda saat 11:20' den 13:00' a kadar fabrika dışında işi bırakmak suretiyle oturma grevi yaptığını, fabrika müdürü Harun Kaptan yapılan eylemin kanun dışı grev olduğunu ve işçilerin derhal iş başı yapması gerektiği hususunu açık ve anlaşılabilir bir...