Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava açıldıktan sonra, dava konusu taşınmazda bulunan enerji nakil hattının kaldırıldığı ve fiili el atmaya son verildiği anlaşıldığından; kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile vekalet ücreti yönünden hükmün düzeltilerek 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Değerlendirme ve Gerekçe Dava, kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat istemini içermektedir. Kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı Belediyelerden tahsiline karar verilmesinde hukuken hata yapılmadığı gibi dava konusu gayrimenkul %35 oranında DOP kesilerek oluşmuş imar planında olması, proje bütünlüğü bağlamında el atılmayan kısımlarda da davalı idarelerin sorumlu olması gerektiği, taşınmazın konumuna göre belirlenen bedelin makul ve adil olduğu anlaşıldığından davalı vekillerinin istinaf başvurularının reddine ilişkin karar verilmiştir....
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir. Arsa niteliğindeki taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılarak bir kısmının yol olarak kullanılmaya başlandığı, diğer kısımların ise belediye hizmet alanları olarak imar planında gösterildiği, proje bütünlüğü bağlamında davacıya ait tüm payın bedelinin belirlenmesinde hata yapılmadığı, imar parseli vasfındaki dava konusu taşınmaza esas alınan emsal satışın özellikleri ve birbirleriyle artı-eksi özelliklerinin yerinde karşılaştırılmasına göre belirlenen bedelin ve mahkemece kurulan hükmün hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu bağlamda mülkiyete saygı hakkının ihlalinin, mahkemelerin, kamulaştırmasız el atmaya maruz kalan kişiler lehine hükmettikleri tazminat tutarının tayininde, yargılama süresi ile enflasyon arasındaki etkileşim sonucu ortaya çıkan değer kaybını dikkate almalarına imkan sağlayan yasal bir düzenlemenin olmayışından da kaynaklandığı, bu nedenle adil tatmin taleplerinin karşılanması gerektiği hususu benimsenmeye başlanmıştır. Tüm bu açıklamalar ışığında idare, kendisine Anayasa tarafından tanınan olanak ve yetkileri yasaya uygun bir biçimde kullanmaksızın taşınmaza el atarak kamulaştırma ilkelerine aykırı davranamaz....
"İçtihat Metni" Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atmaya ilişkindir. Kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında görev H.U.M.K.’nun 4. ve 8. maddelerine göre belirlenir. Davacılar lehine 9.551,15 -TL bedele hükmedilmiş olup, Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.230,00-TL’nin üzerindedir. Bu itibarla davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir....
Değerlendirme ve Gerekçe Dava, kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat istemini içermektedir. Dava konusu taşınmaza cami ve kuran kursu binası yapılmak suretiyle el atıldığı dosya kapsamına göre sabittir. Taşınmazın imar planında dini tesis alanında kaldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından sorumlulukları olmadığı belirtilmişse de; 5216 S.K'nun 7/3/d maddesi gereğince mabedlerin yapımı, bakım ve onarım yetkisi ilçe belediyelerine ait olduğundan davalı itirazı reddolunmalıdır. Arsa niteliğindeki taşınmaza dava tarihinden öncesine ait özel bir amacı olmayan taşınmaz satışını esas almak suretiyle eksik-üstün yanları karşılaştırılarak değer biçilmesi isabetlidir. Davalının istinafı reddolunmalıdır. İtibariyle, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hata bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının haksız ve yersiz olduğunu, açık hükme göre faiz düzenlenmesi ancak kamulaştırma bedelleri bakımından uygulama alanı bulacağını, kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davaları adı üzerinde bir tazminat davası olduğunu ve dayanağı borçlar hukukundaki haksiz fiil düzenlemelerinden aldığını, kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davalarında uygulanabilecek faiz ancak yasal faiz olabileceğini, Yargıtay içtihatlarınca bu durumun sabit olduğunu haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda, dayanak ilam takip tarihinden sonra kesinleşmiş olup, alacaklı bu tarihten sonra Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46/son maddesi hükmüne göre aynı dosya üzerinden bakiye faiz alacağını isteyebileceğinden şikayetin kabulüne yönelik mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiş, borçlunun istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir."...
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davacı Vekili İstinaf Dilekçesinde özetle; karar usul ve yasaya aykırı olduğunu, tazminat bedelinin düşük belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı Vekili İstinaf Dilekçesinde özetle; karar usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, tazminat bedelinin fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Delillerin İncelenmesi ve Gerekçe: Dava, kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, keşif yapılıp, keşif sonucu bilirkişilerce düzenlenen rapora göre karar verilmiştir. Fen bilirkişi raporuyla fiilen yol olarak el atılan kısım tespit edilmiş ve ayrıca kalan yer için proje bütünlüğü ilkesi gözetilerek (kalan yere çocuk bahçesi yapma yetkisinin de Osmangazi Belediyesi olduğu tespit edilerek) tamamı için değer belirlenmesi yerindedir....
ın payına düşen kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat miktarı 67.122,85-TL olduğu halde maddi hata sonucu hükümde 69.122.85-TL olarak gösterilmesi doğru olmadığı gibi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden” a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. paragrafında yazılı (69.122,85) rakamının çıkartılmasına, yerine (67.122,85) rakamının yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasından harca ilişkin bölümün çıkartılmasına, yerine (Alınması gereken; 21,15 -TL karar harcının peşin yatırılan harçtan mahsubu ile, bakiye harçların...