Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davacı tarafından 22.05.2012 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle muhdesat bedelinin tazmini davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda bedele hükmedildiği, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulduğu, kararın davalı idare vekilince temyiz edildiği, Dairemiz denetiminden de geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece, infazı henüz gerçekleşmemiş alacağa yönelik faiz talebi yeni bir dava konusu yapılabileceğinden; kesin hükmün varlığından söz etme imkanı bulunmadığı gibi, davada, faiz bölümü, asıl alacaktan ayrı bir nitelik taşıdığı için, bu haktan açıkça vazgeçilmedikçe ileride yeni bir dava ile isteğin tekrarlanması mümkündür. Bu nedenle davanın alınan bilirkişi raporu uyarınca kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davacı tarafından 22.05.2012 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle muhdesat bedelinin tazmini davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda bedele hükmedildiği, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulduğu, kararın davalı idare vekilince temyiz edildiği, Dairemiz denetiminden de geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece, infazı henüz gerçekleşmemiş alacağa yönelik faiz talebi yeni bir dava konusu yapılabileceğinden; kesin hükmün varlığından söz etme imkanı bulunmadığı gibi, davada, faiz bölümü, asıl alacaktan ayrı bir nitelik taşıdığı için, bu haktan açıkça vazgeçilmedikçe ileride yeni bir dava ile isteğin tekrarlanması mümkündür. Bu nedenle davanın alınan bilirkişi raporu uyarınca kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davacı tarafından 22.05.2012 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle muhdesat bedelinin tazmini davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda bedele hükmedildiği, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulduğu, kararın davalı idare vekilince temyiz edildiği, Dairemiz denetiminden de geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece, infazı henüz gerçekleşmemiş alacağa yönelik faiz talebi yeni bir dava konusu yapılabileceğinden; kesin hükmün varlığından söz etme imkanı bulunmadığı gibi, davada, faiz bölümü, asıl alacaktan ayrı bir nitelik taşıdığı için, bu haktan açıkça vazgeçilmedikçe ileride yeni bir dava ile isteğin tekrarlanması mümkündür. Bu nedenle davanın alınan bilirkişi raporu uyarınca kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davacı tarafından 22.05.2012 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle muhdesat bedelinin tazmini davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda bedele hükmedildiği, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulduğu, kararın davalı idare vekilince temyiz edildiği, Dairemiz denetiminden de geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece, infazı henüz gerçekleşmemiş alacağa yönelik faiz talebi yeni bir dava konusu yapılabileceğinden; kesin hükmün varlığından söz etme imkanı bulunmadığı gibi, davada, faiz bölümü, asıl alacaktan ayrı bir nitelik taşıdığı için, bu haktan açıkça vazgeçilmedikçe ileride yeni bir dava ile isteğin tekrarlanması mümkündür. Bu nedenle davanın alınan bilirkişi raporu uyarınca kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;davanın kabulü ile; Şanlıurfa ili Suruç ilçesi Topçular Mahallesi N40C24C pafta 17 nolu parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el atma bedeline ilişkin Suruç Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/475 Esas sayılı dosya da saklı tutulan 1.324.243,43 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin ilk dava tarihi olan 28/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden davacılara payları oranında ödenmesine, dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Bu nedenle; davalı idare vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Siirt ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 448 ada 32 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir. II....
kamulaştırmasız el atma bedeli olduğu" anlaşıldığını, dosyada mevcut bilirkişi raporlarında ise "dava konusu parsele kamulaştırmasız el atmanın bulunmadığı" tespit edildiğini, "davacıların kamulaştırmasız el atma bedeli talep ettikleri; enkaz bedeline yönelik bir talepleri bulunmadığı" tereddüte bırakmayacak şekilde açık olduğunu, dosyaya alınan bilirkişi raporlarında kamulaştırmasız el atmanın bulunmadığının tespit edildiğinin belirtildiğini, rapordan sonra davacıların enkaz bedelini talep ettiklerini belirttiğini, davacının muvafakatları bulunmadığı izah edilmesine rağmen bu yöndeki beyanları göz ardı edilerek; usul hukukunun temel ilkelerinden olan "taleple bağlılık kuralı" dikkate alınmadan verilen kararın yersiz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ödeme yaptığı bedel arasında farklılık bulunduğunu, zira borçlu kurumun ödeme yaparken muaf tutulduğu tahsil harcı ve damga vergisi ve gelir vergisine ilişkin kesinti yaparak dosyaya ödeme yaptığını, ancak yapılan kesinti ile bakiye borç miktarı arasında farklılık bulunduğunu, bakiye borç miktarından kesintilerin düşülerek alacak miktarının yeniden hesaplanmasını talep ettiğini, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat alacağına ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren kamu alacakları için ön görülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini, müdürlüğün işleminin yasal olmadığını belirterek şikayetin kabulü ile 02/08/2019 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında, davacı taraf malik olduğu taşınmazların hukuka aykırı bir şekilde fiilen el atıldığı iddiası ile el atılan taşınmazlarda payı oranında mülkiyet hakkından vazgeçip tazminat talep etmekte; dava sonucunda el atılan bölümün el atan idareye mülkiyetinin devrini kabul etmiş olduğu, Uygulamada ise, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davaları kesinleştikten sonra davacı taraf lehine hükmedilen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelleri ödenmekte; davalı idareler adına hükmedilen tescil kararları ilgili tapu müdürlükleri tarafından hemen işlem yapılmaması, tescil hükmü içeren gerekçeli kararların hüküm fıkrası hakkında tavzih talep edilmesi, malik davacı tarafın payının üçüncü kişilere devrinin çok kısa bir sürede gerçekleştirilebilmesi sonucu kamu bütçesinden karşılanan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelleri ödenmesine rağmen davalı idareler adına tescil işlemleri...
Şöyle ki; 1)Davacıların 13/16 hisse sahibi olduğu gözetilerek 129.273,97 TL kamulaştırmasız el atma tazminat bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde ecrimisil bedeli de eklenerek 140.689,60 TL'ye hükmedildikten sonra, mükerrer olarak paylarına isabet eden 11.415,63 TL ecrimisil bedeline hükmedilmesi, 2)Mahkemece hükmedilen ecrimisile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, ecrimisilin 4.000 TL'si için dava tarihinden ve bakiyesi için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, 3)Dava konusu edilen taşınmazların değeri dava tarihine göre belirlendiğinden, hüküm altına alınan alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, 30.000 TL'si için dava tarihinden ve bakiyesi için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, 4)Dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile DSİ Genel Müdürlüğü adına tescili yerine hazine adına tesciline karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....