Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ve müşterkeleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İncelenmesi gerek duyulan; Taraflar arasında görülen ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayılı ortaklığın giderilmesi konulu dava dosyasının, dava derdest ise onaylı suretinin, sonuçlanmış ise aslının bulunduğu yerden istenilerek dosya içerisine konulması ve temyiz incelemesi daha sonra yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLEMESİNE, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, muhtesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin 01.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli, 564 ve 586 sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri İş Bölümü Kararı (Taşınmaz üzerinde bulunan yapı, ağaç ve benzeri muhtesatın aidiyetinin tespiti istemiyle açılan her türlü davalar sonucunda genel mahkemelerce verilen hüküm ve kararlar,) gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, işbölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, Dair; dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 23/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/04/2021 NUMARASI : 2019/326 ESAS 2021/450 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı davalı Maliye Hazinesi ve dahili davalı DSİ tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi....

    Genel Müdürlüğü DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti ... ile ... aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın ... Barajı'nın kamulaştırma sahasında kaldığını açıklayarak anılan parsel sınırları içerisinde bulunan evin ve ağaçların vekil edenine aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı ... vekili tarafından, temyiz edilmiştir. Dava, muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar....

      Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukuku'nda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. ./. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....

        Gereği düşünüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin olup mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden davacı tarafın, paydaşı olduğu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat hakkında diğer paydaş davalı tarafından ecrimisil alacağı nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığı, takibe karşı öne sürülen itirazın iptali davasında mahkemece verilen süre uyarınca da muhdesatın kendisine ait olduğunun tespiti talebiyle görülen davayı açtığı anlaşılmaktadır. Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez....

          Gerekçede gösterilen nedenlerle hüküm kısmının birbirine uymamasının çelişki yaratacağı ve kararların farklı ve çelişkili olmasının mahkemelere olan güven ilkesini zedeleyeceği kuşkusuzdur. Somut olayda mahkemece kararın gerekçe kısmında, davanın kısmen kabul edildiğine dair açıklamalar yapıldığı halde hüküm kısmında başka bir davaya ait kararın yazılı olduğu, duruşma zabtındaki kısa karar ile hükmün farklı olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararın kaldırılması gerekmiştir. Öte yandan muhdesat aidiyetinin tespiti davasının Sulh Hukuk Mahkemesi'nde muhdesat iddiasını açıkça kabul etmeyen paydaşlara karşı açılması gereklidir. Oysa dosya arasındaki Sulh Hukuk Mahkemesi zabıtlarında paydaş Şaver Karabulut’un «T1 tadilat yapmıştır» şeklinde beyanı, muhdesat ve tadilat kavramları farklı anlamlar içerdiğinden, muhdesat iddiasının açıkça kabulü niteliğinde değildir....

          Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.03.2015 tarihinde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.09.2020 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili; dava konusu edilen ve tescil harici bırakılan taşınmazdaki ağaçların müvekkilleri tarafından dikildiğini, davalı ...’nin kanal geçirmek suretiyle ağaçları kestiğini belirterek, ağaçların müvekkillerine ait olduğunun tespitine ve doğan zarar nedeniyle 2.500 TL’nin davalı ...’den alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1290 Esas sayılı dosyasıyla muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açtığını beyan etmiştir. İlgilisinden getirtilen belgeler incelendiğinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1290 Esas sayılı dosyasında, dava konusu 3322 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili muhdesat aidiyetinin tespiti davasının bulunduğu görülmüştür. O halde Mahkemece, bu davanın davalı yararına sonuçlanması halinde bütünleyici parçanın aidiyeti belirlenmiş olacağından satış bedelinin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dağıtılması gerekecektir. Mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin bu davanın bekletici mesele yapılması ve satış bedelinin bu davanın sonucuna göre dağıtılması gerektiğinden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün 3322 parsel sayılı taşınmaz yönünden bozulması gerekmiştir....

              Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Mahkemece, ... ve ... hakkında açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin dava 20/09/2007 tarihli celsede tefrik edildiğinden, davalılar ... ve ... isimlerinin gerekçeli karar başlığında yazılmaması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; karar başlığından (davalılar ... ve ...) isimlerinin çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı ... Genel Müdürlüğü'nden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu