Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; taşınmazın kamulaştırıldığı ve bu parsel hakkında Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesi gereğince tescil davası açıldığı, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/1147 Esas 1988/1063 Karar sayılı ve 21.11.1988 tarihli hükmü 17. madde uyarınca açılan davanın kabul edilerek Hazine adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak dava açılabilmesi için davacıların taşınmazda malik olması veya hak sahibi olduğunu gösteren mülkiyetin tespitine ilişkin bir mahkeme kararı bulunması gerekmektedir....
Kamulaştırma Kanunu uyarınca yasada kamulaştırma davaları için öngörülen 4 aylık sürede davanın sonuçlandırılamamış olması sebebiyle faiz uygulanması ve kamulaştırma bedeline sınırlamaların yansıtılması yerindedir. Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında mahkemece yapılan yargılamada, taşınmaz bedelinin Kamulaştırma Kanunu ile bölge üretim çizelgelerine uygun olarak hesaplanması gerekmekte olup mahkemece keşfin yapıldığı alınan bilirkişi raporları ve kurulan hüküm ile mahkeme gerekçesi doğru olduğundan davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilininMersin 5....
Ancak; Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi gereğince tescil kararı verilebilmesi için takdir edilen bedelin ve varsa arttırılan bedelin tamamının bankaya yatırılmış olması ve malikin bankaya müracaatında hiç bir kısıtlamaya tabi olmadan çekilebilmesi gerekir. Kamulaştırma Kanunun 17. maddesinde "takdir edilen ve artırılan bedelin tamamı milli bankalardan birine yatırılarak makbuzu ilgili belge örnekleriyle mahkemeye verilir" hükmü gereği davacı idarece, arttırılmasına karar verilen bedellerin bankaya yatırıldığına dair belge ve makbuz ibraz edilmediği dosya içeriğinden anlaşıldığından, kararı temyiz eden ve haklarında kabul beyanında bulunulmayan davalılar yönünden 17. maddede yazılı bu şart yerine getirilmediğinden davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan ... vd.'...
Bu nedenle; 1- Dava konusu taşınmazın varsa ödeme belgelerinin ilgili banka şubesinden getirtildikten sonra kamulaştırma işleminin kesinleşmediğinin anlaşılması halinde işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması, Doğru olmadığı gibi kabule göre de; Dava konusu taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince Bakırköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1983/160- 405 sayılı tescil davası ile idare adına tesciline karar verildiği anlaşılmış olup; 24/12/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7201 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen Ek 3. maddesine göre (7327 sayılı Kanun ile ilave edilen 3. cümleyle birlikte); "Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen...
Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 17.maddesine dayalı tescil dosyası getirtilmemiş ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. md. göre tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki Kamulaştırma Kanunu'nun 17.maddesine dayalı tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği dahi tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'nun eklenen Ek-3 maddenin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır." Geçici 15 inci maddesi ile, "Mülga 6830 sayılı Kanunun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır."Geçici 17 nci maddesi ile, "Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun ek 3 üncü maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır" hükmü getirilmiştir....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden;Davacılar murisi T7 kamulaştırma tarihinde ölü olduğu,mirascısı olan davacılara kamulaştırma işleminin tebliğ edilmediği, dava konusu taşınmaza yönelik kamulaştırma işleminin kesinleşmediği anlaşılmakla işin esasına girilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Dava konusu 1123 parsel sayılı taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin1985/591- 1985/648 karar sayılı dosyasında verilen karar ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Dava konusu 123 parsel yönünden Kamulaştırma Kanunun 17....
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....
Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı olarak açılan tescil dosyası getirilmemiş ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki verilen tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....