Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazlara yönelik kamulaştırma işleminin kesinleşmediği anlaşılmakla işin esasına girilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 1- Dava konusu 1300 parsel sayılı taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/968- 1992/34; 1301 parsel sayılı taşınmazın Çatalca 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 17. maddesi gereğince ... İli ... İlçesi ... Köyü 150 parsel sayılı taşınmazın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırma işlemlerinin kesinleştiği ileri sürülerek Kamulaştırma Kanununun 17.maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın 7106 m² lik kısmının iptali ile idare adına tescil istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın ......
Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 17 nci maddesine dayalı olarak açılan tescil dosyasında kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17 nci maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan ve verilen tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
302. maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK'nın 362/(1),a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 11.07.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1996/463 esas - 1999/34 Karar numaralı dosyaları ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını, mahkeme sonucu hükmedilen bedelinde ödendiğini, tebliğe rağmen tapu malikinin ferağ işlemini yaptırmadığından taşınmazın idare adına tescil edilemediğini, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun mülga 17 nci maddesi gereğince dava konusu taşınmazın T1 adına tescili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
, açıklanan nedenlerle Kamulaştırma Kanunu 10. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın bedelinin tespitini ve davacı Kurum adına tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Ayrıca dava konusu taşınmazlardan 9 parselin muris... tarafından ferağı verilen taşınmazlar arasında olmadığı, ayrı bir kamulaştırma işlemi yapıldığı daha sonra bu taşınmaz hakkında Konak Belediyesi tarafından Kamulaştırma Kanunu 17. maddesi uyarınca tescil davası açıldığı, İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/928 esas-2001/867 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği ve idare adına tescil edildiği anlaşıldığından, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 7. maddesinde getirilen “Mülga 31/08/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlak Kanununun 16 ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı Kanunun mülga 16 ve 17. maddeleri uyarınca mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır....
Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine dayalı tescil dosyası getirtilmemiş ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. md. tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki Kamulaştırma Kanunu'nun 17. Maddesine dayalı tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanununun eklenen Ek-3 maddenin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Tescil sağladıktan sonra kamulaştırmasız el atma davası açtığında yukarıda sözü edilen ek maddenin uygulanması da söz konusu olmayacaktır. O halde idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan bu davada kararın bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....