İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra emrinin iptalinin yasal süresi içerisinde istenmediğini, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde iptal talebinde bulunmayan davacı idarenin gerekçeleri var ise menfi tespit davası açabileceğini, ancak icra emrinin iptali talebinde bulunamayacağını, muhtıranın iptali yönünden de borçlu idarenin iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, eğer muhtıranın iptalini gerektiren bir hesaplama var ise mahkemece hesaplamanın doğru olarak nasıl yapılması gerektiği ortaya konularak muhtıranın iptaline karar verilmesi gerektiğini, faize faiz yürütüldüğü iddiasının gerçek dışı olduğunu, kamulaştırma bedelinin tespiti kararı ile kamulaştırma bedelinin ne olacağının tespiti olduğunu, ancak bununla karar tarihinden sonra faiz ödenmeyeceğine dair bir sonuç çıkarmanın mümkün olmadığını, karar ile tespit edilen karar anında kamulaştırma bedelinin ne olacağı eksik tespit edilen kamulaştırma bedelinin karar anı itibariyle...
GEREKÇE: Dava, Alacak ( Kamulaştırma Bedelinin Taksitle Ödenmesinden Kaynaklanan Faiz Nedeniyle ) davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Davalı vekili 12.03.2020 tarihli dilekçesi ile; her ne kadar istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, istinaf başvurusundan feragat ettiğini bildirmiştir....
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazların tarla niteliğinde, davacılar ile dava dışı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, eldeki davalı EPDK tarafından eldeki davacılar aleyhine 24.08.2011 tarihinde, dava konusu taşınmazların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve acele el koyma kararı verilmesi talebiyle davalar açıldığı, 11.10.2011 tarihli kararlarla, davaların kabulü ile dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazlara el konulmasına karar verildiği, davalı kurumca Mahkemece belirlenen bedellerin banka hesaplarına depo edildiği anlaşılmaktadır....
Bu sebeple dava yoluyla kamulaştırma yoluna gidilmesi zaruriyeti hâsıl olmuştur. Satın alma usulüyle kamulaştırma yapılmasının mümkün olmaması karşısında açtığımız davamızı, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemeteriyle kanıtlayacağız. Buna göre söz konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve ağaçların müvekkil Belediye'ye aidiyetine karar verilmesi için Mahkemenize başvurmak zorunluluğu doğmuştur. Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle; öncelikle Kamulaştırma Kanununun 10/2 maddesi gereğince iş bu başvuru tarihimizden itibaren en geç otuz gün sonrası için duruşma günü verilerek, Samsnn İli Terme İlçesi Çay Mah. 43 Ada 68 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların kamulaştırma bedellerinin tespiti ile ağaçların müvekkil idareye aidiyetine, vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla vekâleten talep ederim.'' şeklinde talep ve dava etmiştir....
K A R A R Davacı, dava dışı ... tarafından aleyhine kamulaştırma bedelinin geç alınması nedeniyle tazminat davası açıldığını ve bu davada davalı avukatın kendisini vekili sıfatıyla temsil ettiğini, ne var ki aleyhine çıkan kararın davalı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğini ve zararına yol açtığını belirterek 20.000 YTL zararının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Katılma yolu ile istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Davacı yan kamulaştırma bedelini usulüne uygun verilmiş sürelere rağmen yatırmadığını, açılan davanın ret olduğunu,davacıİdare tarafından karar tarihi olan 24/11/2021 tarihinden sonra 04/01/2022 tarihinde Ziraat Bankası Kemalpaşa Şubesine 711.205,13 TL yi depo edildiğinin İstinaf Dilekçesinin tebliği ile öğrendiklerini belirterek mevcut depo edilmiş paranın usul ekonomisi gereği davalılara ödenebilmesi için yerel mahkeme kararının bu noktadan bozulmasını talep etmiştir. E)-DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Kamulaştırma Kanunun 10 ncu maddesi gereğince mahkememizde açılmış bulunan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazların davacı idare adına tapuya tescili davasıdır. İlk derece mahkemesince kamulaştırma bedelinin verilen süre içerisinde depo edilmemesi nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
Bu sebeple dava yoluyla kamulaştırma yoluna gidilmesi zaruriyeti hâsıl olmuştur. Satın alma usulüyle kamulaştırma yapılmasının mümkün olmaması karşısında açtığımız davamızı, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemeleriyle kanıtlayacağız. Buna göre söz konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve ağaçların müvekkil Belediye'ye aidiyetine karar verilmesi için mahkemenize başvurmak zorunluluğu doğmuştur. Bununla birlikte H.M.K. gereğince Kamulaştırma davaları acele görülmesi gereken işlerden olup Basit Yargılama usulüne davalardandır....
Hukuk Dairesinin 22.05.2019 tarihli ve 2018/12996 Esas, 2019/10428 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebi yerinde görülerek kararın bozulduğunu, bozma kararı sonrası yeniden yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde 30.09.2020 tarihli duruşmada 702.577,01 TL fark kamulaştırma bedelinin yatırılması için süre verildiğini, 27.11.2020 tarihinde bedelin depo edildiğini,... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/335 Esas sayılı dosyasında verilen 25.12.2020 tarihli kararının idarece temyiz edildiğini, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/8566 Esas, 2021/15842 Karar sayılı kararı ile kararın onanmasına karar verildiğini ve 04.02.2022 tarihinde kararın kesinleştiğini, davacının alacağına geç kavuştuğu düşüncesinde ise bunun sorumlusunun idare olmadığını, yargının geç işlemesi ve bilirkişi raporları olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. III....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereğince verilen sürelere rağmen belirlenen kamulaştırma bedeli yatırılmadığından bahisle davanın reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödenek yokluğundan bedelin geç yatırıldığını, yeniden yargılama yapılarak itirazları göz önünde bulundurması suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Kamulaştırma bedelinin süresi içinde yatırılmaması nedeniyle verilen davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. BELGE VE DELİLLER : Davacı tarafça sunulan kamulaştırma belgeleri ,tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı....
Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili hususundadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “......