WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, taşınmaz gerçek değerine ulaştığından objektif değer artış oranı uygulanmasının doğru olmadığını, ayrıca kamulaştırma sonrası taşınmazın arta kalan kısımlarında değer artışı meydana geleceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, kamulaştırma (taşınmazın tescili istemli) istemine ilişkindir. Dava konusu kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza Kamulaştırma Kanununda öngörülen zirai net gelir yöntemine uygun şekilde değer biçen bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak hüküm kurulmasında hata yapılmamasına, taşınmazın kuru tarım arazisi olması sebebiyle uygulanan kapitalizasyon faizi ve objektif değer artışı ile bulunan m2 birim fiyatının adil ve makul oluşuna göre ilk derece mahkemesi kararında hukuken hata yapılmamış olmakla davacı idare vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir....

Maddesi uyarınca satın alma işlemlerine başlanıldığını, davaya konu taşınmazın bedelinin tespit edildiğini ancak tespit edilen kamulaştırma bedelleri üzerinden uzlaşmaya davet edilen taşınmaz sahibi ile (davalı) anlaşma sağlanamadığını, Genel Müdürlük Makamının 14/06/2019 tarih ve 11003 sayılı OLUR'u ile tasvip edildiğini belirterek, Bigadiç Yolbaşı Mahallesi 131 ada 81 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile müvekkili kurum adına tescilini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dava konusu taşınmazın m² birim bedeli 20,27 TL üzerinden kabulü ile, kamulaştırma bedelinin 23.747,72 TL olarak tespitine karar verilmiştir....

Geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen ..., ... ve ... il müdürlüğü verilerine göre münavebeye alınan ürünlerden buğdayın dekar başına ortalama verimi 435 kg, samanının 260 kg ve toptan satış fiyatının 0,110 TL/kg, patatesin ....700 kg, silajlık mısırın ....000 kg, kavunun ....450 kg ve toptan satış fiyatının 0,700 TL/kg. olarak bildirildiği halde bilirkişi raporunda sırasıyla 380 kg, 230 kg, 0,100 TL/kg, ....000 kg, ....500 kg, ....350 kg ve 0,500 TL/kg alınması suretiyle daha düşük değerin tespit edilmiş olması, ...-Taşınmazın şehir merkezine, kara ve demiryollarına, ürün toplama merkezlerine yakın olması gibi hususlar ... arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en çok %... objektif artışa neden olabileceği düşünülmeden, %... oranında objektif artış uygulayan bilirkişi raporunun karara esas alınması, ...-Dava konusu taşınmazın tamamı 55164.70 m² olup, bunun 14277.39 m² si kamulaştırılmıştır....

    a 16.01.2012 tarihinde intikal ettiği, Dairemizin geri çevirme kararı üzerine dosyaya gelen tapu kaydından anlaşıldığına göre bu kişilerin davaya dahil edilerek tarafların tüm delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması, 2-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış olduğu halde, bilirkişi kurulu raporunda gerekçe gösterilmeden sulu tarım arazilerindeki ürünler münavebeye alınarak değer biçilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

        Maddeye göre, kamulaştırılan taşınmazın idareden geri istenebilmesi için, kamulaştırma bedelinin kesinleşmiş olması, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren 5 yıl geçmiş olması, taşınmaza hiçbir şey yapılmadan bırakılmasının gerektiği, geri alma hakkının da bir yıl içerisinde kullanılması gerektiğini," bu hükümler çerçevesinde kamulaştırma bedeli ile ilgili davanın 25/12/2014 tarihinde kesinleştiğini, davanın ise 14/11/2017 yılında açıldığını, belirterek davanın dava açma şartı olan 5 yıllık süre dolmadan ikame edildiğinden süre yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....

        Mahallesi 212 ada 75 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve ...’a karşı açılan asıl davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru olduğu gibi; ... tarafından 29.06.2015 tarihinde harcı da yatırılmak suretiyle Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin açılan dava dosyasında yapılan incelemede; kamulaştırma evraklarının o tarihteki malike usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, bu durumda geçerli bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceği gözetildiğinde kamulaştırmasız el atmaya dayalı davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1-... tarafından Kamulaştırma Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin karşı davaya ilişkin olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması, 2-Hükme esas alınan 21.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda, taşınmazın üstünden geçen enerji nakil hattının 154 kw yüksek gerilim hattı olması sebebiyle üzerine yapı yapılmasının mümkün olmadığı belirtilerek taşınmazın tamamının...

          DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Taşınmazın Tescili İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, Ordu ili Altınordu ilçesi Karacaömer Mahallesinde vaki 101 ada 9 parsel nolu taşınmazın 1.138,12 m2 kısmının yol inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla idarece kamulaştırma planının 233 TCK sıra numarasıyla kamulaştırılmasına karar verildiğini, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun 27. maddesine göre taşınmaz için idarece acele kamulaştırma suretiyle el koyma davası açıldığını, Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/55 D.iş esas 2013/88 karar sayılı dosyası ile taşınmaza el konulması yönünde hüküm kurulduğunu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı Kanunla değişik 10. Maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve T1 adına tapuya tescil ve terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          a aittir” bilgisinin tapu kaydına yazılmasına esas, dayanak, bilgi ve belgelerin, gerek ilgili Tapu Müdürlüğün'den gerekse de imar işlemini yapan Belediye Başkanlığından sorularak temini ile dosya arasına alınması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2.5.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. NE...

            Dairece aynı gün incelenen Dairenin 2009/7668 esas-8300 karar sayılı dosyasındaki geri çevirme kararı üzerine Belediye Başkanlığının 29.4.2009 günlü yazısından somut emsal alınan 219 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 33752 m2 yüzölçümünde olduğu, imar uygulaması sonucu bu parselin 3534,90 m2 lik kısmının park, 6346,65 m2lik kısmının ise yol olarak ayrıldığı dolayısıyla somut emsalin imar parseline dönüştüğü, dava konusu taşınmazın ise kadastro parseli niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Her iki taşınmazın bilirkişi kurulunca belirlenen bu özellikleri, emsal taşınmazın dava konusu taşınmaz ile en fazla eşdeğerde olabileceği izlenimini vermektedir....

              UYAP Entegrasyonu