Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yapı bedelinin Kamulaştırma Kanununun 18....

Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.05.2016 tarihinde verilen dilekçeyle muhdesat aidiyetinin tespiti talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.11.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... ve ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... İlçesi Merkez ... Mahallesi'nde kain kuzeyinde ... nolu parsel, güneyinde ... nolu parsel bulunan tapulama harici alan üzerindeki ev ve müştemilatın davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar vermek gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabülüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. (4721 s.lı TMK 684/1 m.)...

      Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre muhdesat aidiyetinin tespiti davalarında, muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin ya da mirasçılarının davada taraf olmaları gerekmektedir. Her ne kadar mahkemece dava, davacı vekiline davacılardan 1944 doğumlu ...'ın vekaletnamesini sunması ve eksikliği gidermesi yönünde tensip zaptının 10. bendi ile 15 gün kesin süre verilmiş ve kesin süre içerisinde,1944 doğumlu ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili ve davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

          Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/...-b-... maddesi uyarınca tapu malikinin davacı idare olduğu ve davanın muhdesat bedeline yönelik olduğu gözetilerek muhdesat aidiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile terkine ilişkin kısmın hükümden çıkartılarak yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. Muhdesat tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere ve kural olarak; tespit davalarında tespit davası açanın hukuki yararının varlığı gerekir. 6100 sayılı HMK'nin 106. maddesinin 2. fıkrasında “tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.” denilmektedir. Bu nedenle taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm işlemi ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez....

            Genel Müdürlüğü tarafından taşınmazın tamamı üzerinde yapılan kamulaştırma işleminin üzerinden uzun süre geçtiği, davacı tarafından dava konusu muhdesatın kamulaştırma işleminden sonra yapıldığı saptanmıştır. 26.05.2004 gün ve 5177 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 19. maddesine eklenen ek fıkra hükmünde taşınmazda malik olmayan ancak üzerindeki muhdesatı meydana getiren kişilere muhdesatın kamulaştırma bedelinin kendisine verilmesini sağlama amacıyla zilyetliği tespit davası açma hakkı tanınmış ise de, kamulaştırma işlemi uzun süre önce tamamlandığından, davacının bu hükümden yararlanma ve zilyetliğini tespit ettirmekte güncel hukuki yararı bulunmamaktadır....

              Dairemizin önceki tarihli kararında, davacının iki adet talebi olduğu bunlardan binanın bedelinin tahsiline dair 2. istemine ilişkin uyuşmazlığın, taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklandığı ve bu istemin tefriki ile görevsizlik kararı verilmesi gereğine işaret edildiği halde, mahkemece kendi görev alanına giren muhdesat aidiyetinin tespiti istemi hakkında da görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1. Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2. Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/30 Esas - 2022/24 Karar sayılı ve 27/01/2022 tarihli kararının, muhdesat aidiyetinin tespiti bakımından mahkemenin görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı vermesi nedeniyle HMK.nun 353/1- a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3. Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için MAHKEMESİNE İADESİNE, 4....

              Her ne kadar mahkemece dava, davacı vekilinin ıslah mahiyetinde olmayan 03/03/2021 tarihli dosyaya sunduğu "davanın esas olarak muhdesat aidiyetinin tespiti" olduğuna dair dilekçesi ve 16/06/2021 tarihli duruşmada "dava konusunun muhdesat aidiyetinin tespiti olarak anlaşılması gerektiğine" dair beyanına MUHDESAT TESPİTİ olarak kabul edilmiş ve buna göre yargılama yapılarak gerekçeli kararda bu konu üzerinden tesis edilmiş ise de; Esasen davacı vekilinin sunmuş olduğu 03/03/2021 tarihli davanın konusunun açıklanmasına yönelik dilekçesinin harçlandırılmamış ve usule uygun ıslah dilekçesi mahiyetli olarak taraflara tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu