WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23 üncü maddeye göre geri alma hakları da düşer. (Ek fıkra: 10/9/2014-6552/100 md.) Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması hâlinde uygulanmaz....

    Mahkemece, Yasanın bu hükmü ve dava dilekçesinde kamulaştırılan taşınmazın tapusunun iptali ile davacı ... adına tescili istendiği dikkate alınmadan tescil yerine terkine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak; Dava dilekçesinde, kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesi istenilmiş olduğu halde istem dışına çıkılarak taşınmaz malın tapudan terkinine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan "tapusunun iptali ile yol olarak terkinine" sözcükleri yerine "davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline" sözcükleri yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 06.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece yukarıda sözü edilen Yasa hükmü dikkate alınmadan, istem gibi kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili yerine talebi aşacak şekilde dava konusu taşınmazın TMK.nun 999 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/c maddesi gereğince tapudan terkinine karar verilmesi ve dava konusu taşınmazın 1679,42 m²'si kamulaştırıldığı ve bedeline hükmedildiği halde infazda tereddüt yaratacak şekilde taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptaline karar verilmesi ve atıf yapılan fen bilirkişi raporunun tarihinin yanlış yazılması doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın 3 nolu hüküm fıkrasındaki "taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptali ile TMK.nun 999 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/c maddesi gereğince tapudan terkinine" kelimelerinin metinden çıkartılarak yerine "taşınmazın 25.02. 2013 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile taranarak gösterilen 1679,42 m²'lik kısmının davalılar adına olan tapusunun...

          Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23 üncü maddeye göre geri alma hakları da düşer. (Ek fıkra: 10/9/2014-6552/100 md.) Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması hâlinde uygulanmaz....

            Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23.maddeye göre geri alma hakları da düşer. Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması halinde uygulanmaz." hükmü yer almakta olup, söz konusu maddede kamulaştırılan taşınmaza ihtiyacı kalmayan idarenin, kamulaştırmadan sonraki davranışları düzenlenmiştir. Bilindiği üzere, hak düşürücü süreler yasalar ve sözleşme ile belirlenen bir sürenin geçmesiyle sadece dava hakkını değil, bizzat hakkın kendisini ortadan kaldıran ve hakim tarafından resen nazara alınması gereken süreler olup, bu süreler, hukuki güvenliğin ve istikrarın sağlanması amacına hizmet eder....

              Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 494 parsel sayılı 519,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği gözetilerek çekişmeli taşınmazın tapusunun .../... oranında iptali ile kendisi ve çocukları adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, davacının temliken tescil isteminin reddine, ancak çekişmeli 101 ada 494 parsel sayılı taşınmazın tapusunun .../... oranında iptali ile davacı ... ve çocukları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

                Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Taşınmazın yol olarak kamulaştırılan kısmının tapudan terkini yerine tesciline karar verilmesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendine (bu taşınmazların davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı idare adına yol olarak tesciline) cümlesinin çıkartılmasına, yerine ayrı bir paragraf olarak, (Dava konusu 4682 parsel sayılı taşınmazın muris Mehmet Sabri Dönmez adına kayıtlı tapusunun iptali ile yol olarak tapudan TERKİNİNE, 4681 parsel sayılı taşınmazın muris Mehmet Sabri Dönmez adına kayıtlı tapusunun iptali ile davacı ( birleşen dosya davalı) idare adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin...

                  Başka bir deyişle, denkleştirici adalet kuralı gereğince iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün, ifanın imkânsız hale geldiği tarihteki alım gücüne uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Satım bedelinin iade tarihindeki ulaştığı bedel belirlenirken ödenen paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, ÜFE-TÜFE artış oranları, altın, işçi ücretlerindeki artış ve döviz kurlarındaki artış vs. ortalamaları göz önünde tutulmalıdır. Somut olayda; davacı, satın aldığı taşınmazın davalı olduğunu bilerek almıştır. Bu taşınmazın sözleşme tarihinde tapusunun olup olmadığının veya tapusunun bir başkası adına kayıtlı olmasının önemi bulunmamaktadır. Davacı, bu durumda ancak ödediği bedeli ,sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebilir....

                    -Dava konusu taşınmazın yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve dava dosyası ile acele el koyma dosyası içinde mevcut 31.....2003, ....04.2005 ve ....06.2005 tarihli teknik bilirkişi raporları içeriğinden, davaya konu 8822 m² yüzölçümlü 1129 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan kısmının 272,... m², yine dosya içinde bulunan ........2004 günlü teknik bilirkişi raporuna göre ise 261,46 m² olarak belirlendiği, davacı idarece dava dilekçesinde kamulaştırılan alanın 261,46 m² olarak gösterildiği ve bu alanın bedelinin tespiti ile idare adına tescilinin istendiği, yargılama sırasında (....06.2004 tarihinde) tapu kaydında ifraz işlemi yapılarak dava konusu taşınmazın 1505 ve 1506 sayılı parsellere ayrıldığı, kamulaştırmaya konu alanın 1506 parsel numarası verilerek 272,... m² olarak ifrazının yapılmış olduğu, mahkemece 1129 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın 261,46 m² lik kısmının tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu