Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda; dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 10. maddesinin onbirinci fıkrasına göre, kamulaştırması yapılan taşınmaz tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir. Mahkemece, Yasanın bu hükmü ve dava dilekçesinde kamulaştırılan taşınmazın tapusunun iptali ile davacı Karayolları Genel Müdürlüğü adına tescili istendiği dikkate alınmadan tescil yerine terkine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

    GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonunda; Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca kamulaştırılan taşınmazın, mal sahibi tarafından geri alım istemine ilişkindir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 23. maddesi uyarınca; kamulaştırılan taşınmazın geri alınabilmesi için kamulaştırma bedelinin kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl içinde kamulaştırmayı yapan idarece kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem ve tesisat yapılmamış olması veya kamu amacına yönelik hiçbir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz malın olduğu gibi bırakılması gerekir. Geri alma hakkının doğmasından itibaren 1 yıl içinde kullanılmayan hak düşer....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tamamı ... tarafından kamulaştırılan taşınmazın yolda kalan ve terkin edilen kısmı dışında bulunan ve Hazine adına tesciline karar verilen bölümünün kamulaştırma bedelinin iadesi karşılığında tapusunun iptali ile adlarına tesciline karar verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idareler vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tamamı ... tarafından kamulaştırılan taşınmazın yolda kalan ve terkin edilen kısmı dışında bulunan ve Hazine adına tesciline karar verilen bölümünün kamulaştırma bedelinin iadesi karşılığında tapusunun iptali ile adlarına tesciline karar verilmesi istemine ilişkindir....

      Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23 üncü maddeye göre geri alma hakları da düşer. (Ek fıkra: 10/9/2014-6552/100 md.) Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması hâlinde uygulanmaz....

        Mahkemece, Yasanın bu hükmü ve dava dilekçesinde kamulaştırılan taşınmazın tapusunun iptali ile davacı ... adına tescili istendiği dikkate alınmadan tescil yerine terkine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23.maddeye göre geri alma hakları da düşer. Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması halinde uygulanmaz." hükmü yer almakta olup, söz konusu maddede kamulaştırılan taşınmaza ihtiyacı kalmayan idarenin, kamulaştırmadan sonraki davranışları düzenlenmiştir. Bilindiği üzere, hak düşürücü süreler yasalar ve sözleşme ile belirlenen bir sürenin geçmesiyle sadece dava hakkını değil, bizzat hakkın kendisini ortadan kaldıran ve hakim tarafından resen nazara alınması gereken süreler olup, bu süreler, hukuki güvenliğin ve istikrarın sağlanması amacına hizmet eder....

            Ancak; Dava dilekçesinde, kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesi istenilmiş olduğu halde istem dışına çıkılarak taşınmaz malın tapudan terkinine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan "tapusunun iptali ile yol olarak terkinine" sözcükleri yerine "davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline" sözcükleri yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 06.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23 üncü maddeye göre geri alma hakları da düşer. (Ek fıkra: 10/9/2014-6552/100 md.) Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması hâlinde uygulanmaz....

                Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Taşınmazın yol olarak kamulaştırılan kısmının tapudan terkini yerine tesciline karar verilmesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendine (bu taşınmazların davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı idare adına yol olarak tesciline) cümlesinin çıkartılmasına, yerine ayrı bir paragraf olarak, (Dava konusu 4682 parsel sayılı taşınmazın muris Mehmet Sabri Dönmez adına kayıtlı tapusunun iptali ile yol olarak tapudan TERKİNİNE, 4681 parsel sayılı taşınmazın muris Mehmet Sabri Dönmez adına kayıtlı tapusunun iptali ile davacı ( birleşen dosya davalı) idare adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin...

                  Mahkemece yukarıda sözü edilen Yasa hükmü dikkate alınmadan, istem gibi kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili yerine talebi aşacak şekilde dava konusu taşınmazın TMK.nun 999 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/c maddesi gereğince tapudan terkinine karar verilmesi ve dava konusu taşınmazın 1679,42 m²'si kamulaştırıldığı ve bedeline hükmedildiği halde infazda tereddüt yaratacak şekilde taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptaline karar verilmesi ve atıf yapılan fen bilirkişi raporunun tarihinin yanlış yazılması doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın 3 nolu hüküm fıkrasındaki "taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptali ile TMK.nun 999 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/c maddesi gereğince tapudan terkinine" kelimelerinin metinden çıkartılarak yerine "taşınmazın 25.02. 2013 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile taranarak gösterilen 1679,42 m²'lik kısmının davalılar adına olan tapusunun...

                    UYAP Entegrasyonu