Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır.( TC Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K...., HGK 2011/...-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler, emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da; bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Dosya kapsamından, davalı ...’in diğer davalı ...'nda kepçe operatörü olarak görev yaptığı ve bu görevi sebebiyle kendisine teslim edilen araç ile davaya konu trafik kazasına sebebiyet verdiği, davalının kamu görevi nedeniyle meydana gelen zararın kendisinden tazmininin istendiği anlaşılmaktadır....

    Maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; davalılara husumet tevcih edilmesi doğru değildir. Mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek, kamu görevlisi olan davalılar hakkında, taraf sıfatı bulunmadığından, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının ve davalı ...'...

      Dava, kazalı işçinin 21.07.2011 tarihinde yaşadığı iş kazası nedeniyle ölmesi üzerine hak sahipleri tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....

        Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.4.c maddesi hükmü uyarınca da, sürücünün geçerli ve yeterli sürücü belgesi olmaması halinde meydana gelen kaza sonucunda üçüncü kişiye ödenen tazminat, sigortalıdan rücuen talep edilebilir. ... şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir....

          Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre sigortalının bir zararının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, işyeri ... poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. ... İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, ... poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK'nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, ... tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer....

            Somut olayda; davacı adına -------- araçla ---- trafik kazası yaşanmasına ilişkin açılan maddi tazminat davasında ---------------- Sayılı dosyası ilişkin davacı araç adına kayıtlı araç sürücüsünün %100 kusurlu kabul edildiği ve davacı aleyhine maddi tazminata hükmedildiği, --------- Sayılı dosyasında verilen ilamın kesinleştiği, karara ilişkin----------- icra takibi başlattığını, icra dosyasında davacı tarafça ---- tarihinde faiz, harçlar ve icra vekalet ücretine ilişkin toplamda ---- ödendiğini, davacı tarafça yapılan ödemenin --- plakalı araç hakkında ----- tarihlerini kapsayan---------- --------- yapıldığından davalıdan tahsili talep edildiği, KTK madde 109/4 .maddesinin --- kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar." şeklende düzenlendiğinden davacının talebinin zamanaşımına uğramadığı, Bilirkişi raporunda davacının talebine...

              Asliye Hukuk Mahkemesinde zabıt katibi olan davalının, kendisi aleyhine nafakanın kaldırılması talebiyle 05/06/2007 tarihinde açılan 2007/273 esas sayılı dava dosyasının tensip zaptını 14/01/2008 tarihinde düzenlediğini, davada tedbir yoluyla lehine hükmedilen nafakanın ödemesinin durdurulmasına karar verildiğini, davanın uzaması sebebiyle zarar gördüğünü belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı Anayasa'nın 129/5 maddesi gereğince kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının zararının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının eylemi nedeniyle davacının uğramış olduğu bir zararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C....

                Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, "halefiyete" değil, "kanundan doğan basit rücu hakkına" dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının , ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, öte yandan, kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması gerektiğine; şayet, ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine olanak bulunmamasına göre, gelirden çıkma halinde ise, fiili ödeme miktarı ile ilk peşin değer arasında düşük olan miktarın bakiye kusur karşılığına hükmetmek, gerekirken, eldeki davada kesinleşen ilk rücu davasında hükmedilen tedavi gideri miktarı düşülmek suretiyle bakiye tedavi giderine hükmedilerek yazılı şekilde bakiye rücu alacağından fazlasına hükmedilmiş olması,...

                  Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır.( TC Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler, emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da; bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda; ... ... olarak çalışan ve kamu görevlisi olan davalıların, davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturmasında soruşturmacı ve raportör olarak görevlendirildikleri, görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı davacıyı zarara uğrattıkları ileri sürülmektedir. Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan harcamalar nedeniyle meydana gelen Kurum zararının 506 sayılı Yasanın 26.maddesine göre tahsili istemine ilişkin olup;mahkemece davanın kabulüne karar veilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu