Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında kurumun taraf olmaması nedeniyle bağlayıcı nitelikte olmayıp, kesinleşmesi halinde ancak güçlü delil niteliğinde sayılması mümkün olmaktadır. Mahkemece, kesinleşen tazminat davasında verilen kararın güçlü delil oluşturduğu hususu gözetilmek suretiyle, tazminat dosyasında alınan kusur raporu dikkate alınarak, trafik/ iş kazasının meydana geldiği konuda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi heyetinden maddi oluşa ve kanuna uygun olarak kusur oran ve aidiyeti yönünden yeniden kusur raporu alınarak hüküm kurulmalıdır....

    Üniversiteler, kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde ise idari yargı görevlidir. (2577 sayılı İYUY. m.2) -/- -2- 2014/15515 - 2015/14112 Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. Maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; adı geçen davalılara husumet tevcih edilmesi doğru değildir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/542 Esas sayılı dosyası ile Muhsin Erdoğan tarafından hazine aleyhine açılan tapu iptali tescil ve haksiz fiilden kaynaklanan tazminat davasında verilen 2017/392 Karar sayılı kararına istinaden alacaklı tarafından İstanbul 8.İcra Dairesinin 2015/12545 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, Çatalca Tapu Müdürlüğünün 13/11/2019 tarihli yazısı ile 198.683,39 TL nin 07/11/2019 tarihinde ödendiğine dair ödeme belgesi gereği tazminat ödenmesine sebebiyet veren sebepsiz zenginleştiği ve sorumlu olduğu 11/06/2019 tarihli 3 sayılı öninceleme raporu ile sabit olan davalılara karşı meydana gelen hazine zararının müştereken ve müteselsilen tahsili için rücu davası açma zorunluluğu doğduğunu beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla takip alacaklısı Muhsin Erdoğan'a 198.683,39 tazminat ödemesine sebebiyet veren davalılardan ödeme tarihi olan 07/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davlılardan müştereken ve müteselsilen...

      Sayılı ilamıyla 5.000,00 TL maddi 10.000,00 TL manevi olmak üzere 15.000.00 TL tazminat ödenmesine karar verildiği, kararın infazının istenmesi üzerine 15.000.00 TL tazminat aslı, 9.094,00 TL yasal faiz, 1.950,00 TL avukatlık ücreti olmak üzere toplam 26.044,00 TL tutarın davacı tarafından 15.09.2015 tarihinde ilgililere ödendiğini, oluşan kamu zararının tahsili için davalı hakkında işlem yapıldığını, davalının 05.02.2016 tarihinde yapılan işleme itiraz etmesi ve borcu ödememesi üzerine davalı aleyhine Erdemli İcra Müdürlüğünün 2016/1102 E....

      Yukarıda belirtilen esaslar dahilinde mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinin 2. fıkrasına aykırı bir şekilde davacının talebine konu faiz istemi yönünden dava tarihine kadar faiz hesabı yapılarak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilerek, kamu düzeni amacıyla konulmuş, emredici hükümlerden olan yasal düzenlemelere aykırı olarak davanın yürütülüp sonuçlandırılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır. SONUÇ :... Bölge Adliye Mahkemesi 6....

        'un yeterli ve geçerli bir sürücü belgesinin olmadığının tespit edilmesi nedeniyle KTK, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yer alan düzenlemeler ve Yargıtay kararları gereğince davacının Rücu Talebinin Yerinde olduğu hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu, dosya kapsamında 01.02.2018 tarihli 132.000,00 TL tazminat hesaplamasına ilişkin aktüer raporu, 20.02.2018 tarihli dekont ve 132.000,00 TL ödenmesine ilişkin ... imzalı ibraname bulunduğu, ... 'ün destekten yoksunluk zararının 68.618,87 TL olduğunu bildirmiştir. Davacı vekilinin itirazı üzerine alınan 17/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda kök raporda aktif döneme esas kazancın desteğin payı oranında ve 7 yılın tamamı için 7/7, pasif döneme esas kazancın desteğin payı oranında ve 20 yılın tamamı için ......

          Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, ... 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda; hekim olan ve kamu görevlisi sıfatını taşıyan davalıların eylemleri nedeniyle tazminat isteminde bulunulmuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerekir. Davalılara husumet yöneltilemez. Davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi gerekirken işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir....

            Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.” Öte yandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır” Dairemizin ve giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir....

              Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”.Dairemizin ve giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır. Davaya konu iş kazası, 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce meydana geldiğinden, Kurumca rücu edilebilen peşin değer 506 sayılı Kanunun 26. maddesine göre belirlenmelidir....

                Aynı zamanda Anayasa'nın 129/5 maddesine göre memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin birlikte zarara sebebiyet verdiği ya da zarardan çeşitli sebeplerden dolayı birlikte sorumlu olduğu durumlarda Anayasa'nın amir hükmü gereği sadece devlet aleyhine dava açılabilir. Bu dava sonucunda idare tazminat ödemeye mahkum edilir ise, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. madde 1. fıkrasının son cümlesi uyarınca, idarenin genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı bulunmaktadır. Zarar birden çok kamu görevlisinin kişisel kusuruna dayanmakta ise, idare her kamu görevlisine sadece kendi kusuru oranında rücu edecektir (B. Akyılmaz, İdare Hukukunda Kamu Görevlisine Rücu Sorunu, Fikret Eren'e Armağan 2006, s.1057)....

                  UYAP Entegrasyonu