Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ilk rücu davası sonrası, bakiye kurum zararının rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği üzere davanın kısmen kabülüne karar vermiştir. Hükmün, davacı .....vekili ve davalılardan...... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, cenaze gideri yönünden, zamanaşımı nedeni ile reddine ilişkin davacı Kurum vekilinin, peşin sermaye değerli gelir yönünden davalılardan ........ vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; İncelenen dosyada; davacı Kurumca ilk rücu davasında, peşin değerli gelirin artışlarla birlikte, kurum zararının %10' nu talep edilmiş ve mahkemece %10' luk kısım hüküm altına alınmıştır....

    Kural olarak 5510 sayılı Yasa'nın 21.maddesine göre Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılan rücu davasında alınan kusur raporu kural olarak tazminat davasında tarafları bağlamaz ise de; Eldeki davada mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, kurumun açtığı 2014/282 esas sayılı dosyada alınan kusur raporu ile gerçek zarara ilişkin tazminat hesap raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin 24.09.2019 tarihli dilekçe ile rücu davasında alınan kusur raporunun dosya içerisine alınmasını ve hesap bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istediği, rücu davasında alınan kusur raporuna itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır....

    Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde "Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir....

    KARŞI OY YAZISI Davacı taraf davalıların kişisel kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunmuştur. Kamu görevlileri, görev sırasında salt kişisel kusurlarına dayanan eylemlerde kişisel olarak sorumludur. Anayasa'nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalılarının kendilerine rücu kaydıyla idare aleyhine açılabileceğine ilişkin düzenlemeler, haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı doğrudan tazminat davası açmaya engel değildir. Zarar görenlerin haksız eylem failine karşı doğrudan dava açamayacaklarını savunmak, temel haklardan olan ve Anayasa'nın 36 ve AİHS'nin 13. maddesinde güvence altına alınan "hak arama özgürlüğüne" aykırı olacaktır....

      Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kururmunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda,... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde doktor olan davalı 657 sayılı yasa hükümlerine tabi olup kamu görevlisidir....

        Anılan madde kapsamında rücu hakkı halefiyet esasına dayanmayan, kanundan doğan bağımsız rücu hakkı niteliğindedir. 39/1. maddede; "Bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir." dendiğine göre Yasa'nın buyurucu nitelikte olan bu hükmünün aksine, kural olarak ilk peşin sermaye değerinin yarısının altında bir rücu alacağına hükmolunamaz. Ancak, suç sayılır eylemi saptanan üçüncü kişinin kusur oranı nedeniyle bir indirim yapılabilir. Somut olayda; Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13.06.2013 Tarih ve 2012/447 E, 2013/196 K sayılı kararı ile davalı T3 tahrik hükümlerine ilişkin TCK'nın 29. maddesi uygulanmadan, neticeten 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; davalı T5'ın ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın Yargıtay 1....

        Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da; bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda; ..... Devlet Hastanesinde doktor olarak çalışan ve kamu görevlisi olan davalının, teşhis, tedavi ve müdahalede kusurlu davranmak suretiyle, görevi sırasında ve görevinden dolayı davacıları zarara uğrattığı ileri sürülmektedir. Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13/1. maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; davalıya husumet yöneltilmesi doğru değildir....

          Diğer yandan sorumluluk hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da; bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda;.. doktor olarak çalışan ve kamu görevlisi olan davalının, teşhis, tedavi ve müdahalede kusurlu davranmak suretiyle görevi sırasında ve görevinden dolayı davacıları zarara uğrattığı ileri sürülmektedir. Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı .. 13/1. maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; davalıya husumet tevcih edilmesi doğru değildir....

            Ancak deniz yolu, hava yolu, demir yolu taşımalarında sigortacının rücu hakkı saklıdır.” şeklindeki düzenleme karşısında davacı ... şirketinin kara yolu taşımaları ile sınırlı olarak rücu hakkından vazgeçmiş ve bunun karşılığında sigortalı şirketten ek prim aldığı, ayrıca davacı takip alacaklısı takip talebine konu alacağın dayanağı olarak "..talebimiz 3430/72127059 nolu poliçe ile ilgili olarak sigortalımızdan alınan ibraname mutabakat name ve tazminat makbuzu uyarınca zararın rücusudur." açıklamasında bulunduğu, davacının sunduğu ibranamenin ise sigorta hukuku kapsamında düzenlenmiş bir ibraname olup Borçlar Kanunu’nda tanımlanan anlamıyla alacağın temliki iradesini içermediği ve davacı şirketin rücu hakkının bulunmadığı gerekçeleriyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

              doktor olarak çalışan ve kamu görevlisi olan davalıların hatalı teşhis ve tedavisinden dolayı meydana gelen zarar nedeniyle tazminat talep edilmektedir. Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 13/1. maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; adı geçen davalılara husumet yöneltilmez. Mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu