ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2016/489 ESAS 2021/26 KARAR DAVA KONUSU : Kamlaştırmasız El Koyma Nedeniyle Tazminat KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Küçükçekmece (eski Bakırköy) İlçesi, İkitelli Mahallesi, 2751 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından el atıldığından taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın kabulü ile; 224.834,93- TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara payları oranında verilmesine karar verilmiştir....
el koyma tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
, el konulan badem içlerinin toplam değerinin el koyma tarihi ile tasfiye tarihi arasındaki yasal faizi olarak hesaplanan 10.284.33 TL’nin, badem içlerinin tasfiye satış bedeli ile tasfiye tarihindeki piyasa satış fiyatı arasındaki farka ilişkin olarak hesaplanan 32.248.98 TL'nin el koyma tarihinden itibaren işleticek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, el konulan badem içlerinin......
Hemen belirtilmelidir ki, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davalarında, dava tarihine göre belirlenen taşınmaz bedelinin tahsiline ve bu tarih itibariyle faize hükmedildiğinden; mal sahibinin kamulaştırmasız el koymaya dayalı tazminat davası ile birlikte ve ya ayrıca, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat dava tarihinden geriye doğru süre için ecrimisil davası açabileceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dava tarihinden geriye doğru belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınması gerekeceği tazminat dava tarihinden sonraki dönem için yasal faize hükmedilmesi sebebi ile ayrıca ecrimisil davası açılamayacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece, dava konusu 13 parsel sayılı taşınmazın yol olarak kullanılan 5259,14 m²'lik bölümü yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dava tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak, 2007 , 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları için belirlenen toplam 5.268,30 TL ecrimisilin hüküm altına alındığı görülmektedir....
Ceza Dairesinin 13.09.2012 tarih, 2008/4814 Esas, 2012/22897 Karar sayılı ilamı ile sanıklar (davacılar) hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş olmasının yanında haksız el koyma işleminin gerçekleştiği, tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı, 466 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü nedeniyle haksız el koyma nedeniyle tazminat istenemeyeceği gerekçesi yerine elkoyma işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK'nın 144/1-c maddesi gereğince değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş olması gerekçesi itibariyle yanlış, sonucu itibariyle doğru kabul edilmiş, davanın tümüyle reddedilmiş olması karşısında davalı hazine lehine her davacı aleyhine...
bahisle el konulduğu, kaldıki el koyma tarihindeki 1219 sayılı Kanunun 41. maddesine göre işyerlerinde bulunan ve münhasıran diş hekimliği mesleğini icra etmekte kullanılan araç ve gereçlerin kime ait olursa olsun müsadere edileceğinin hüküm altına alındığı, ilgili maddede 08.02.2008 tarihli değişiklik ile işyerinde bulundurdukları diş hekimliği ile ilgili araç ve gereçlerin müsadere edileceği şeklinde metnin değiştirildiği, dolayısıyla el koyma tarihinde ve sonrasında devam eden el koyma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı hakkında yapılan yargılama sonucunda söz konusu suç nedeniyle mahkumiyetine; ancak TCK’nın 54/3. maddesi gereğince eşyaların müsaderesinin işlenen suça göre daha ağır sonuçlar doğuracağı ve hakkaniyete aykırı olduğundan bahisle müsaderesine yer olmadığıyla iadesine karar verildiği, kararın kesinleşmesine rağmen İl Sağlık Müdürlüğünde bulunan aletlerin davacı tarafından teslim alınmadığının belirtildiği değerlendirildiğinde CMK’nın 141/1-j maddesindeki tazminat...
yapılan işlemler hakkında uygulanacağı, bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 14.01.2005 tarihinde davacı şirkete ait bir kısım eşyaya el koyma olup, el koyma nedeniyle maddi tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gözetilerek davanın, genel hükümlere göre hukuk mahkemelerinde talep edilebileceği nedeniyle, reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddedilmesi gerekçesi itibariyle hatalı sonucu itibariyle doğru kabul edilmekle, Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak ONANMASINA, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/06/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Tazminat talebinin dayanağı olan beraat hükmüne dair ceza dava dosyası celp edilip incelenerek, Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde el koyma ve iadeye ilişkin belge ve tutanakların aslı ya da onaylı birer sureti de dosya arasına alınarak, el konulduğu iddia edilen destekleme priminin el koyma ve iade tarihlerinin, el koyma süresince nemalandırılıp nemalandırılmadığı, davacıya iade edilip edilmediğinin, el konulan ve iade edilen destekleme primi miktarının tespit edilerek, davacı açısından tazminat talep etme şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun...
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Tazminat talebinin dayanağı olan beraat hükmüne dair ceza dava dosyası celp edilip incelenerek, Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde el koyma ve iadeye ilişkin belge ve tutanakların aslı ya da onaylı birer sureti de dosya arasına alınarak, el konulduğu iddia edilen destekleme priminin el koyma ve iade tarihlerinin, el koyma süresince nemalandırılıp nemalandırılmadığı, davacıya iade edilip edilmediğinin, el konulan ve iade edilen destekleme primi miktarının tespit edilerek, davacı açısından tazminat talep etme şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun...