Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davası hakkında ... 19. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Yargıtay 4.Hukuk Dairesi (ilk derece sıfatıyla) ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, haksız el koyma hukusal nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. ... 19. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın 6100 sayılı HMK 46. maddesi gereğince savcının hukuki sorumluluğuna ilişkin tazminat davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Yargıtay 4.Hukuk Dairesi (ilk derece sıfatıyla )ise, davanın konusunun haksız el koyma nedeniyle açılan tazminat davası olduğu, uyuşmazlığın savcının hukuki sorumluluğundan kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

      Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 18. maddesi ile 07.05.1964 gün ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan ve Tutuklanan Kimselere Tazminat verilmesi hakkındaki Kanun yürürlükten kaldırılmış ve 5271 sayılı CMK'nın yedinci bölümünde, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat ana başlığı altında, 141 ila 144. maddelerin, tazminat isteme koşulları ve sonuçları yeniden kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir, 5320 sayılı Kanunun 6. maddesindeki Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ila 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı, bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında, El koyma tarihi ile 1 Haziran 2005 tarihleri arasındaki el koyma tedbirinin 466 sayılı Kanuna tabi olduğu ve bu Kanunda el koyma tedbirine ilişkin tazminat hakkının düzenlenmediği, 1 Haziran 2005...

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm :Davacının tazminat talebinin kabulü ile 55.167,43 TL maddi tazminatın el koyma tarihi olan 03.04.2007 tarihinden işletilecek yasal faizle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan Zonguldak 2....

          el koyma tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 116.248,80 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın fiili el koyma tarihi olan 05.03.2009 tarihinden işletilecek yasal faizle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında dava konusunu ‘’Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat’’ yerine "Yakalama ve tutuklama sonrası KYO veya Beraat kararı verilmesi halinde tazminat" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışı kabul edilmiştir. Tazminat talebinin dayanağı olan Yüksekova 1....

              , el konulan badem içlerinin toplam değerinin el koyma tarihi ile tasfiye tarihi arasındaki yasal faizi olarak hesaplanan 10.284.33 TL’nin, badem içlerinin tasfiye satış bedeli ile tasfiye tarihindeki piyasa satış fiyatı arasındaki farka ilişkin olarak hesaplanan 32.248.98 TL'nin el koyma tarihinden itibaren işleticek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, el konulan badem içlerinin......

                Hemen belirtilmelidir ki, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davalarında, dava tarihine göre belirlenen taşınmaz bedelinin tahsiline ve bu tarih itibariyle faize hükmedildiğinden; mal sahibinin kamulaştırmasız el koymaya dayalı tazminat davası ile birlikte ve ya ayrıca, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat dava tarihinden geriye doğru süre için ecrimisil davası açabileceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dava tarihinden geriye doğru belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınması gerekeceği tazminat dava tarihinden sonraki dönem için yasal faize hükmedilmesi sebebi ile ayrıca ecrimisil davası açılamayacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece, dava konusu 13 parsel sayılı taşınmazın yol olarak kullanılan 5259,14 m²'lik bölümü yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dava tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak, 2007 , 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları için belirlenen toplam 5.268,30 TL ecrimisilin hüküm altına alındığı görülmektedir....

                  Ceza Dairesinin 13.09.2012 tarih, 2008/4814 Esas, 2012/22897 Karar sayılı ilamı ile sanıklar (davacılar) hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş olmasının yanında haksız el koyma işleminin gerçekleştiği, tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı, 466 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü nedeniyle haksız el koyma nedeniyle tazminat istenemeyeceği gerekçesi yerine elkoyma işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK'nın 144/1-c maddesi gereğince değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş olması gerekçesi itibariyle yanlış, sonucu itibariyle doğru kabul edilmiş, davanın tümüyle reddedilmiş olması karşısında davalı hazine lehine her davacı aleyhine...

                    bahisle el konulduğu, kaldıki el koyma tarihindeki 1219 sayılı Kanunun 41. maddesine göre işyerlerinde bulunan ve münhasıran diş hekimliği mesleğini icra etmekte kullanılan araç ve gereçlerin kime ait olursa olsun müsadere edileceğinin hüküm altına alındığı, ilgili maddede 08.02.2008 tarihli değişiklik ile işyerinde bulundurdukları diş hekimliği ile ilgili araç ve gereçlerin müsadere edileceği şeklinde metnin değiştirildiği, dolayısıyla el koyma tarihinde ve sonrasında devam eden el koyma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı hakkında yapılan yargılama sonucunda söz konusu suç nedeniyle mahkumiyetine; ancak TCK’nın 54/3. maddesi gereğince eşyaların müsaderesinin işlenen suça göre daha ağır sonuçlar doğuracağı ve hakkaniyete aykırı olduğundan bahisle müsaderesine yer olmadığıyla iadesine karar verildiği, kararın kesinleşmesine rağmen İl Sağlık Müdürlüğünde bulunan aletlerin davacı tarafından teslim alınmadığının belirtildiği değerlendirildiğinde CMK’nın 141/1-j maddesindeki tazminat...

                      UYAP Entegrasyonu