ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada mahkemece, CMK’nın 141/1-j maddesinde eşyasına veya diğer mal varlığı değerlerine koşulları oluşmadığı halde el konulan veya zamanında geri verilmeyen kişilerin tazminat isteyebileceğinin düzenlendiği, somut olayda davacının da malen sorumlu sıfatıyla sürücü sanıkla birlikte yargılandığı, araç içinde kaçak sigara bulundurulması nedeniyle 5607 sayılı Kanunun 10. maddesi ve CMK hükümleri gereğince sigarayla birlikte taşıta da el konulması işlemi yapıldığı, sürücü sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, sürücüye ait olmadığı için taşıtın müsadere edilemediği, ancak kaçak eşya taşıma suçunda kullanıldığından taşıta soruşturma aşamasında el konulmasında yasa hükümleri gereğince uygunluk ve zorunluluk bulunduğu, hukuka aykırı bir şekilde el koyma bulunmadığı, araca el koyma nedeniyle manevi tazminat istenemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/91-2012/443 sayılı kararıyla beraatine karar verildiği, beraat kararının 21.10.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 8.200,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece manevi tazminat talebinin reddi ile 6.673,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede tazminat talebinin dayanağı olan beraat hükmüne dair ceza dava dosyası celp edilip incelenerek, Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde el koyma ve iadeye ilişkin belge ve tutanakların aslı ya da onaylı birer sureti de dosya arasına alınarak, el konulduğu iddia edilen destekleme priminin el koyma ve iade tarihlerinin, el koyma süresince nemalandırılıp nemalandırılmadığı...
gözüktüğünü ancak aracın devrini resmi şekilde almadıklarını beyan ettikleri, davacının ruhsat sahibi olsa bile aktif dava husumetinin bulunmadığı belirlenmişse de, aynı dosya kapsamında hakkında beraatine hükmedilen sanık...’ın haksız tutuklamaya dayalı olarak tazminat davası açtığı ve Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/103 Esas – 2012/224 Karar sayılı dosyasında lehine tazminata hükmedildiği, ancak aracın fiili sahibi olduğu anlaşılan ... tarafından el koyma nedeniyle tazminat davası açılmadığı anlaşılmakla; Davacının aracını davacıdan habersiz şekilde suçta kullanan sanık...’ın Hırsızlık ve Kamu malına zarar verme suçları nedeniyle hakkında yürütülen soruşturma sonunda beraatine hükmedildiği, el koymaya konu olan aracın da iadesine karar verildiği, bu nedenle davacının el koyma işlemi nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi kaybını davalıdan talep edemeyeceği, bunun yerine davacının aracını kendisinden habersiz şekilde suçta kullanan kişiden Borçlar Kanunundaki sorumluluk...
Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/1375 Esas – 2010/160 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacılara ait tanker ve çekiciye hırsızlık suçundan 02.08.2010 tarihinde el konulduğu, yapılan yargılama sonunda beraatlerine hükmedildiği, beraat hükmünün 14.04.2010 tarihinde kesinleştiği, tel koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanuna tabi olduğu anlaşılmakla; Davacının 39.500 TL maddi, 10.500 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, el koyma işleminin 01 Haziran 2005 tarihinden önce gerçekleşmiş olması nedeniyle davanın 466 sayılı Kanuna tabi olduğu ve 466 sayılı Kanunda el koymadan kaynaklı tazminat sebebinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp...
yetkili olup olmadığının araştırılması gerektiğini, el koyma tedbiri usule uygun olduğundan davacının tazminat talebinin reddi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğunu, faizin ancak kararın esinleşmesinden itibaren uygulanması gerektiğini, davanın reddi gerektiğini, öne sürmüştür. 3.Batman 1....
maddelerine göre tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektuplara ve belgelere el koyma; 128. maddesinde, suçtan elde edildiği değerlendirilen taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma; 129. maddesinde, postada el koyma; 130. maddesinde, avukat bürolarında arama, el koyma ve postada el koyma; 134. maddesinde de bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve el koyma tedbirinin uygulanma koşullarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Kanunda öngörülen koşullar oluşmamasına rağmen eşya veya malvarlığı değerlerine el konulması durumunda, ilgili kişiler açısından koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etme hakkı doğacaktır. b) El konulan eşyanın korunması için gerekli tedbirlerin alınmaması: El konulan eşyanın geçici olarak Devletin kontrolü altında kalması nedeniyle, değerinin muhafazası ve zarar görmemesi için gerekli tedbirler yetkili merciler tarafından alınmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin olarak açılan davada Ankara 4. Asliye Hukuk ve Şanlıurfa 1.Ağır Ceza Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, davacının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemine ilişkin 6.maddesine dayanarak telofolarına el konulması nedeniyle uğradığı zararının tazmini istemine ilişkindir. Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinde yetkili mahkemenin Ağır Ceza mahkemeleri olduğundan söz edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Şanlıurfa 1....
Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve davacı tarafa maktu vekalet ücreti ödenmemesi gerektiğine, davacı vekilinin el koyma nedeniyle manevi tazminat şartların oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak, ONANMASINA, 04.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
maddelerine göre tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektuplara ve belgelere el koyma; 128. maddesinde, suçtan elde edildiği değerlendirilen taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma; 129. maddesinde, postada el koyma; 130. maddesinde, avukat bürolarında arama, el koyma ve postada el koyma; 134. maddesinde de bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve el koyma tedbirinin uygulanma koşullarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Kanunda öngörülen koşullar oluşmamasına rağmen eşya veya malvarlığı değerlerine el konulması durumunda, ilgili kişiler açısından koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etme hakkı doğacaktır. b) El konulan eşyanın korunması için gerekli tedbirlerin alınmaması: El konulan eşyanın geçici olarak Devletin kontrolü altında kalması nedeniyle, değerinin muhafazası ve zarar görmemesi için gerekli tedbirler yetkili merciler tarafından alınmalıdır....
Dosya içeriğine göre, el koyma işlemi CMK hükümlerine uygun olarak yapılmış ancak el koyma koruma tedbiri nedeniyle tazminat verilmesini öngören CMK’nın 141/1-j maddesi gereğince el konulan çayların “korunması için gerekli tedbirlerin alınmaması” nedeniyle davacının oluşan zararları yönünden tazminata hak kazandığı anlaşılmış, koşulları oluşmadığından davacı vekilinin duruşma isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan CMUK'un 318. ve 5271 sayılı kanunun 299. maddeleri gereğince reddine karar verilmiş, davacının sahibi olduğu çaya 28.01.2009 tarihinde haksız el konulmasından dolayı 5271 sayılı CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine manevi tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....