İİK'nun 170/a-son maddesinde; her ne suretle olursa olsun, borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçluların 10.8.2015 tarihli borca itiraz dilekçelerinin 3. paragrafında yer alan “ayrıca müvekkil tarafından takip konusu senede mahsuben 89.650 TL ödeme yapılmış olup 89.650 TL üzerinden fazla yapılan ödemeye itiraz ediyoruz” şeklindeki beyanla borç ilişkisi kabul edilmiş olduğundan, İİK'nun 170/a-son maddesi göndermesi ile aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca takibin iptaline karar verilemez. O halde mahkemece, borçluların ödeme iddiasına dayalı borca itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, senedin kambiyo vasfı olmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2019 NUMARASI : 2018/1176 ESAS - 2019/10 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, Borca ve Takip Yoluna İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı, dava dilekçesinde özetle; aleyhine yapılan takipte ödeme emrinin 19/12/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, adresinin "Hendek Sakarya" olup yetkili icra müdürlüğünün Hendek İcra Müdürlüğü olduğunu, ayrıca senedin boş olarak verilip sonradan doldurulmuş olması nedeniyle kambiyo takibi yapılamayacağını belirterek senet kambiyo vasfında olmadığı için kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılması usulsüz olduğundan İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesini, borca itirazındaki haklılığı gözetilerek takibin iptaline karar verilmesini ve alacaklı gözüken tarafın takip dayanağının %20'sinden az olmamak...
Aleyhine itiraz edilen alacaklı vekili, müvekkili ile itiraz eden borçlu arasında kambiyo ilişkisi bulunduğunu ihtiyati hacze konu senetlerin üzerindeki imzaların borçluya ait olduğunu, kambiyo senetlerine yetkiye dayalı kayıt düşüldüğünü bu nedenle karşı tarafın yetki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak itirazın reddine karar verilmesini istemiştir....
Buna göre borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir.6102 Sayılı TTK'nun 776/1-e maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur. Lehtar, gerçek veya tüzel kişi olarak bonoda gösterilmez ise dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK'nun 776/1-e maddesinde öngörülen koşulları taşımayan bu belge nedeniyle borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılması mümkün değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Dava; Kambiyo senedine dayalı takip neticesinde yapılan yetkiye itiraz, çek tazminatı ve çek komisyonuna itiraz ile tüm faiz oranlarına itiraza ilişkindir. İstanbul 25.İcra Müdürlüğünün 2019/18237 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin, alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olduğu anlaşılmıştır. Borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğinin 23/05/2019 tarihinde tebliği karşısında Mahkememize yapılan 27/05/2019 tarihli başvuru yasal 5 günlük sürededir. Yetki İtirazı Yönünden: Takip dayanağı çekte keşide yeri İstanbul, muhatap banka Güneşli Kurumsal/İstanbul Şubesi'dir. Borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adres Küçükçekmece'dir. Çekin keşide yerinin İstanbul olması sebebiyle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....
Buna göre, davacı borçlular kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin iptalini talep etmiş olup, ilk başlatılan takip kambiyo takibi olmakla bu takibin mükerrer olmadığı gözetilerek, şikayetin reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. B-DAVACI TARAFIN SENEDİN KAMBİYO VASFINA YÖNELİK ŞİKAYETLERİ VE BORCA İTİRAZLARI YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; Davacıların diğer başvuruları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/3- 5. maddesine dayalı, kambiyo vasfına yönelik şikayet ve borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre itiraz ve şikayetin beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ve şikayet edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....
Öte yandan, İİK'nun l70/b maddesi göndermesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde de uygulanması gereken aynı kanunun 63. maddesi gereğince yargılama sırasında borçlu alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Bu bağlamda senette tahrifat iddiası senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasındadır (Prof.Dr. Baki Kuru, İcra ve iflas Hukuku l-Cilt, 1988, sayfa 242 ve devamı). Somut olayda borçlu yargılama aşamasında 07.03.2012 tarihli celsede takibe konu çek üzerindeki paraf imzalarının keşideciye ait olmaması nedeniyle çekin kambiyo vasfını kaybettiğini ileri sürmüştür. İİK'nun 170/b yollaması ile aynı kanunun 63. maddesi gereğince borçlu, yargılama aşamasında, alacaklının dayandığı çek metninden anlaşılan itiraz sebeplerini yargılama sonuçlanıncaya kadar ileri sürebilir....
ın borca ve imzaya itiraz davasının kabulü ile takibin durdurulmasına, birleşen davada borçlu ...'ın borca itiraz davasının reddine karar verildiği, borçlu ... ve alacaklının istinaf yoluna başvurduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince Birleşen davadaki borçlu ...’ın istinaf talebinin esastan reddine, alacaklının istinaf talebinin kabulü ile; HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, asıl dava yönünden; borçlu ...’ın borca itiraz davasının reddi ile asıl alacağın % 20 oranında tazminat ödenmesine, birleşen dava dosyası yönünden borçlu ...’ın borca itiraz davasının reddine karar verildiği görülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502/1. maddesinde "Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir." hükmü düzenlenmiştir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Bolu ili olduğunu, bu nedenle yetki yönünden takibe itiraz ettiklerini, ayrıca takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senet üzerinde müvekkile vekâleten Hakan Mete Kutay tarafından takibe konu senet düzenlenmiş gibi gösterilmiş ise de müvekkilinin Hakan Mete Kutay'a kambiyo taahhüdünde bulunmaya yönelik vekaletname vermediğini, borca ve imzaya itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptaline ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İtiraz eden vekili ise, kambiyo senetlerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürmüştür. Borçlunun itiraz sebebi olarak ileri sürdüğü hususlar İİK'nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış bulunan sebeplerden olmadığından mahkemece ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan yazılı gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....