Yine İİK'nun 170/a maddesi uyarınca; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir". Somut olayda borçlu tarafından bonodaki imzaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca TTK'nun 776. maddesi uyarınca bonodaki unsurlar da tamdır. Borçlunun imza atılı bir kağıdın ekleme yapılmak suretiyle bonoya dönüştürüldüğü ve bonodaki alacağa dayanak oluşturan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığına dair iddiaları, ancak genel mahkemelerde açılacak bir menfi tespit davasında incelenebilir....
Yine İİK'nun 170/a maddesi uyarınca; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir". Somut olayda borçlu tarafından bonodaki imzaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca TTK'nun 776. maddesi uyarınca bonodaki unsurlar da tamdır. Borçlunun imza atılı bir kağıdın ekleme yapılmak suretiyle bonoya dönüştürüldüğü ve bonodaki alacağa dayanak oluşturan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığına dair iddiaları, ancak genel mahkemelerde açılacak bir menfi tespit davasında incelenebilir....
İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince, borcun kısmen veya tamamen kabul edilmesi halinde, dayanak belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı gerekçe gösterilerek takip iptal edilemez. Somut olayda, borçlu, itiraz dilekçesinde takip konusu senetleri lehdar ...'ten aldığı akaryakıt karşılığında adı geçene verdiğini ve borcunu kredi kartıyla ödediğini belirtmek suretiyle borcun varlığını kabul etmiştir. Takip dayanağı senetler, her ne kadar tanzim yeri olmamasından dolayı bono niteliğinde değil ise de, borç kabul edildiğinden kambiyo vasfı bulunmadığına dayalı olarak takibin iptaline karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun ileri sürdüğü itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 170/a-son maddesi gözardı edilerek yazılı şekilde takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda ihtiyati haciz kararı, kambiyo senedine dayalı olarak verilmiştir. İtiraz eden vekili; dayanak senet üzerinde iki vade bulunduğunu, her iki vade 10/05/2022 olarak görülmekle birlikte vadelerden birinin 10/03/2022 olmasına rağmen, vadenin ay kısmındaki 3 rakamının tahrifat yolu ile 5 rakamına çevrildiğini, düzenleme tarihinde de tahrifat yapıldığını, senet üzerinde yer alana "alacağa karşılık" ifadesinin, senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırdığını ileri sürmüştür. İtiraz eden vekilince ileri sürülen itiraz sebepleri İİK'nun 265 maddesinde sınırlı olarak gösterilen itiraz sebeplerinden birini teşkil etmediği gibi, ihtiyati hacze itiraz yargılamasında değerlendirilebilecek hususlardan da olmayıp, ancak esas yargılamanın konusunu teşkil edebilir. Dosyaya mübrez ve talep dayanağı bono kapsamından; İİK'nun 257/1 fıkrasında fıkrası ile İİK'nun 258 fıkrasında aranan şartların mevcut olduğu ve yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu anlaşılmıştır....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul etmediklerini, davanın usul ve esas yönünden reddi gerektiğini, dava konusu senetler ile ilgili olarak Akşehir İcra Müdürlüğü'nün 2022/1867 takip sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine konulduğunu, bononun bağımsız borç ikrarı içeren bir senet olup senette bedel kaydının bulunması halinde ispat yükünün kaydın aksini iddia eden tarafa ait olduğunu, davacı tarafın borcunun bulunmadığını iddia etmesine rağmen bu iddiasını destekleyecek herhangi bir yazılı belgeye dayanmadığını, İİK'nun 169. maddesine göre borca itiraz hallerinde borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatının bulunması gerektiğinin belirtildiğini, davacı tarafın borca itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacaklarının; kambiyo vasfına mahsus bonoya, yazılı belgeye dayandığını, dava dilekçesinde, takibe konulan kambiyo senetlerinin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın, müvekkili banka tarafından başlatılan ipotek takibine Davacı/Borçlular tarafından yapılan itiraz davası olduğunu, Davacı/Borçluların huzurdaki dava ile ilgili olmayan iddiaları ileri sürdüklerini, İpotek takibi konusu olmayan, başka bir icra müdürlüğündeki icra dosyasının dayanağı olan bononun teminat bonosu olduğu iddiasının ileri sürüldüğünü, dava konusu icra takibi olarak İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2017/2074 E. Sayılı dosyasının gösterildiğini, ancak kambiyo takibine itiraz davasında ileri sürülebilecek iddiaların ileri sürüldüğünü, ipotek takibine ilişkin ise hiçbir iddia ileri sürmeden ipotek takibinin iptalinin talep edildiğini, dava dilekçesinde beyan edilen bononun teminat senedi olarak verilmiş olduğu iddiası hukuka ve gerçeğe tamamen aykırı olup, yerleşik yargıtay içtihatlarına göre davanın bu yönü ile de reddi gerektiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....
Bonoda bedel kaydının olmaması bononun kambiyo vasfını etkilemez. Alacaklı tarafından keşideci ve kefil verene karşı yürütülen icra takibinde keşideciye karşı protesto çekilmemiş olması senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği protesto çekilmeden de senedi düzenleyen kişiye karşı icra takibi yapılabileceğinden unsurları tam olan bonoya karşı açılan borca itiraz ve kambiyo şikayeti davasının reddine " dair karar verildiği görülmüştür....
Davalı, "ciro edilemez" kaydının sadece senedin ciro edilmesini yasakladığını, senedin kambiyo senedi olma niteliğini etkilemediğini, kendisinin de senedi ciro etmeden icraya koyduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir. Mahkemece; "ciro edilemez" kaydı nedeni ile bononun teminat, müteselsil mesuliyet fonksiyonlarının ve tedavül edebilme kabiliyetinin ortadan kalkması nedeniyle senedin kambiyo senedi olma niteliğini yitirdiği, adi senede dönüştüğü, bu nedenle kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapılamayacağı gerekçeleri ile takibin iptaline, takibin iptali sebebiyle borca itiraz hakkında inceleme yapılmasına ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Özel Dairece, "ciro edilemez" şerhinin senedin kambiyo senedi olması niteliğine bir etkisi olmayacağı düşüncesi ile yukarıda açıklanan bozma sevkedilmiş, yerel mahkemece ilk kararda direnilmiştir....
Keşidecinin takip edilebilmesi için ise protesto şartı öngörülmemektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti” başlıklı 170/a-2 maddesinde; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
İmzaya itiraz dışında kalan diğer bütün itirazlar borca itiraz olarak değerlendirilir. Bu bağlamda, borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanan itirazlar borca itiraz niteliğindedir.” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-İstanbul)Borçlu tarafından imzaya itiraz edilmiş ise de, adı geçenin vekilinin 22/04/2015 tarihli duruşmada ayrıca senedin miktar kısmında tahrifat yapıldığı itirazında da bulunduğu görülmektedir....