KARAR Davacı, Almanya'da işçi olarak çalıştığını, davalıya 80.000 Alman Markı borç verdiğini, davalının da 24/06/2000 tanzim tarihli 31/07/2000 tediye tarihli bonoyu düzenleyerek kendisine verdiğini,bononun vadesinin geçmiş olmasına rağmen borcun ödenmediğini, ... 12.İcra Müdürlüğünün 2003/8146 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi üzerine İcra Tetkik Mercii tarafından takibin iptaline karar verildiğini, bilahare ... 9 İcra Müdürlüğünün 2007/3083 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını,davalının borca itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya 80.000 mark borç verdiğini,borcun ödenmemesi üzerine ilamsız icra takibi yaptığını,davalının borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/569 KARAR NO : 2023/741 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/1146 ESAS 2022/39 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), İmzaya İtiraz, Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2020/29582 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine girişilen icra takibinde, kambiyo takibine, borca, faize, imzaya, ferilerine ve yetkiye itirazının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptali ile haksız takip nedeniyle alacaklı davalı aleyhine % 20'den az olmamak kaydıyla tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2344 KARAR NO : 2022/1983 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KAHRAMANMARAŞ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2022 NUMARASI : 2022/307 ESAS 2022/611 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçelerinde özetle; Kahramanmaraş İcra Dairesinin 2022/13505 Esas sayılı dosyasında müvekkiline karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe konu çek borçlusunun şirket olduğunu, müvekkilinin çeke şirket yetkilisi olarak imza attığını, çeke tek imza olarak atıldığını, çekten aslında...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacının borca itiraz ettiği, mahkemece itirazın reddine karar verildiği, davacının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. TTK'nın 793/1. maddesine göre ise, ibraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ciro, alacağın temliki sonuçlarını doğurur. Bu halde çek, bu niteliğini kaybetmemekte, sadece şahsi def'iler çeki ciro ile alan yetkili hamile karşı da ileri sürülebilmektedir (Yargıtay 12.HD 2020/3500 E, 2020/10721 K)....
İcra Müdürlüğünün 2021/6926 E. sayılı dosyasıyla 09.06.2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, 15.06.2021 tarihinde icra dosyasına itiraz edildiğini, davalı tarafça, müvekkili aleyhine aynı alacak sebebiyle mükerrer takip başlatıldığını, takip talebinde ''Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" şerhine de yer verilmediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, borca itirazlarımızın kabulüne, takibin iptaline, alacaklı aleyhine İİK 170/5. madde gereğince alacağın %20'sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına ve alacağın %10 u oranında para cezasına karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borca itiraza ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı vekili tarafından davacılar hakkındaAfyonkarahisar İcra Dairesi'nin 2020/2768 Esas sayılı dosyasıyla 20/11/2019 keşide tarihli, 140.000,00 TL bedelli çeke ilişkin, 137.970,00 TL asıl alacak, 2.758,72 TL işlemiş faiz, 14.000 TL çek tazminatı olmak üzere toplam 154,728,72 TL alacak için kambiyo takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davacılar vekiline 16/02/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacılar vekili 21/02/2020 tarihinde borca (kısmi) itiraz davası açmışlardır. Davacıların faize itirazı yönünden; Takip dayanağı çek kambiyo niteliğinde olduğundan taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, 3095 Sayılı Yasada yer alan ticari temerrüt faizine ilişkin 2 ve 3. maddelerinde öngörülen avans faiz oranlarının uygulanması gerektiğinden itiraza konu kambiyo takibinde ticari (avans) faizi talebi yerinde olup, talep edilen faiz oranı da takip tarihi itibariyle yerindedir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ettiği ayrıca senedin kambiyo vasfında bulunmadığına ilişkin iş bu davayı açtıkları anlaşılmıştır. Takibe dayanak senedin incelenmesinde; 01/11/2019 keşide tarihli,01/12/2020 vade tarihli, düzenleme yerinin Kayseri, düzenleyicilerinin T2 Ltd. Şti. T3 ve T1 olduğu, borç miktarının 160.000,00 TL olup, bu haliyle senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığı anlaşılmıştır....
24.01.2019 tarihli ödemeye istinaden'' borca itiraz ettiğini, bu sebeple; '' davacının 24.01.2019 tarihli ödeme iddiası ve sunduğu dekont '' üzerinden değerlendirme yapıldığında; verilen kararın yerinde olmadığının açık olduğunu, 24.01.2019 tarihinde yapılan ve icra takibinden sonra olduğu açık olan ödemeye istinaden davanın kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan; bu kabule dayanarak aleyhlerine inkar tazminatı hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın süre aşımından reddi gerekirken; aksi yönde kabulün, usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....
Senet metni içerisinde yer alan "bedeli alınan sağlık hizmeti karşılığı ahzolunmuştur" şeklindeki ibarenin bedel kaydı niteliğinde olduğu ve senedin düzenlenmesine temel teşkil eden ilişkiyi gösterdiği, anılan ibarenin bedelin ödenmesine ilişkin herhangi bir kayıt ve şartı içermediği, ödemeyi koşula bağlamadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatlarına göre, senet üzerinden anlaşılmayıp ayrı bir sözleşmeye dayalı teminat iddialarının İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz, senet metnine dayalı teminat iddialarının ise İİKınun 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda; senet metninde teminat senedi olduğuna dair açık kayıt bulunmadığından, bu haliyle borçlunun senedin teminat senedi olduğu yolundaki başvurusu borca itiraz niteliğindedir....
Çankırı İcra Müdürlüğü'nün 2017/3642 sayılı dosyasının incelenmesinde; 28/11/2017 tarihinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlular hakkında 28/11/2016 keşide tarihli, 01/03/2017 vadeli bonoya dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı, borca ve fer'ilerine itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür. Çankırı İcra Müdürlüğü'nün 2018/2291 sayılı dosyasının incelenmesinde; 11/07/2018 tarihinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlular hakkında yukarıda belirtilen bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 02/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, başvurunun yasal süresi içinde yapıldığı anlaşılmıştır. İcra takibinin mükerrer olduğu iddiası borca itiraz niteliğinde olup, ilk takipten açıkça feragat edilmediği sürece yeni bir takip yapılamaz. Öte yandan sonraki takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yapılmış olmasının da sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. (Yargıtay 12HD. 2019/6203E. 2020/4075K.)...