Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Yalova 2. Asliye Hukuk ve Yalova Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, orman kadastrosu ve 2/B ye itiraza ilişkindir. Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın tapusuz taşınmazın tescili istemiyle açıldığını, yörede orman kadastro çalışmalyarı yapıldığını ve kadastroda taşınmaza ilişkin davalı olduğu belirtilerek tutanak düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Yalova Kadastro Mahkemesi ise, arazi kadastrosu yapılmayan ve kadasbtro tutanağı düzenlenmeyen tapusuz taşınmazların tescili istemine ilişkin davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince 6 aylık askı ilan süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. İncelenen dosya kapsamından, davanın; orman kadastrosuna itiraza ilişkin olup, bu aşamada mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesindeki “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit (bu kavram içine daha önce arazi kadastrosu yapılan ve yapılmayan tüm taşınmazların girdiğinin kabulü gerekir) taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tespiti, orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılan orman kadastrosuna, davacı ......

      Şöyle ki; dava, Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesine dayalı olarak yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, bu tür davaların amacı tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin, sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesidir. Taşınmazların mülkiyetinin kim ya da kimlere ait olduğu hususunda bir değerlendirme ya da yargılama yapılmadığı gibi, bu tür davalarda istenilen talep bölünemez nitelikte olup davacının payı oranında işlemin doğruluğunun denetlenmesini istemesi de davanın niteliği gereği mümkün değildir. Yapılacak yargılama neticesinde verilecek karar taşınmazın tamamı hakkında olacaktır. Bu nedenle TMK’nin 693/3. maddesi uyarınca her bir paydaşın diğer paydaşları temsilen dava açabileceğinin kabulü gerekir....

        Mahallesi ... mevki eski (3402 sayılı Yasa'nın geçici 8. maddesine göre düzenlenen) 1120 parsel, uygulama kadastrosu sonucu 7271 ada 38 parsel sayılı taşınmazın ilk tesis ve uygulama kadastrosuna ilişkin kadastro tespit ve sınırlandırmalarının ayrı ayrı iptaline, buna göre; ... ili ... ilçesi ... Mahallesi ... mevki uygulama kadastrosu sonucu oluşan 7271 ada 38 parselin fen bilirkişi heyetinin 11.03.2019 havale tarihli bilirkişi raporu ekinde kroki ile raporundaki tespitler itibari ile A Harfi ile belirtilen 23,75 m2'lik kısmın parselden ifrazından sonra ilk tesis kadastrosundaki mülkiyete ilişkin tespitler ve uygulama kadastro tutanağının diğer hanelerindeki kayıt ve tespitler aynı kalmak üzere tarla vasfı ile Maliye Hazinesi adına 123,17 m2 olarak tapuya tesciline, ... İli ... İlçesi ......

          Davacı tarafın davasını Uygulama kadastro sonuçlarının askı ilan süresi içerisinde açtığı değerlendirilerek, uygulama kadastrosuna itiraz talepleri yönünden; mahkemece yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan 30/04/2020 tarihli bilirkişi raporundan, dava konusu 4347 parsel sayılı taşınmazın Tapulama Komisyonunun 20/03/1974 tarihli kararı ile tespitinin yapıldığı, komisyon karar ekindeki kroki ile kadastro paftasının birbiriyle örtüştüğü, 1974 yılında yapılan tapulama çalışmalarının 1/5000 ölçekli fotogrometrik pafta üzerinde sınırlamalarının yapıldığı, davaya konu uygulama kadastro çalışmalarında ise taşınmazın sınırının değişebilir sınır olması nedeniyle eski kadastro paftasındaki sınırlarının birebir aynısının alındığı, bilirkişi raporunda yer alan çakıştırmalı pafta uygulamalarında arazi kadastrosu paftası ile uygulama kadastro paftası sınırlarının birebir aynı olduğu, herhangi bir değişiklik bulunmadığı, dava konusu eski 4347 yeni 837 ada 7 parselin miktarında meydana gelen azalmanın 1973...

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davanın reddine, dava konusu 20372 ada 36 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline, orman iddiası yönünden Mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Orman İdaresi harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2020 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Mahkemece, davacıların taleplerinin uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olmayıp mülkiyete ilişkin olduğu, uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak veya çözmek olmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....

              Kayalıoğlu beldesinde dava devam ederken 6831 sayılı Kanun kapsamında orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulama çalışmalarına 26.09.2001 tarihinde başlanmış, eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Kayalıoğlu köyünde arazi kadastrosu 1959 yılında 766 sayılı Tapulama Kanunu gereğince yapılmış ve davalı parsel mera olarak sınırlandırılmıştır. Dosya kapsamından, davanın 09/06/1999 tarihinde açıldığı ve yörede dava tarihinden sonra 26/09/2001 tarihinde başlayan orman kadastro ve 2/B madde uygulama çalışmaları nedeniyle davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü anlaşılmaktadır. Orman kadastrosuna itiraz davalarında davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir....

                Davacı Hazine vekili, uygulama kadastrosu sonucunda Hazineye ait 128 ada 17 parsel (eski 317 parsel) sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve meydana gelen eksilme miktarının tecviz sınırlarının dışında kaldığını beyanla, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki eldeki davayı açmıştır. Davalı Gümüşhane T4 temsilcisi, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 Sayılı Yasanın 11/1 maddesi gereğince 6 aylık askı ilan süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Yörede 31.12.1974 tarihinde yapılıp kesinleşen genel arazi kadastro çalışması bulunmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu