Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 274/2. maddesi gereğince icra müdürlüğüne usulüne uygun ve süresinde itirazda bulunmuş olmasına rağmen, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, itiraz merciinin icra mahkemesi olduğundan bahisle 20.11.2015 tarihinde istemin reddine karar verilmiş olmasıdır. O halde mahkemece, şikayetçinin talebinin, icra müdürlüğünün 20.11.2015 tarihli kararına yönelik şikayet olarak değerlendirip, şikayetçinin süresinde takibe itiraz etmiş olması nedeniyle şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce, İİK'nun 274/1-2. maddesi uyarınca takibin durdurulması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda; kadastro müdürlüğünce kamulaştırma çalışmaları sırasında davacının taşınmazının bulunduğu ... Köyüne ait taşınmazların ... Köyüne ait taşınmazlara binmeli olarak tersim edildiği belirtilerek 41. maddeye göre düzeltme yapılmıştır. Düzeltme işleminin dayanağı olan krokide hangi taşınmazlar lehine düzeltme yapıldığı belli değildir. Diğer bir anlatımla, davacının mevcut krokiye göre husumet yöneltebileceği taşınmaz ve maliklerini saptama olanağı yoktur. Hemen belirtmek gerekir ki krokide ......

      KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 11 ] 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 2 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 22 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 25 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 30 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 09.06.1969 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 2005 yılında 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/8 uygulaması vardır....

        Anılan maddeye göre kadastro çalışmaları sırasında ya da sonradan yapılan değişikliklerde sınırlandırma hatasının yapıldığı saptanırsa bunun ilgilinin başvurusu ya da kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilmesi olanağı vardır. Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda ise; davacı tarafından anılan yasanın 41.maddesine dayanılarak işlem yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne başvurulmamış, doğrudan mahkemede dava açılmıştır. Yasada öngörülen işlem basamakları yerine getirilmeden doğrudan açılan davanın dinlenme olanağı yoktur....

          Mahkemece verilen hüküm, Dairemizin 18.03.2013 tarih ve 2012/4808 Esas, 2013/1915 Karar sayılı kararı ile “kesinleşmiş mahkeme ilamına göre Kadastro Müdürlüğünce düzeltme yapılmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğundan davacı tarafın talebinin kabulü ile Kadastro Müdürülüğünce yapılan düzeltme işleminin iptaline karar verilmesinin gerekeceği, ayrıca; davacılar dava dilekçesinde yapılan düzeltme işleminin iptali yanında tapu iptal ve tescile yönelik mülkiyet iddiasında da bulunduklarını, davanın düzeltme işleminin hukuka aykırılığı iddiası yanında tapu iptal ve tescil olmak üzere iki talep içerdiğini, zira 451 sayılı parselin hükmen oluşan haritası 434 sayılı parselin bir bölümünü kapsamakta olduğunu, tespitten sonra ortaya çıkan bu mülkiyet değişikliği yönünden hak düşürücü süreye tabi olmadan davacının dava açma hakkının bulunduğunu, her ne kadar davacı tarafın tapu iptal ve tescile yönelik mülkiyet iddiası Asliye Hukuk Mahkemesince 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine göre düzeltme işleminin...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12/10/2011 gün ve 2011/7158 - 11450 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... Yönetimi tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, taşınmazların ayrılması ve birleştirilmesi idari bir işlem olup, Orman Yönetiminin talebi üzerine tapu sicil müdürlüğünce her zaman orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilen 258 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 101 ada 1 nolu orman parseline eklenmesi sağlanabileceğinden düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir....

              Ancak, işlemin Kadastro Müdürlüğünce re'sen yapıldığı durumlarda işlemin iptalini isteyen kişi üçüncü kişi yararına ve kendi aleyhine oluşan bir durum sözkonusu değil ise Kadastro Müdürlüğünü hasım göstererek dava açmalıdır. Eldeki davada da Kadastro Müdürlüğünce dava konusu 154 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü hesabında teknolojik ve yöntem farklılığından kaynaklanan hesap hatası bulunduğu saptanarak çapta değişiklik yapılmadan sadece yüzölçümü miktarı düzeltilmiştir. Bu düzeltme işleminden davacılardan başka etkilenen kişi yoktur. Düzeltme davacılar taşınmazına münhasır olarak yapılmıştır. O halde, husumetin Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru değildir. Karar bozulmalıdır....

                İlk derece mahkemesinin bu kararlarına karşı istinaf yoluna, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin başkan ve üyeleri hakkındaki kararlarına karşı da temyiz yoluna ancak hükümle birlikte başvurulabilir. “hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenleme karşısında geri çevirme kararı verme yetkisi reddi istenilen hakime olup, ancak esas hükümle birlikte temyizi olanaklıdır. Somut olayda da reddi istenilen hakim tarafından HMK'nın 41.maddesi uyarınca geri çevirme kararı verilmiş olup, katılan davacı, temyiz dilekçesinde yerel mahkemenin geri çevirme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmemiştir. Bilindiği üzere temyiz aşmasında ileri sürülmeyen hususlar karar düzeltme aşamasında ileri sürülemeyeceğinden katılan davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğide yerinde olmadığından orman kadastrosuna itiraz ve reddi istenilen hakim tarafından verilen geri çevirme kararına yönelik karar düzeltme isteklerinin reddine, karar vermek gerekmiştir. ......

                  Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan hüküm, “Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müraacatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilir.”şeklinde iken 3.3.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı yasanın 9. maddesi ile, “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....

                    Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan hüküm, “Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müraacatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilir.”şeklinde iken 3.3.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı yasanın 9. maddesi ile, “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....

                      UYAP Entegrasyonu