WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dava dilekçesinde talep edilen aynen ifanın mümkün olduğu, terditli taleplerden ilki olan aynen ifanın reddini gerektirecek bir husus bulunmadığından davacının aynen ifa talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

    Mahkemece, satış vaadinde bulunan ... ve ...’nin dava tarihinde ölü olmaları, ölüm ile vekalet ilişkisinin sona ermesi anılan kişilerin mirasçılarının da sözleşmeyi kabul etmedikleri, çekişme konusu taşınmazların iştirak halinde olup bu haliyle sözleşmenin ifa olanağının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairemizce "...satış vaadi sözleşmeleri kişilerin kendisi tarafından düzenlenebileceği gibi vekil aracılığıyla da düzenlenebilir. Vekaletnamedeki yetkinin kullanıldığında taraflar arasındaki vekalet ilişkisi sona ermemiş veya iyiniyetli üçüncü kişiler sona erdiğini bilmiyorsa vekil eden vekilin yaptığı iş ve işlemlerden sorumludur. Vekalet ilişkisi, istifa, azil ya da işin mahiyetinden anlaşılmadıkça veya vekaletnamede aksine hüküm bulunmadıkça ehliyetsizlik, iflas ve ölüm ile de sona erer. (BK’nun 396-397. madde) Somut uyuşmazlıkta, 08.01.1982 tarihli satış vaadi sözleşmesi satmayı vaat edenlerin vekili ... eliyle düzenlenmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı aynen ifa ve tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 14.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Bingöl Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 15.09.2008 gün, 4845-5382 sayılı, 18.Hukuk Dairesinin 26.06.2008 gün, 6834-7704 sayılı, 20.Hukuk Dairesinin 17.01.2008 gün, 18576-425 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, taşınmazın depreme karşı güçlendirilmesini amaçlayan sözleşmeye aykırılık iddiasına dayalı aynen ifa ve tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 15.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 15.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          özel yetkiye dayalı olarak davadan feragat edildiği anlaşıldığından ve davalı vekili tarafından --- üzerinden gönderilen ----- tarihli dilekçe ile de vekaletnamedeki özel yetkiye dayalı olarak davacı tarafın davadan feragat etmesi karşısında kendilerinin de davacı taraftan yargılama gideri ve avukatlık ücreti istemedikleri belirtilmiş olduğundan sonuçta davayı sona erdiren taraf işlemi ve dosya kapsamı gözetilerek resen ele alınan bu dosya üzerinden işlem gören davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuş olup ------ konu arabuluculuk zorunlu gideri dışında kalan avukatlık ücreti ve yargılama gideri yönünden vekille temsil edilen tarafların söz konusu dilekçeleri de gözetilerek avukatlık ücreti takdir edilmemiş ve davalının bir gideri olmaması da dikkate alınarak yargılama gideri yönünden de yapan üzerinde bırakılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki aynen ifa ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekili ile davalı arsa sahipleri arasında 18.09.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, 1 ve 2 nolu parselleri tevhit ederek 1 adet blok yaptığını, ancak davalıların 6 nolu parseli halen inşaat yapmak üzere teslim etmediklerini, eski evlerinde de oturmaya devam ettiklerini, bu konuda çektikleri ihtarında sonuçsuz kaldığını, sözleşmenin aynen ifasını ve geç ifa sebebiyle 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini, aynen ifa mümkün olmadığı takdirle, ifa edilemeyen sözleşmeden dolayı uğradıkları 60.000,00 TL zararın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen aynen ifa ve tazminat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 29.06.2012 gün ve 2012/2696 Esas, 2012/4456 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahipleri arasında 18.09.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, 1 ve 2 nolu parselleri tevhit ederek 1 adet blok yaptığını, ancak davalıların 6 nolu parseli halen inşaat yapmak üzere teslim etmeyerek parsel üzerindeki eski evlerinde oturmaya devam ettiklerini, bu konuda keşide edilen ihtarın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, sözleşmenin aynen ifasını ve geç ifa sebebiyle 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini, aynen ifa mümkün olmadığı takdirde, ifa edilemeyen sözleşmeden dolayı 60.000,00 TL zararın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                Davacı, eşi Cebrail ile birlikte 8050 parsel sayılı kat irtifaklı arsa üzerinde bulunan maliki oldukları mesken ve işyeri niteliğindeki bağımsız bölümlerin kira işlerinin takip edilmesi ve talimatları üzerine satış işlemlerinin yapılabilmesi amacıyla 1929 doğumlu Hasan oğlu M..T..’ı vekil tayin ettiklerini, aynı isimli ve doğum tarihli ancak baba adı farklı bir şahsın ele geçirdiği vekaletnamedeki baba adını Osman olarak tahrifat edip taşınmaz üzerindeki maliki olduğu 8 nolu bağımsız bölümü çok düşük bir değerle davalıya sattığını, hukuken geçerli bir vekalet ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı,vekaletnamedeki vekil Hasan oğlu M..T..ile işlemi yapan Osman oğlu M.. T..'...

                  ın, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı görevini ifa ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanunun 125/3-a maddesinde düzenlenen "Kamu görevlisine hakaret" suçunu oluşturduğu anlaşılmakla; sanığa 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınıp, sanığın savunması alındıktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken hukuki nitelendirmede ve vasıflandırmada hataya düşülerek, eylemin anılan Kanunun 299/1 maddesine uyduğunun kabulü ile yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, 01.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    ın sözleşme uyarınca kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi yetkisi vermesi için aynen ifa kararı verilmesini, tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin eksik iş ve işlemlerini yapabilmesi, sözleşme ve sözleşme dışı üçüncü kişilere karşı edimlerini yerine getirebilmesi için davalının ifaya icbarına ve aynen ifa kararı verilmesini, aynen ifa talepleri doğrultusunda davalı namına kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi hususlarında ifa yetkisinin (nama ifaya izin talebi) yahut tapuya mahkeme hükmüyle kat irtifakı tescili kararı verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargılama sırasında kat irtifakının kurularak taraflar arasında ek sözleşme yapıldığı, iki daire hariç diğer dairelerin yükleniciye devredildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, davanın açılmasına davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu