Nama ifa, TBK nın 125/1. Fıkrası kapsamında aynen ifa kapsamında değerlendirilir. Bir başka değişle nama ifa, arsa sahibinin ifa menfaatini sözleşmedeki şartlara uygun olarak sağladığından aynen ifa niteliğindedir. Bu nedenle arsa sahibi nama ifa talep ettiğinde aynı zamanda sözleşmenin aynen ifasını ve tasfiyesini de talep etmiş kabul edilir. Davacıların, sözleşme kapsamında kalan eksik işlerin tamamlanması, yapı ruhsatı alınması için yapılacak giderlerin ödenmesi, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlarının ödenmesi ve yapı denetim şirketine bedel ödenmesine yönelik taleplerin tamamı, sözleşmenin aynen ifası kapsamında kalan, tasfiyeye yönelik taleplerdir....
Bunlar; aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat isteme hakkı (BK m. 106/1), aynen ifayı reddederek ademi ifa sebebiyle müspet zararın tazminini isteme hakkı (BK m. 106/11), akdin feshi ve menfi zararın istenmesi (BK m. 106/III) hakkıdır. Borçlu temerrüdünün sonuçlarını düzenleyen yukarıda yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacı vaad borçlusu yüklenicinin mülkiyeti geçirme borcunu yerine getirmemesi (temerrüde düşmesi) üzerine Borçlar Kanunu'nun 106. maddesinden kaynaklanan seçimlik hakkını akdin feshi ve menfi zarann istenmesi seçeneğini kullanarak mülkiyeti talep yetkisinden vazgeçmek suretiyle satış vaadine konu bağımsız bölümün dava tarihindeki değerinin tahsilini istemiş, mahkemenin 2001/22 esasında kayıtlı açtığı alacak davası reddedilerek Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle kesinleşmiştir....
Hukuk Dairesi K A R A R Dava, ahzu kabz, sulh ve ibra yetkisi içermeyen vekaletnamedeki tevkil yetkisine dayalı olarak noter tarafından sonradan düzenlenen vekaletnameye ahzu kabz yetkisi eklenmesi sonucu yapılan işlemler nedeniyle oluşan zararın vekil olunanlar, noter ve noter katibinden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, kabul edilen alacak yönünden vekil olunanlar ve noterin müşterek ve müteselsil sorumluluğuna karar verilmiş olup, temyizin kapsamına göre noterin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümlerin değerlendirilmesi gerekeceğinden hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Vekil, vekalet yoluyla taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlerken müvekkilinin verdiği yetki kapsamının dışında işlem yapmamalıdır. Aksi takdirde vaad borçlusunun gerçek iradesini yansıtmayan sözleşmeye değer verilmez. Dosyada mevcut ... 1. Noterliği 14962 yevmiye 03.06.1980 tarihli vekaletnamenin incelenmesinde ...'ın 1372 parselde bulunan 29000/6825000 hissesinin 13000/6825000 hissesine yönelik satmaya ilişkin tevkil, teşrik ve azil yetkisi ile birlikte ...'...
Edim sonucuna yönelik yapma borçlarında ise hukuki sonuç ve tatmin esas alındığından, borçlunun şahsı dışında diğer kişilerce yerine getirilebileceğinden aynen ifası istenilebilir. Bu nitelikteki yapma borçları irade beyanında bulunma hesap verme bilgi verme borcu şeklinde de görülebilir. Cebri tescil kararı irade beyanında bulunma yapma borcunun tipik bir tezahürüdür. Nama ifa ya da nama ifaya izin davası da aynen ifanın bir alt görünümü olduğundan, koşullarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. Yukarıda belirttiğimiz şekilde aynen ifaya uygun bir yapma borcu olacak, ifayı isteme koşulları bulunacak, ifayı isteme dürüstlük kuralına aykırılık içermeyecek, aşırı masraf gerektirmeyecek, ifadan vazgeçilip tazminat istenmemiş olacak, sözleşme feshedilmemiş olacak, imkansızlık bulunmayacak ve yapma borcu ifa edilmemiş olmalıdır. Nama ifa olumlu zararı telafi eder. Alacaklı için aynen ifa ayakta kalırken, borçlu açısından yapma borcu tazminat ödeme borcuna dönüşmektedir....
Elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarının tamamının satış vaadi sözleşmesinde bulunmaları halinde sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığından söz edilemez. Eldeki davada, satış vaadi sözleşmesinde tapu malikinin tüm mirasçıları tarafından taşınmazların satışı vaat edildiğinden sözleşmenin ifa olanağı bulunmaktadır. Ayrıca, satış vaadi sözleşmesinde taşınmazların devrinin, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1980/37Esas sayılı davasının sonuçlanması sonrası bir ay içinde yapılacağı düzenlenmiştir. Anılan mahkeme kararı 1995/296Esas 2001/1179Karar sayılı ret kararı ile sonuçlanmıştır. Ayrıca, satış vaadi sözleşmeleri kişilerin kendisi tarafından düzenlenebileceği gibi vekil aracılığıyla da düzenlenebilir. Vekaletnamedeki yetkinin kullanıldığında taraflar arasındaki vekalet ilişkisi sona ermemiş veya iyiniyetli üçüncü kişiler sona erdiğini bilmiyorsa vekil eden vekilin yaptığı iş ve işlemlerden sorumludur....
-KARAR- Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmişse de; davalı vekili, temyiz aşamasında ibraz ettiği dilekçe ile vekaletnamedeki yetkisine dayanarak temyizden feragat ettiğini bildirmiş, ancak dilekçede kimlik tespiti yapılmamıştır. Hal böyle olunca; temyizden feragat dilekçesinin davacı vekili tarafından verildiğine ilişkin kimlik tespitinin yapılması ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve davacı vekili tarafından gerekçeli temyiz dilekçesi verilmiş ise de, davacı vekili Av. ..., vekaletnamedeki yetkisine dayalı olarak 19/10/2016 tarihli dilekçe ile bu defa temyiz talebinden feragat etmiştir. Vaki feragat sebebiyle temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 15/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Taraflar arasındaki, 3.kişinin İİK.nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkin olarak, mahkemece verilen 16.3.2011 tarihli karar, davacı 3.kişi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare davacı vekili vekaletnamedeki yetkisine binaen 05.1.2012 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden feragat etmiş bulunduğundan, davacı (3.kişi) vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 9.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, taraflar arasındaki Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine dayalı nama ifaya izin ve tazminat istemine ilişkindir. Nama ifa, TBK nın 125/1. fıkrası kapsamında aynen ifa kapsamında değerlendirilir. Bir başka ifade ile nama ifa, arsa sahibinin ifa menfaatini sözleşmedeki şartlara uygun olarak sağladığından aynen ifa niteliğindedir. Bu nedenle arsa sahibi nama ifa talep ettiğinde aynı zamanda sözleşmenin aynen ifasını ve tasfiyesini de talep etmiş kabul edilir....