Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; evraka eklenen 29 Mayıs 2017 havale tarihli, davalı vekili Av.....mzalı temyizden feragat dilekçesi ile yukarıda sözü edilen temyiz talebinden vekaletnamedeki yetkisine dayalı olarak feragat ettiği anlaşıldığından vaki feragat nedeniyle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; HMK'nun 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğini, dava dilekçesinde sözleşme kapsamındaki eşyaların aynen iadesi yahut bedelin tahsilinin talep edildiğini, para borçlarının ifa yerinin ödeme zamanında alacaklının yerleşim yeri olduğunu, davacı müvekkilinin yerleşim yerinin de Konya olması nedeniyle Konya Mahkemelerinin yetkili olduğunu ayrıca yetki itirazının bir haftalık süre içinde yapılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

    Etap Konut adalarında üretilecek konutlardan kura ile 120 m2'lik iki adet daire için hak sahibi olacağının kararlaştırıldığını, konutların 2008 yılında teslim edileceği ve bodrum katların kuraya dahil edilmeyeceğinin özellikle vaad edildiğini, belediyenin taahhütleri bölümünde yer alan şerefiye payının alınmayacağına yönelik düzenlemenin bu vaadin yansıması olduğunu, davalının kamu tüzel kişisi olduğu gözetildiğinde bu vaatlere inanmasının doğal olduğunu, belediyenin gerçekleştirmek istediği ifanın dürüstlük kuralı doğrultusunda ve somut sözleşme hükümlerine göre tarafların iradesine uygun olmayan kötü bir ifa olduğunu ve hileye uğradığını ileri sürerek, aynen ifa kapsamında öncelikle 1.etaptan olması gereken ve vaat edilen vasıflara uygun aynen ifa müeyyidesi ile davalının mahkumiyetine, aynen ifanın mümkün olmaması halinde aynen ifadan vazgeçerek, 1....

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenici temlikine dayalı aynen ifa ve gecikme tazminatı davası sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararına itiraz talebine ilişkindir....

        Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıya ruhsatı alınan bir konut teslim edilemediği, ortaklar arasında eşitlik ilkesinin gözetilmediği, davalının temerrüde düştüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, aynen ifa talebinin reddine, 150.000,00 TL'nin ........2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. ...-Davalı Kooperatif vekilinin temyiz itirazları yönünden: Dava, kooperatif üyesi olan davacı tarafından kooperatif aleyhine aynen ifa veya tazminat istemiyle açılmıştır. Yargılama aşamasında davacı vekili bedelin tahsilini istemiş, mahkemece davanın bedel yönünden kısmen kabulüne karar verilmişse de, dosya kapsamından yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

          Kararı davalı ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm , davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat ve dava konusu yerde iskan ruhsatı alınabilmesi için gereken masrafların hesaplanarak aynen ifa istemine ilişkindir. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca kararda hakim talep edilen konularda herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde ayrı ayrı karar verilmelidir. Somut olayda davacı vekili iskan alınması konusunda aynen ifa talebinde bulunmuş olmasına rağmen mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. .../......

            Davacının talebinin aynen ifaya ilişkin olması hususu nazara alındığında tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradelerin mevcudiyeti bulunmadığından davalı taraftan aynen ifa beklenemeyecektir. Kaldı ki dava dilekçesindeki anlatım, deliller ve dosyada mevcut bilgi ve belgelerden davacı tarafın söz konusu sözleşme nedeni ile meydana gelen bir zararının bulunmadığı gibi aynen ifa ve gecikme tazminatı talepleri somut olarak ifade edilmemiş ve ispatlanamamıştır. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis esmiştir....

              Somut olayda ise mahkemeye sunulan 04.12.2012 tarihli bilirkişi raporu ile 14.03.2014 tarihli ek rapora göre davaya konu taşınmazın ifrazının mümkün olmadığı saptandığına göre davanın dayanağı olan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmamaktadır. Kural olarak borcun ifa edilmemesi, borçlunun sorumluluğunu meydana getirir ve borcun ifa edilmemesinde borçlu kusurlu kabul edilir. Bu durumda, vaat alacaklısı davacı aynen ifa yerine Borçlar Kanununun 96. ve devamı maddeleri uyarınca tazminat talep edebilir. Buradaki tazminat, alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarar ise alacaklının gereği gibi ve vaktinde olan ifaya taalluk eden menfaatine tekabül eder. Yani borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi, alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyet ile mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki farktır. Diğer bir ifadeyle, müspet zarar aktin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır....

                Asliye ticaret mahkemesinde görülen 2001/425esas sayılı dosyada 1985 yılında yapılması gereken teslimata ilişkin aynen ifa ve 2000/200 esas sayılı dosyada 1984 yılında yapılması gereken teslimata ilişkin aynen ifa talebinde bulunulmuştur. Eldeki temyize konu davada ise mahkeme kararı ile hükmedilecek aynen ifa sonrası gecikme tazminatı talep edilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile yapılan hesaplamada Ankara ..... Noterliği'nin 10.05.1985 tarihli ihtarnamesi ile temerrüte düşürdüğü 143.513,989 ton demir kütüğü üzerinden geç teslimi sebebi ile gecikme tazminatını isteyebileceği kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, Ankara 1....

                  Noterliğince düzenlenmiş olan 05.02.2008 tarih ve 2105 sayılı vekaletnamedeki temyizden vazgeçme yetkisine dayalı olarak aynı vekil tarafından 16.05.2018 tarihinde temyiz isteğinden vazgeçtiklerinin bildirilmiş olması karşısında, temyiz dilekçesinin feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı ... vekilinin temyizi yönünden Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan ...'nden alınmasına, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu