Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Halbuki, burada borçlu, borcu ifa yerine bizzat ceza koşulu ödemek suretiyle borçtan kurtulma olanağına sahiptir. Bir başka ifadeyle, burada borçlu borca aykırı davranmamakta, borcu ifa yerine ceza koşulunu ödeyerek sözleşmeden dönebilmektedir. Bu nedenle, ceza koşulu ifanın yerini almaktadır (KILIÇOĞLU, a.g.e., s. 775- 777). Gecikme tazminatı konusuna gelince; 6098 s. TBK. m. 118/I (818 s. BK. m. 106/2)’de düzenlenen gecikme tazminatı, alacaklının borcun geç ifa edilmesinden uğradığı zararı karşılamayı amaçlar ve alacaklının borcun gecikmeden ifa edilmesindeki çıkarını sağlamaya yöneliktir. Bu nedenle gecikme tazminatı, ifa ile birlikte talep edilebileceği gibi, ifa temerrütten sonra yerine getirilmiş ve bir çekince (ihtirazi kayıt) ileri sürülmemiş olsa bile ifadan sonra talep ve dava edilebilir, ifa davasında talep edilmemiş olsa dahi gecikme tazminatı ayrıca dava edilebilir. (M....

Ancak, aynen ifaden vazgeçip olumlu zararın tazmini istendiğinde; ayrıca, gecikme-kira tazminatı, eksik ve ayıplı işler bedeli, cezai şart ve taşınmazın yahut paylarının tescili istenemez. Çünkü, ifa yerine geçen olumlu zararın istenmesi demek, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi davacılara düşen bağımsız bölümlere ait arsa paylarının davalı yükleniciye temliki karşılığında o bağımsız bölümlerin, teslimi gereken tarihdeki bitmiş halde rayiç bedellerin müspet zarar olarak istenmesi demektir. Mahkemece yapılacak iş; yanlar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, yüklenici kooperatifin teslimde temerrüdünün gerçekleştiği tarihin belirlenmesi ve bu tarih itibariyle sözleşmede kararlaştırılan dükkanın bitmiş haldeki serbest piyasa fiyatlarına göre bedelinin belirlenmesine ilişkin yerinde uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılıp rapor alınmasından ve taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek uyuşmazlığın sonuçlandırılmasından ibaret olmalıdır....

    Açıklanan bu hükümler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalılar ..., ... ve ... tarafından vekil tayin edilen Av. ...’ün, aldığı vekaletnamedeki tevkil yetkisine dayanarak düzenlediği yetki belgesi ile Av. ...’nu Avukatlık Kanunu’nun 56 ncı maddesi gereği (vekaletnamedeki tüm yetkilerini devrederek) vekil tayin ettiği, verilen yetki belgesinin vekalet hükmünde olmasının bir sonucu olarak davalıların birden fazla avukat ile temsil edildikleri, mahkeme hükmünün davalılar vekili olan Av. ...’na 01/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı asillerin ise temyiz dilekçelerini HUMK’nın 432 nci maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süre geçirildikten sonra 18/04/2019 tarihinde verdikleri anlaşılmaktadır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 tarihli ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

      Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamında temlike esas alınan vekaletnamedeki imzanın vekaletname aslı bulunarak davacıya ait olup olmadığının açıklığa kavuşturulmasına değinilmiş ise de, noterlik dairesi arşivini su basması nedeniyle aslının gönderilemeyeceğinin bildirilmesi nedeniyle vekaletnamedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı açıklığa kavuşturulamadığından yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre, davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalılar vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 10.70....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu taşınmazlarla ilgili ... oğlu ...’ı vekil tayin ettiğini, bu vekaletnameyi elde eden ... oğlu olan ...’ın vekaletnamedeki baba adını noterde değiştirerek ... oğlu ... haline getirdikten sonra bu vekaletname ile maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu dükkanı davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, sahte vekaletname ile yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında dava konusu taşınmazı devralan ...'a karşı tapu iptali ve tescil davası olarak devam etmek istediğini bildirmiştir. Davalı ..., taşınmazı bedeli karşılığı satın aldığını, maddi sıkıntı nedeni ile de diğer davalı ...’ye sattığını, vekaletnamedeki sahteliği bilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Noterliğinde düzenlenen vekaletnameye dayanarak katılana ait tapuda kayıtlı taşınmazın 19/03/2009 tarihli resmi satış senedi ile... ve ... isimli şahıslara satış işlemini gerçekleştirip katılanın mağduriyetine sebep olmak suretiyle ihmali davranışla görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla açılan kamu davasında, yapılan yargılama sonunda, bahse konu taşınmazın 28/06/2002 tarihinde yapılan satış işlemi sırasında düzenlenen senetteki fotoğrafta katılanın başının açık olduğu, ancak aradan yedi yıl geçtikten sonra düzenlenen vekaletnamedeki fotoğrafında ise başının kapalı olduğu, aradan geçen süreç içerisinde kişilerde değişiklik olabileceği nazara alınarak, bu hususun günlük iş yoğunluğu çerçevesinde gözardı edilmiş olabileceği böylelikle herhangi bir kasıt olmaksızın devir işlemini gerçekleştirdikleri kabul edilerek beraatlerine karar verilmiş ise de; Tapu Sicil Tüzüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 1431 sayılı Sahteciliğin Önlenmesine İlişkin Genelgesinin konuya ilişkin hükümlerine göre...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki aynen ifa ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı dava ile; davalı ... ile dava dışı ... ...Odası arasında düzenlenen protokolün aynen ifasına, aksi halde tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

              Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Eş söyleyişle, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkesini oluşturmaktadır. Ancak bu ilke özel hukukun diğer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır. Türk hukukunda da öteden beri MK.nun 2 ve 4. maddesinden de esinlenilerek, hem Clausula Rebus Sic Stantibus ilkesi, hem de İşlem Temelinin Çökmesi Kuramı uygulanmak suretiyle, uyarlanma davalarının görülebilir olduğu benimsenmiştir....

                Burada sözleşmenin feshedilmemesinden değil, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir." --------- Edimin tam ve eksiksiz olarak ifa edilmemesi nedeniyle oluşan kar kaybı müsbet zarar kapsamında yer almaktadır---------- Tüm bu açıklamalar ışığında, borçlunun edimini tam ve eksiksiz olarak ifa etmemesi durumunda alacaklının aynen ifa isteme, aynen ifadan vazgeçip müsbet zararın tazminini isteme ve sözleşmeden dönerek menfi zararın tazminini isteme hakları bulunmaktadır. Sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle oluşan kar kaybı müsbet zarar kapsamında talep edilebilecek bir tazminat türüdür. Davacı tarafça sözleşmenin feshine ilişkin bir irade ortaya konulmamış olması ve dava dilekçesinde edimin ifa edilmemesi nedeniyle kar kaybını talep ettiklerini belirtmelerine göre müsbet zararın tazminini talep ettiklerinin kabul edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri; resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmü ile sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılanlar vekili Av. ..., UYAP sisteminden gönderilen 10/05/2019 tarihli dilekçesiyle, yetki belgesine dayanak vekaletnamedeki yetkiye istinaden temyiz isteminden feragat ettiğinden, dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE, 03/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu