Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davalı vekili temyiz yoluna başvurduktan sonra vekaletnamedeki yetkisine dayanarak temyiz isteminden vazgeçmiş olduğundan temyiz dilekçesinin feragattan REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02/06/2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davalı vekili temyiz yoluna başvurduktan sonra vekaletnamedeki yetkisine dayanarak 13/04/2015 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden vazgeçmiş olduğundan temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davalı vekili temyiz yoluna başvurduktan sonra vekaletnamedeki yetkisine dayanarak temyiz isteminden vazgeçmiş olduğundan temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan maddede, ceza ile ifa arasındaki ilişkiye göre birbirinden farklı üç tür cezai şart düzenlendiği görülmektedir. Bunlar; seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve ifayı engelleyen (dönme cezası) cezai şarttır. Bu terimler her ne kadar yasada yer almamışsa da gerek öğretide ve gerekse uygulamada benimsenmiştir. Borçlar Kanununun m.158/I’e göre seçimlik ceza “aktin icra edilmemesi (ifa edilmemesi) veya natamam olarak icrası (noksan olarak ifası) halinde tediye edilmek (ödenmek) üzere kabul edilmiş ise” seçimlik ceza-seçimlik yetki söz konusudur. BK m.158/I’deki “aktin icra edilmemesinden” maksat, borcun ifa edilmemesi “aktin natamam olarak icrasından” maksat ise borcun her türlü kötü ifasıdır. O halde, asıl borcun ifa edilmesini veya gereği gibi ifa edilmesini kuvvetlendirmek için ceza anlaşması yapılmışsa, bu tür ceza seçimlik cezadır. Kural, borcun aynen ifası olduğundan, borçlu borcunu yerine getirdiği sürece alacaklı ceza isteyemez....
Halbuki, burada borçlu, borcu ifa yerine bizzat ceza koşulu ödemek suretiyle borçtan kurtulma olanağına sahiptir. Bir başka ifadeyle, burada borçlu borca aykırı davranmamakta, borcu ifa yerine ceza koşulunu ödeyerek sözleşmeden dönebilmektedir. Bu nedenle, ceza koşulu ifanın yerini almaktadır (KILIÇOĞLU, a.g.e., s. 775-777). Gecikme tazminatı konusuna gelince; 6098 s. TBK. m. 118/I (818 s. BK. m. 106/2)’de düzenlenen gecikme tazminatı, alacaklının borcun geç ifa edilmesinden uğradığı zararı karşılamayı amaçlar ve alacaklının borcun gecikmeden ifa edilmesindeki çıkarını sağlamaya yöneliktir. Bu nedenle gecikme tazminatı, ifa ile birlikte talep edilebileceği gibi, ifa temerrütten sonra yerine getirilmiş ve bir çekince (ihtirazi kayıt) ileri sürülmemiş olsa bile ifadan sonra talep ve dava edilebilir, ifa davasında talep edilmemiş olsa dahi gecikme tazminatı ayrıca dava edilebilir....
Tarım Kredi Kooperatifine üye olduğu, 17.05.2016 tarihi itibariyle 151.257,42 TL borcu olduğunun bildirildiğini, bu ihbarnameden sonra 2015 yılı Ekim ayında yapılan işlemlerin olduğunu anladığını, çünkü ihbarnameye ekli olarak vekaletname de gönderildiğini, imzalamadan ayrıldığı vekaletnamenin tamamlandığını ve adına imza atıldığını, bu vekaletnamedeki imzanın sahte olduğunu ve kendisine ait olmadığını, gerçekte böyle bir vekaletname imzalayarak ... isimli kişiyi yetkilendirmediğini, ...'yı tanımadığını, diğer davalının da vekaletnameyi düzenleyen noter olduğunu Eskil Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.09.2019 tarihli ara kararının 3. maddesinde HMK 208/4 maddesi gereğince sahtelik davası açması için iki haftalık kesin süre verdiğini, iş bu davayı bu sebeple açtığını beyan ederek Konya 8. Noterliğinin 26.10.2015 tarih ve 25742 yevmiye numaralı vekaletnamedeki vekalet veren imzasının kendisine ait olmadığının ve sahte olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....
nın "suça konu vekaletname altındaki imzanın kendisine ait olduğu, daha önce imzası taklit edilerek kendisi adına çek keşide edildiğinden imzasını değiştirdiği bu nedenle vekaletnamedeki imza ile daha önceki atmış olduğu imzaları arasında fark olduğu yönündeki beyanı" ve tüm dosya kapsamına göre gerçeğin kuşkuya yar vermeyecek biçimde tespiti bakımından, ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü ve Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Dairesi tarafından yapılan incelemelerde mukayeseye esas alınan dosyada mevcut ...'nın imzalarını taşıyan belgelerin suç tarihinden sonra düzenlenmiş belgeler olduğu da dikkate alınarak; ...'nın suç tarihinden önceki tarihlerde resmi ve özel kurumlar nezdinde attığı imzalarını içeren belge asılları temin edilerek belgelerdeki imzalar ile suça konu vekaletnamedeki imzanın mukayesesinin yaptırılıp aralarında benzerlik bulunup bulunmadığı (dolayısıyla suça konu vekaletnamedeki imzanın ...'...
E) Gerekçe: 1- Davacı vekilinin vekaletnamedeki yetkisine dayalı olarak temyizden feragat ettiği anlaşılmakla, davacı tarafın temyiz isteğinin feragat sebebiyle REDDİNE karar verildi. 2. (a) Davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. (b) Taraflar arasında davacıya ödenen yemek ücreti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı günlük 30,00 TL yemek ücreti ödendiğini iddia etmiş, davalı yemek ücreti talebinin yerinde olmadığını savunmuştur. Taraf tanıklarının beyanları birlikte değerlendirildiğinde yemek ücretinin harcıraha dahil olduğu ve harcırahın günlük 25,00 TL olduğu anlaşıldığından tazminata esas ücretin hesabında harcırah ve yemek ücretinin 25,00 TL olarak esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir....
Bu nedenle mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi heyetinden rapor alınarak gerek ilk ihalede gerekse sonraki ihalede mevcut ihale şartnameleri incelenip igment boyar madde kullanılma şartının olup olmadığı veya işin ifasını engelleyecek şekilde teknik şartnamelerde farklı unsurların yer alıp almadığı, buna göre işin şartnamesine aynen uyulduğu takdirde ifasının imkânsız olup olmadığı belirlenip işin başında ifa imkânsızlığının varlığının saptanması halinde tarafların kusuru dışındaki sebeplerle işin ifa edilemeyeceği kabul edilerek davacının el konulan teminat mektubunun kendisine iadesine, nakde çevrilmiş ise bedelinin davalıdan tahsiline, diğer taleplerin ise reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür....
Bu bağlamda satış vaadi sözleşmesi geçerli olmakla birlikte, davalı yüklenici vaat olunan taşınmazın maliki olmadığından aynen ifa mümkün değildir. Bu durumda vaat alacaklısı davacı, aynen ifa yerine davalı yükleniciden tazminat talep edebilir. Burada talep edilecek tazminat, davacı alacaklının müspet zararının karşılığıdır. Müspet zarar; aktin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Somut olayda davacı, noterde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazın tapu devrinin yapılmaması nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı alıcı ile davalı yüklenici arasındaki sözleşme kanunun aradığı resmi şekilde yapıldığı için geçerlidir....