Seçimlik cezai şartlarda alacaklı hem borcun aynen ifasını, hem de cezanın ödenmesini birlikte isteyemez. Mahkemece davalı-karşı davacının gecikmeli de olsa eksik işleri tamamlayarak sözleşmeyi aynen ifa ettiği kabul edildiğine göre, davacı-karşı davalının seçimlik hakkını aynen ifa yönünde kullandığı kabul edilerek cezai şarta ilişkin istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulü doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davalı-karşı davacı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacı ....'ye geri verilmesine, 21.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......
Noterliğince düzenlenen 11.04.2017 tarih ve 8884 veymiye numaralı vekaletnamesi ile davalıya satış suretiyle devredildiğini, bahse konu vekaletnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını, devrin sahte imza ile yapıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişme konusu taşınmazı dava dışı ...'den bedeli karşılığı aldığını, öncesine dayalı işlemlerden haberinin olmadığını, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından 6100 sayılı HMK'nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
Toplu vekaletnamedeki davacıya ait olmayıp başka bir şahsa ait adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun değildir. Mahkemece, davacının mernis kayıtlarından adresi araştırılarak tebligat yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken usulüne uygun olmayan tebligata dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekilinin vekaletnamedeki yetkisine dayalı olarak açılan davadan feragat ettiği göz önüne alınarak, Dairemizin 04.12.2013 günlü 2013/15724 esas 16280 karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına, mahalli mahkemece davacı vekilinin feragat dilekçesi sebebiyle davadan feragati ile ilgili bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 04.12.2013 gün ve 2013/15724 E-16280 K Sayılı bozma kararının ortadan kaldırılmasına, mahkemenin 18.07.2013 gün 2012/963 E-2013/899 K Sayılı kararının yukarıda yazılan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene iadesine 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in olaylardaki rolünün ne olduğu konusunda beyanları alındıktan sonra, 10.10.2008 tarihli vekaletnamedeki imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı, bu vekaletnamedeki fotoğrafının sanıklar ile...'e aidiyeti konusunda bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2. Kabule göre de; a. Sahte noter vekaletnamelerinin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmaları nedeniyle; sanığın farklı zamanlarda düzenlenmiş sahte vekaletnameler ile araç satmak şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 204/1-3, 43.maddelerinde yazılı "zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik" suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik ceza tayini, b. 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın ......
Üniversitesi Güzel Sanatlar Faküldesi'nden seçilen bilirkişi kurulundan alınan rapor ve ek raporunda, vekaletnamedeki imzanın şahsın imzasına benzediği, bu kanaatin %99 oranını ifade ettiğinin belirtildiği, Adli Tıp Kurumunun 3 kişilik heyetinin raporuyla, 3 kişilik bilirkişi kurulunun raporları uyuştuğu, bu iki raporun gerekçeli ve dosya kapsamına uygun bulunduğu, ipoteklerin tesisinde kullanılan vekaletnamedeki davacı imzasının sahte olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı ... Bankası A.Ş. yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Bankası A.Ş.'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın önlenmesi, sözleşmenin tapuya şerh edilmesi, fesih ihbarlarının haksız olduğunun tespiti ve aynen ifa talebine ilişkin olup; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Bunlar, borcun zamanında ve yerinde ifa edilmemiş olmasıdır. Yasa koyucu, borcun zamanında ve yerinde ifa edilmemesini borca aykırılığın yaygın bir türü olduğu düşüncesinden hareketle böyle bir sınırlamaya gitmiştir. İfa yerine cezai şart (dönme cezası); 6098 s. TBK. m. l79 f. III (818 s. BK. m. 158 f. III) hükmüne göre “Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır”. Yukarıda açıklamış olduğumuz gibi, ceza koşulunun amacı, borçlunun borca uygun hareket etmesini temindir. Halbuki, burada borçlu, borcu ifa yerine bizzat ceza koşulu ödemek suretiyle borçtan kurtulma olanağına sahiptir. Bir başka ifadeyle, burada borçlu borca aykırı davranmamakta, borcu ifa yerine ceza koşulunu ödeyerek sözleşmeden dönebilmektedir. Bu nedenle, ceza koşulu ifanın yerini almaktadır (Ahmet M. KILIÇOĞLU, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 23. Bası, Ankara 2019, s. 984-990)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında 2 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı çekleri keşideci şirket tarafından verilen vekaletnamedeki yetkiye istinaden keşideci adına imzaladığını ve bu nedenle takip konusu çeklerden dolayı şahsi sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürdüğü görülmektedir. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi - K A R A R - Asıl ve birleşen davalar, satış sözleşmelerine dayalı edimin ifa edilmemesi sebebiyle aynen ifa, olmadığı takdirde bedel iadesiyle kira tazminatı ve diğer zararların tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davalarda ödenen bedellerinin her bir davacıya ayrı ayrı ödenmesine, arsa sahiplerine yönelik açılan davanın reddine dair verilen hüküm, davacılar ve yüklenici tarafından temyiz olunmuş, mahkemece çıkartılan muhtıra üzerine eksik nispi temyiz karar harcının yatırılmaması sebebiyle mahkemece asıl ve birleşen dosyalar davacıları ve davalı yüklenici yönünden “kararın temyiz edilmemiş sayılmasına” dair ek karar verilmiş, ek karar davacılar ve arsa sahibi vekilince temyiz olunmuş, ek karara karşı usulüne uygun tebliğe rağmen yasal süresi içinde yüklenici vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmamıştır....