WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi kararında; ilk olarak 2020/561E 2021/431 K sayılı karar ile, "satış ilanı tebliğinin usule uygun olduğu, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük süre içerisinde ilandaki hususlara ilişkin şikayet yoluna gidilmediği, takibin iptali davasında satışın durdurulmasına ilişkin tedbir kararı bulunmadığı, kıymet takdirine itiraz davasının kesin olarak reddedilmesi sebebiyle artık bedelin düşük olduğu itirazının yapılamayacağı, ipotek bedelinin altında satış yapılmış olmasının ipotek alacaklısı banka tarafından takip yapılmış olması sebebiyle fesih sebebi olamayacağı, sair hususlarda da fesih sebebi bulunmadığı" gerekçesiyle şikayetin reddine ve para cezasına karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dairemizin 2021/2391 E 2021/2886 K sayılı kararı ile, "Dava dosyası, icra dosyası ve kıymet takdirine itiraz dava dosyasının birlikte tetkiki neticesinde, davacı borçlunun, icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine süresi içerisinde...

Karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemeye açmış olduğu ihalenin feshi davasının esastan reddedildiğini, maliki bulunduğu taşınmazın Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2020/198 satış dosyası ile satışının yapıldığını, Engin Kılınç'a ihale edildiğini, bu satışın kesinleşmeyen kıymet takdirine dayanılarak yapıldığını, kıymet takdir raporunun tarafına tebliğ edilmediğini bu nedenle kıymet takdirinin kesin olmadığını, tarafına tebliğ edilmeyip kesinleştirilmeyen kıymet takdirindeki taşınmazın niteliğine dair esaslı hata yapılması sonucu taşınmazın değerinin düşük çıkmasına sebep olduğunu, ihale bedelinin takdir edilen değerin altında kaldığını, mahkemenin işin esasına girmesine rağmen taleplerini değerlendirmediğini, satış ilanının TK 21.maddeye göre tebliğ olduğunu, bu durumun hem kanuna hem de Yargıtay uygulamalarına aykırı olduğunu, taşınmazın oda sayılının eksik değerlendirildiğini, değerinin yanlış hesaplandığını, satış bedelinin muhammen bedelinin altında...

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vakfıkebir İcra Müdürlüğünün 2017/12 Esas sayılı dosyasında müvekkiline ait 114 ada, 8 parsel nolu taşınmaz hissesinin 28.05.2021 tarihli ihale uyarınca davalıya ihale edildiğini, ancak söz konusu ihalenin feshinin gerektiğini, zira; ihale öncesinde müvekkilince satışa konu taşınmaza ilişkin olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğunu, bu şikayet nedeniyle satışın yapılamayacağını, satışın kıymet takdirinden itibaren 2 yıllık sürede yapılmadığını, satış kararında ilanın elektronik ortamda yapılmasına ilişkin bir ibare bulunmadığı gibi dosyada elektronik ortamda satışın ilan edildiğine dair evrakın da olmadığını ileri sürerek dava konusu ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; süreci uzatmak amacıyla ve kötü niyetle dava açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

18.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği halde, satış ilanı tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük süre içerisinde bu işlemin şikayet konusu yapılmadığının dosya kapsamı ile sabit olduğu, dolayısıyla süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshinin istenemeyeceği, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdirine ilişkin keşfin yapıldığı 28.10.2019 tarihi itibariyle kıymet takdirinin kesinleştiği, kıymet takdirinin kesinleşmesinden itibaren 2 yıllık süre dolmadan ihalenin gerçekleştirildiği, ihale bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin % 50'si ve satış giderlerini karşıladığı, tapu kaydına göre rüçhanlı alacağın mevcut olmadığı, satış kararına uygun olarak yeterli sürede satış ilanlarının ve elektronik ortamda ilanın yapıldığı, sonuç olarak talebin reddine dair kararın yerinde olduğu ancak istinaf incelemesi aşamasında yürürlüğe giren 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nın 134/5-3. maddesi gereğince...

    Mahkemece; Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, koşulları oluşmadığından davacı aleyhine para cezası takdirine yer olmadığına, yönelik karar verildiği anlaşılmıştır....

    İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacı vekili satış ilanının yapılıp yapılmadığının bilinmediğini belirtmiş olmakla birlikte, satış kararında bir gazetede ilan yapılacağının belirtili olduğu ve ilanın gerçekleştirildiği, bu itibarla satış kararı ve taşınmazın değeri de nazara alındığında İİK 114/2 madde hükmüne uygun olarak satışın gerçekleştirildiği haliyle bu ihalenin feshi isteminin yerinde olmadığı, öte yandan kıymet takdirinin düşük olduğunu belirttiği ancak kıymet takdir raporunun davacıya tebliğ edilmiş olunduğu bu aşamada kıymet takdirine karşın ileri sürülen hususların ihalenin feshine neden olmayacağı, yine satışın kıymet takdirinin gerçekleşmesinden itibaren 2 yıl sürede gerçekleştirildiği, yeniden kıymet takdirini gerektirir bir durum bulunmadığı, kesinleşen kıymet takdirine göre Tekirdağ ili, Süleymanpaşa ilçesi, Hürriyet mahallesi, 2140 ada, 1 parsel, B Blok 3.kat, 11 nolu bağımsız bölüm için 350.000,00TL, Tekirdağ ili, Süleymanpaşa ilçesi, Hürriyet...

    Somut olayda davacının şikayetinin satışın durdurulmasına yönelik olup, mahkemece şikayet reddedilmiştir. İİK'nun 363/1.maddesi gereğince satışın durdurulmasına yönelik şikayetler sonucunda verilen kararların kesin olduğu anlaşılmakla, Mahkemenin bu konuya ilişkin ek karardaki değerlendirmesi yerinde olduğundan, davalının ek karara yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 8....

    İstinaf incelemesine konu karar satışın durdurulması ve icra müdürlüğünün satış kararının iptali talebine yönelik olup, anılan yasal düzenleme uyarınca kesin niteliktedir. Bu nedenle davalının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf harçları peşin olarak alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme ve müzakere sonunda İİK'nın 363/1. ve 365/1- son maddeleri gereğince KESİN olarak oy birliği karar verildi....

    İİK'nın 134/8. maddesinde, "ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Davacı tarafından davalı alacaklı banka aleyhine Foça İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/14 Esasında kayıtlı dava ile kıymet takdir raporunun usulsüz tebliği nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle satışın iptali ve kıymet takdirine itiraz istemiyle 13/04/2017 tarihinde davanın açıldığı, 13/04/2017 tarihli tensip ara kararı ile İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2016/1905 Esas sayılı dosyasından satışın durdurulması isteminin bu dosyadan ayrılmasına karar verildiği, 08/11/2017 tarihli 2017/14 Esas 2017/52 Karar sayılı karar ile şikayetin hak düşürücü süre nedeniyle reddedildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12....

    Öte yandan, şikayetçi borçlunun, süresinde kıymet takdirine itiraz etmediği düşünülse de, icra müdürlüğünce alınan kıymet takdirinin satışa esas alınmadığı, kıymet takdirine itiraz sonucu alınan raporun satışa esas alındığı, şikayetçi borçluya 09/07/2015 tarihinde tebliğ edilen satış ilanı tebligatının incelenmesinde de; beyanı alınan komşunun imzasının alınmadığı, imzadan imtina etmiş ise bu husus tebliğ mazbatasına yazılmadığı gibi, haber bırakılan komşu isminin de belirtilmediği görülmekle, borçluya, satış ilanının da Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği gözetildiğinde, şikayetçi borçlunun, satışa esas alınan kıymet takdirinden, satış ilanı tebliği ile haberdar olmadığı tabiidir. Kaldı ki borçlunun, bu hususlarla birlikte satışın durdurulması talebi ile icra mahkemesine şikayette bulunduğu da görülmektedir....

      UYAP Entegrasyonu